Eğer ölürsen Çeviri Portekizce
171 parallel translation
Cathy, eğer ölürsen...
Cathy... se tu morreres...
Eğer ölürsen bu konuda kimse konuşamayacak.
Se morreres, nada poderás dizer sobre o assunto.
Eğer ölürsen burası karanlığa bürünür.
Se morrer, Natasha, este lugar perderá a sua luz.
Eğer ölürsen seni öldürürüm.
Se você morrer um dia, eu te mato.
Eğer ölürsen amcama selam söyle.
Se assim for, diz olá ao meu falecido Tio.
Al, eğer ölürsen, yoksulluk parası alacağım. Eğer yaşarsan hiç bir şeyim yok.
Al, se morreres tenho uma pensão, mas se estiveres vivo, não tenho nada.
Eğer, eğer ölürsen, elini tutarım.
E se, se morreres, eu segurarei a tua mão.
Eğer ölürsen annen daha fazla üzülmez mi?
A tua mãe não ficava mais triste se morresses?
Eğer ölürsen ödeyemem!
Não se estiveres morto!
Eğer ölürsen, kanıtın da bir anlamı kalmaz.
As provas são inúteis se estivermos mortos.
Eğer ölürsen asaletle ölmene yardım etmek istiyorum.
Matt se você morrer, quero ajudá-lo a morrer com dignidade.
Eğer ölürsen, paranı geri alırsın.
Ouve-me... se eu morrer, terás o teu dinheiro de volta. Confia em mim.
Eğer ölürsen, bu hiçbirşey için olacak.
Se morreres, vais morrer para nada.
Eğer ölürsen, veya bi şekilde kaybolursan kim olduğunu nereli olduğunu hemen anlarlar.
Assim, se morreres, ou se te esquecers de ti própria eles vão saber quem tu és e de onde és.
Biliyorsun, eğer ölürsen, kardeşini ne yapacağız?
Sabes... Se morreres, o que vamos fazer quanto ao teu irmão?
Eğer ölürsen, o da seninle beraber ölür.
Se morrer, ele vai morrer com você.
Ama eğer ölürsen...
Mas, se você morrer,
Eğer ölürsen bu işe yaramaz.
Mas isso não vai acontecer se tu morreres.
Eğer ölürsen intikamını alırım.
E se morreres, Eu vingo a tua morte.
- Eğer ölürsen, sadece sen mi ölüyorsun?
Não... - E se tu morreres?
Eğer ölürsen, kendine olan bağlantın kesilir mi?
Se você morrer, vai perder a ligação consigo mesmo?
Eğer ölürsen küçük Rogelio ve bebeğin annesine ne olacak?
O que é que o pequeno Rogelio e a mãe vão fazer se você morrer?
Bana, eğer ölürsen, eskiden kenarında oyun oynadığımız nehrin oraya gömülmek istediğini söylemiştin.
Disseste-me que, se morreres, queres ser enterrada perto do rio onde costumávamos brincar.
Eğer ölürsen, sen de kayıtlarda olacaksın.
Se morreres, tu estarás nesta base de dados.
Eğer ölürsen, seni almaya geleceğim.
Quando morreres, vir-te-ei buscar.
Ölebilirsin ama eğer ölürsen, en azından ülken için erkek gibi öleceksin.
E podes morrer, mas morrerás como um homem pelo teu país.
Eğer ölürsen... zaten fark etmez.
E senão conseguires... também já não importa.
Eğer ölürsen bunu yapamazsın.
Não o fará se tiver morrido.
Eğer ölürsen bunlar gerçekleşmeyecek.
Se morrer, nada disto acontecerá.
Çünkü eğer ölürsen, araba, ev, mini küçük sigorta planı ve mesleğin yüzünden, iki hafta içerisinde ellerimde 150 bin olur.
Porque se tivesses morrido ontem à noite, entre a carrinha, a casa, e o pequeno seguro que conseguiste ter por causa da tua ocupação, diria que teria cerca de 150 mil nas minhas mãos em duas semanas.
Eğer ölürsen, benim yaşamamım anlamı kalmaz.
Se tu morreres, a minha vida não terá sentido.
Ve eğer ilk sen ölürsen, Ben...
E se tu tivesses de morrer primeiro, eu...
Eğer ölürsen devrim için savaşamazsın.
Não vais poder lutar pela revolução se estiveres morto.
Eğer ellerine kan bulaşmış olarak ölürsen, yaptığımız her şeye ihanet etmiş olursun.
Se morreres com as mãos sujas de sangue, trais tudo o que fizemos.
Eğer sen ölürsen... kötülüğe karşı büyük bir savaşçımızı kaybederiz.
Se morreres, perdemos um grande guerreiro contra o Mal.
Eğer şimdi ölürsen, gerçekler de ölür,... ve yaşayan sadece yalanlar olur.
Se morreres agora, a verdade morrerá. E só as mentiras sobreviverão. A minha irmã...
Tekerlekleri bile var, eğer çölde ölürsen, mezarlığa gitmek zorunda kalırsa diye.
Até tem rodas, caso morra no deserto para ir de carro para o cemitério.
Eğer o uçakta ölürsen, sonu gelir mi peki?
E se o senhor morrer, acaba aí?
Eğer rüyalarında ölürsen, Gerçekte de öleceğini biliyor musun?
Sabias que se morreres nos teus sonhos, morres na vida real?
Belki benden korkmuyorsun, veya ölümün kendisinden bile, ancak eğer böyle ölürsen, ölümünün ardından seni bekleyenlerden korkmalısın.
Talvez não me temas... nem à própria morte. Mas devias temer o que te espera depois, se morreres desta maneira.
Eğer sen ölürsen bende ölürüm.
Se morreres, morrerei também.
Eğer sen ölürsen?
O que acontece se morrer?
Eğer benim yanımda ölürsen kıçını tekmelerim.
Se você morrer, eu te dou um pontapé na bunda.
Eğer orada ölürsen tuvaletimi paylaşmana izin veririm.
Se morreres lá em baixo, podes partilhar a minha casa de banho.
Eğer sen ölürsen ben nasıl yaşarım?
Se morresses, como viveria?
Eğer Scorpius senin solucan deliği araştırmalarını sabote etme niyetini anlarsa... seni öldürecek John, ve eğer sen ölürsen... ben de öleceğim.
Se Scorpius descobrir que quer sabotar a pesquisa do buraco... ele matará você, John. E se você morrer... também morrerei.
Eğer şimdi burada ölürsen... zihninin solucan deliği bilgisini beraberinde oyuna taşıyıp taşımayacağını merak ediyorum.
Pergunto-me... se você morresse agora. Sua mente levaria o conhecimento do wormhole com ela?
Eğer sen ölürsen Ephastian, Makedonya bir kral kaybeder. Ben intikamını alır ve takip ederek, seni ölüm evinde bulurum.
- Se tu morreres, se tombares Hefaisto, até mesmo a Macedónia perderá um rei, eu vingar-te-ei... e seguir-te-ei até à casa dos mortos.
Eğer sen de ölürsen bize gözkulak olman zor olacak.
Vai ser difícil cuidar de nós se também tu estiveres morta.
Eğer ölümcül bir günah işlersen ve tövbe etmeden ölürsen, cehenneme gidersin.
Quem comete um pecado mortal e morre sem arrependimento... - Vai para o inferno!
Eğer sen de diğerleri gibi ölürsen, nasıl olduğu hakkında daha iyi bir fikrimiz olur.
Se morrer, ficamos a saber melhor como funciona.
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer mümkünse 45
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22