English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ G ] / Geçen gece

Geçen gece Çeviri Portekizce

4,362 parallel translation
Geçen gece niye şu sözde evine gitmedin peki?
Porque não foste para lá esta noite?
Geçen gece trende yattım be!
Eu dormi num vagão de comboio, ontem!
Palermo Poker Classic. Geçen gece kaybettiği turnuva.
O mesmo torneiro que ele perdeu na noite passada.
- Geçen gece nerdeydin?
- Onde estava ontem à noite?
Geçen gece öfkeli ve üzgündüm hıncımı senden çıkardım.
A noite passada estava fora de mim e descarreguei tudo em ti.
Benton, Indiana Downers Grove, Illinois Novi, Michigan geçen gece de Lincoln Springs, Missouri'de.
Benton, Indiana, Downers Grove, Illinois, Novi, Michigan. E nesta última noite em Lincoln Springs, Missouri.
Geçen gece aramadan önce onunla hiç karşılaşmamıştım.
Não a conhecia antes dela me ter ligado na outra noite.
Natasha'nın geçen gece gönderdiği resim üzerinde biraz çalıştım.
Passei algum tempo com a imagem que a Natasha enviou na noite passada.
Geçen gece çok tuhaf bir rüya gördüm.
Tive o sonho mais estranho ontem a noite.
Geçen gece Bill ve Mara Thatcher'ı bulan çiftle röportaj yapmışlar.
Entrevistaram o casal que encontrou o Bill e a Mara Thatcher ontem a noite,
Geçen gece seninle ilgili bir rüya gördüm.
Sonhei contigo a noite passada.
Castle şu geçen gece seni yataktayken çektiğim resmi kullanabiliriz.
Sabes, Castle... podemos usar aquela foto que te tirei na cama naquela noite.
Geçen gece saat 4.30'da yol kenarındaydım, kilisenin dışında dikildiğini gördüm.
Passei pela encosta pelas 4 : 30 uma destas noites e vi-o de pé à frente da igreja.
Herb Rennet'ye geçen gece ne söyledin?
O que disseste ao Herb Rennet, ontem à noite?
Geçen gece aramızda ne oldu bilmiyorum ama bugün ne olacağını merak ediyorum.
Não sei o que se passou entre nós ontem, mas estava a pensar no que vai acontecer hoje.
Ben de bayılmıyorum ama geçen gece Briggs'i gördüm.
Também não gosto disto, mas vi o Briggs a noite passada.
Geçen gece gittiğin partide senin eski arkadaş Quinn'e rastlamış.
Ele disse que estava numa festa, quando se depara com o Quinn.
Geçen gece 03.00'de evinden halıyı çektiğini izlediğimde.
- Na noite passada, às 3h, eu vi-o carregar um tapete para fora do seu apartamento.
Geçen gece yaptığım hata sonucunda tutuklandığımı hatırlatmama gerek var mı?
É preciso recordar-lhe que o meu erro fez com que fosse presa?
- Geçen gece hakkında.
Quanto à outra noite...
Geçen gece cam kenarına oturmuş kitap okuyordum, Philip'in gittiğini gördüm.
Estava sentada à janela a ler e vi o Philip a sair.
Geçen gece bana yeniden çıkma teklif etmişti. Hepsi bu. Şeyden sonra...
Há umas noites, ele voltou a convidar-me para sair.
Ama geçen gece olanlar bunun olamayacağını kanıtlamadı mı?
Mas o jantar de ontem não a fez abandonar esse plano?
Geçen gece geldiğini fark etmedim.
Não te ouvi a chegar ontem à noite.
O zaman bunu geçen gece olduğun yeri doğrulayacak bir şahidin yok olarak kabul ediyorum.
Então, não tens álibi para anteontem?
Geçen gece için beni mi suçluyorsun?
Tu estás a culpar-me pela última noite?
Ama geçen gece bunu istemediğimi fark etmemi sağladı.
E a noite passada, fez-me perceber que não quero.
Geçen gece...
A noite passada...
Geçen gece ne oldu?
O que aconteceu ontem à noite?
Geçen gece kullandığın kelime neydi?
Qual foi a expressão que usou na outra noite?
Bütün bölümlerini indirip geçen gece izlemedin mi sen yoksa?
Não descarregaste os episódios todos e os viste ontem à noite?
Parti kızımız geçen gece aşırıya kaçmış.
A rapariga das festas exagerou a noite passada!
Geçen gece hayatımın en kötü gecesiydi.
Tive uma noite péssima.
Geçen gece izlemekten büyük keyif aldım.
Gostei muito de ver o episódio.
Bu adam geçen gece gördüğün, değil mi?
É o tipo que viu na outra noite, certo?
Geçen gece gecenin ilerleyen saatlerinde, hiç uyandın mı?
Ontem à noite, de madrugada, tu acordaste?
Ya da bana geçen gece bankada ne işiniz olduğunu söyleseniz iyi olur.
Ou talves devesse dizer o que é que estavas a fazer no banco na outra noite.
Geçen gece okulda olduğumu kimseye söyledin mi?
Você disse a alguém que eu estava na escola na outra noite?
Geçen gece yemekte, Joan'a biraz akıl danıştım. Seninle en iyi iletişimi nasıl kurabileceğimi sordum.
Na outra noite ao jantar, solicitei um conselho à Joan sobre qual a melhor forma de comunicar-me contigo.
Tamam, geçen gece böyle... Nasıldı, bilmiyorum.
A noite passada... foi...
Arzuladığın her şeyi geçen gece getirdi mi sana?
A noite de ontem deu-te tudo o que desejavas?
Geçen gece için üzgün olduğumu söylemek istedim.
Queria pedir desculpa pela noite de ontem.
Geçen gece yaşanan tek şey yer ayarlamasındaki bir soru işareti değildi.
Ontem à noite... Aconteceu algo mais que um ponto de interrogação.
- Geçen gece güldüğümüz mektubu hatırlıyor musun?
Lembra-se da carta de que nos ríamos a noite passada? Sim.
- Geçen gece her şeyin yerli yerinde olduğundan emin olmak için,... üst balkonları kontrol ediyordum ve Bay Branson ile bir hanıma rastladım.
- Continue. - Uma noite, percorria as galerias, para garantir que estava tudo em ordem antes de me deitar, quando encontrei Mr. Branson com uma senhora.
Geçen gece sonunda yoluna girdi sanırm.
Parece que a outra noite afinal correu bem.
Geçen gece sen gittikten kısa süre sonra bir çeşit hallere girdim.
Pouco depois de ires embora na outra noite, entrei numa... espécie de transe.
Geçen gece Bill'le buraya geldiğinde benim olmaya hazırdın değil mi?
A noite passada, quando vieste aqui com o Bill, estavas pronta para seres minha?
Lana ölmezse ve felçli kalırsa vicdan azabından onunla evlenirim ama besleme tüpleri ve kolostomi torbalarıyla geçen birkaç yıldan sonra ondan soğurum ve 20 yaşındaki Brezilyalı gece hemşiresine yönelirim.
de alimentação e sacos de colostomia começo a ressenti-la e a enfermeira é tipo, Brasileira e tem 20 anos. Não me julgues!
Bu hissettiklerim geçen gün bir köprünün üzerinde hayat kurtaran genç bir itfaiyeci adayını gördüğümde arşa yükseldi. Kendisi de bu gece bizimle birlikte.
Isto ficou claro no outro dia quando observei as acções de coragem de um jovem cadete para salvar uma vida, e ele está sentado mesmo aqui.
Canım, geçen hafta eve getirdiğin ölü bitki var ya dün gece çiçek açtı.
A planta que trouxe há uma semana que estava quase morta... floresceu ontem à noite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]