Inanması güç Çeviri Portekizce
219 parallel translation
Onların adamı John Hudson, inanması güç, değil mi?
Assim era Hudson. É dificil de acreditar.
Şu anda ailemim kalan son üyesi olmam, inanması güç bir şey.
É difícil acreditar que sou o último membro vivo da família.
Biliyorum inanması güç ama, bir ara borsada çalışmıştım. Çalıştığım komisyonculardan birisi bana şöyle demişti : IQ'um 20'ye geldiğinde satış işi yapabilirmişim.
Sei que é difícil acreditar, mas trabalhei na bolsa, até que um dos meus corretores me disse que, quando o meu Q.I. chegasse aos 20, devia vender.
İnanmıyorsanız inanması güç ancak bir kez inandınız mı gerisi kolaydır.
É difícil de acreditar a menos que tenha fé, mas quando acreditar, estão será mais fácil. Conhece e pronto.
Yönetim kurulunun bu karakterle ilgilenmesi bana inanması güç geliyor.
Custa-me a crer que os senhores se interessassem pelo personagem.
Bugün 29'uma girdim, inanması güç olsa da.
Portanto hoje, faço 29 anos, o que não é nada o meu género.
- Evet, inanması güç, biliyorum.
- Sim, eu sei que é dificil de acreditar.
Tamam, bak, bu gece yaşananlardan sonra inanması güç biliyorum ama aynı taraftayız, tamam mı?
Certo, olhe, sei que isto pode parecer difícil de acreditar depois de tudo por que já passou esta noite. Mas nós estamos do seu lado, OK?
Dedim ki, inanması güç.
Eu disse que é difícil de acreditar.
Yani, inanması güç, öyle değil mi?
Quer dizer, é difícil de acreditar, não achas?
Ve inanması güç olsa da bizler de bir zamanlar masum çocuklardık.
Por mais difícil que pareça... um dia, nós fomos crianças inocentes.
Aeacus'a ne olduğunu biliyorum inanması güç ama öyle bir şey sana olamazdı.
Eu sei que o que aconteceu ao Aeacus foi um choque terrível... mas algo assim nunca poderá acontecer contigo.
İnanması çok güç. Her şey çok çabuk oldu.
É muito difícil de acreditar, aconteceu muito depressa.
İnanması güç, değil mi?
Custa a crer.
İnanması güç.
Custa a crer.
İnanması çok güç.
É difícil de acreditar.
İnanması güç.
Não teria acreditado.
İnanması güç!
Bem, eu nunca!
İnanması güç... Bn.
Custa-me a acreditar...
İnanması güç.
É difícil de acreditar.
- İnanması güç.
- Difícil acreditar.
Bu, herkes için inanması güç bir şey.
Isso é demais para qualquer homem acreditar.
Aslında gerçekten de inanması biraz güç.
Bem, francamente, é um pouco difícil acreditar.
İnanması güç bir şey mi?
É assim tão difícil de acreditar?
İnanması güç, ha?
Difícil de acreditar, não é?
İnanması çok güç.
Isto é muito difícil de acreditar.
- Bence buna inanması çok güç.
- Não consigo acreditar nisso.
İnanması bile güç.
É dificil de imaginar.
Buna inanması çok güç, ama bana bir tüfek bile verilmedi.
É incrível. Eles nem sequer me deram uma espingarda.
İnanması çok güç.
Era demasiado terrível para ser verdade.
İnanması güç, değil mi?
Difícil de acreditar, não é?
- İnanması ne kadar güç.
Quem diria...
İnanması güç.
- É difícil acreditar.
Niye, inanması çok mu güç?
Acaso é muito difícil de acreditar?
- İnanması güç, değil mi?
- Chocante, não?
İnanması çok güç geliyor.
Custa a crer.
İnanması güç. Hangisi o? Boş ver.
- É incrível.
İnanması güç ama tam bu zamanlarda... birçok ay önce, tam da bu şekilde uzanmıştım...
É difícil acreditar que exactamente a esta hora, há muitas luas, estava deitada exactamente nesta posição...
İnanması güç.
Custa a crer?
İnanması güç.
Custa a crer? Ora vejam...
Buna inanması çok güç. - Raflar hakkında çok şey biliyor.
- Ele percebe do assunto.
Bu uzun bir süreç ve inanması çok güç, ama gerçekten sana yardım etmek istiyorum.
Sei que é muita informação ao mesmo tempo e que é muito difícil acreditares, mas eu só te quero ajudar.
Kabul ediyorum ki duyacağınız bazı şeylere inanması biraz güç ama sonradan İncil'in diğer adının gospel yani gerçek olduğunu öğrendim.
Algumas das coisas que vão ouvir parecem um pouco forçadas, admito, Eu próprio achei... Mas descobri mais tarde que o restante 1 / 9 é o Evangelho.
İnanması güç, değil mi?
Custa a acreditar, não é?
İnanması güç. Çünkü güzel görünüyorsun.
É difícil de acreditar, porque estás linda.
İnanması güç geçen senelerdeki mezuniyetleri düşünürsek, minyatür golf oynayıp tüm bu şeylerle dalga geçiyorduk.
É difícil de acreditar, se pensar que... passámos o último baile a jogar mini golfe... e a gozar com aquilo tudo.
İnanması güç, biliyorum. - Hayır.
Já sei, é uma estupidez.
- İnanması bu kadar güç mü?
- É assim tão difícil de acreditar?
İnanması güç, değil mi?
Até custa a acreditar.
İnanması güç, biliyorum ama tüm ihtimalleri değerlendirmeliyiz.
Eu sei que é difícil de acreditar, mas temos que cobrir todas as possibilidades.
Biliyorum, inanması biraz güç ama, benim yaşlarımda bir adamın da bir hayatı olabiliyor.
Sabes, por mais que te custe acreditar, um homem da minha idade tem uma vida.
güçlü 186
gücü 20
güçlü ol 74
güçlüsün 33
güçlüyüm 17
güçsüz 22
güçlü olmalısın 28
güçlü joxer 23
gücenmek yok 18
güç mü 18
gücü 20
güçlü ol 74
güçlüsün 33
güçlüyüm 17
güçsüz 22
güçlü olmalısın 28
güçlü joxer 23
gücenmek yok 18
güç mü 18
güç kaybediyoruz 26
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18
inanmıyorum 653
inanmıyorsun 30
inanmam 64
inanmayacaksın 31
inanma 22
inanmalısın 26
inanmıyor musun 67
inanması zor 44
inanmıyor musunuz 18