English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ I ] / Içeri al

Içeri al Çeviri Portekizce

2,274 parallel translation
Ne giydiğin umrumda değil sadece beni içeri al.
Não ligo para o que está usando, me deixe entrar.
Evet, tamam.Bunun biraz içeri alınması gerek.
- Não. Isso é para dentro.
En azından doktor taktiğimiz işe yaradı. Mahkum kurbanımızın karısı bu sabah ilk iş oğluyla beraber içeri alındı.
A mulher da vítima prisional entrou com o filho de manhã cedo.
Herkesi zehirlemekten içeri alınmıştık.
Fomos presos por intoxicação pública.
Karınla aramızda geçen tek konuşmada, alıntı yapıyorum eğer çöp tenekesini içeri almazsam bana hapishane tarzı yapması için birini tutacağını söyledi.
Da única vez que falei com ela, disse-me que ia, e passo a citar, "pagar para me chegarem como na prisão" se eu não guardasse o caixote.
- Efendim? - Takipteki Knox'u içeri alın.
A equipa de vigilância que detenha o Knox.
Eh, belki de buradaki herkesi içeri alıp sorguya çekebiliriz.
Bem, podíamos apenas levá-los todos para interrogatório.
Köpekleri içeri alırız. Siz bir sonraki binaya geçmek için çatıya çıkarsınız. Ben buraya elim düğmede beklerim.
Deixamos entrar os cães, vocês vão para o telhado, tentam fugir para o edifício do lado e eu posso ficar aqui à espera com o dedo no botão.
Birimler içeri alıyor.
Os fardados foram buscá-lo.
Lütfen bizi içeri al.
Por favor, deixe-nos entrar.
Sizi içeri alırsam, başkası var mı diye kontrol eder misiniz?
Se eu os deixar entrar... podem ver se há mais alguém lá dentro?
Janet, lütfen konuğumuzu içeri al.
Janet, manda-a entrar.
Hayvanlarınızı içeri alın, fazladan su depolayın ve mümkünse yaklaşık bir buçuk metrelik yer altı sığınaklarında saklanın.
Recolham os animais de estimação, armazenem bastante água e se possível, vão para abrigos subterrâneo reforçados.
Delgado gidince seni içeri alırım.
Quando o Delgado sair, deixo-a entrar.
Beni içeri al.
Tens de me deixar entrar.
Senin içeri alındığını öğrenmesi an meselesi, evlat.
É só uma questão de tempo até que ele descubra Foste apanhado.
Aracı içeri alın. Brian ve Darick'i gömdüğümüz gün, Kevin taziye için aradı.
Tragam a carrinha.
Beni içeri al.
Deixem-me entrar!
Kapıyı açık bırakayım da hepsini istediğin gibi içeri al.
Deixo a porta aberta. Assim podes tomar conta de todas!
Holbrooke, lütfen. Bizi içeri alır mısın?
Por isso, por favor, Holbrooke, deixa-nos entrar?
Veya reyting için içinizden birini öldürmeden önce beni içeri alırsınız.
Ou então alguém que me deixe entrar na casa... antes que mate um de vós por causa das baixas audiências.
Seni içeri alır almaz oturttum ve sana hayat hikâyemi anlatmaya başladım.
Entraste e sentaste-te e eu comecei a tagarelar sobre a minha vida.
Hemen içeri alırlar.
Entras logo.
Beni içeri al.
Convida-me a entrar.
- Lütfen, içeri al beni.
Por favor, deixa-me entrar.
- Önce sağ ayağını içeri alıyorum.
- Bem, agora, vou a apanhar o teu pé direito primeiro.
Şunu içeri al.
Que põem aí dentro?
Beni içeri al, Ben. Sadece konuşmak istiyorum.
Quero falar contigo.
Bizi içeri al.
Pára com a festa e deixa-nos entrar.
Heather içeri girip alışveriş poşetlerini... cep telefonunu ve anahtarını bıraktı ama montunu çıkarmadı.
A Heather entrou, pousou os sacos das compras, o telefone e as chaves, mas não o casaco.
Adamı içeri alın.
- Tragam-no cá.
İçeri gel. Kendine bir bira al.
Bebe uma cerveja.
Evet, insanlar dışarıdan ekmeğin kokusunu alırlar, içeri girerler ve para harcarlar.
As pessoas cheiram o pão do lado de fora, entram e gastam o dinheiro.
Çocuğu alın ve içeri girin, hemen.
Pega no miúdo e vai, agora.
İçeri al beni.
Deixa-me entrar!
Hayır. - İçeri alın bizi.
- Deixem-nos entrar.
İyi hava alıyor, şu camlardan içeri ışık geliyor. - Birader!
Ar fresco, as janelas deixam passar muita luz...
İçeri git, Olivia Danielson'a "Baban geldi" de, battaniyeyi al gel.
Diz à Olivia Danielson que o papá veio buscar a manta.
- İçeri alın.
Mande-o entrar.
Ucuz bir kostüm mağazasından bunları alıp yaş günü hediyesiymiş gibi içeri sokup, evime yerleştirdiler.
Ele deve ter comprado isto nalguma loja de produtos baratos, disfarçou isto como prenda de anos, e implantou isto na minha casa.
İçeri alın.
Deixem-no entrar.
İçeri alın.
Tragam-na.
Kız arkadaşını alıp içeri girmen gerekiyor.
Precisas ir buscar a tua namorada e levá-la para dentro.
İçeri alın. Sorgulanacak!
Levem-no para interrogatório!
İçeri al onu.
Deixa-a entrar.
Hayır, beni-lanet-içeri-al ben.
Não, eu de não-me-moeres-o-juízo.
Al şunu içeri.
Chama-o.
İçeri girip onlara açığa alındığımı söyleyemem
Não posso entrar ali e dizer que fui suspenso.
Birimiz içeri girip alırken diğerleri nöbet tutacak.
Um de nós entra e pega-o... enquanto os outros ficam de guarda.
Kris, sen içeri gir ve al.
Kris, tu vais lá dentro buscá-lo.
İçeri alın bizi, sizi kalleş köpekler!
Deixa-nos entrar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]