Kaybetti Çeviri Portekizce
4,937 parallel translation
Ray ise hayatı boyunca yaptığı tüm birikimini kaybetti.
Este Ray aqui, perdeu todas as economias.
Babam işini mi kaybetti?
O pai perdeu o emprego?
- Kaybetti.
Completamente.
Ona ulaşmaya çalışıyorum ama kontrolünü kaybetti.
Estou a tentar ajudá-lo, mas perdeu o controlo.
Sonra kaybetti.
Mas acabou por perder.
Kendini kaybetti, biliyorsun.
Perdeu a coragem.
Aaron kazandı mı, kaybetti mi bilemiyorum. Fakat şu açıktır ki, O'nun mücadelesinde kullandığı ellerle şekillenenleriz biz.
Não sei se o Aaron foi derrotado ou vitorioso, mas, sem dúvida, que fomos moldados pela mão das coisas contra as quais ele lutou.
O çocuk annesini kaybetti ve bir yıl sonra da hapse girdi.
O homem perdeu a mãe e passou um ano na prisão.
Geçen sene işini kaybetti.
Ela perdeu o emprego no ano passado.
Beş narkotik ajanı hayatlarını kaybetti.
Cinco agentes da Brigada Anti-Droga perderam a vida, senhora.
Bizim yüzümüzden işini kaybetti.
Ele perdeu o emprego por nossa causa.
Tamamen farklı biri oldu, işini, evini kaybetti.
Tornou-se numa pessoa diferente... perdeu o emprego, a casa.
Her şeyini kaybetti, laboratuvarını kapattı. Şimdi de kaçıyor.
Isolado do mundo, fechado no seu laboratório, mas agora está em fuga.
Umarım seninle gelmeme izin vermenin sebebi beni şu tuzaklara sürüklemek değildir. Roland zaten annesini kaybetti.
Espero que não tenha vindo contigo para cair numa destas armadilhas.
Senin adam kayaya çarptı. tartışmayı kaybetti...
"Acabar com o seu candidato", "perder o debate"...
İşte o sırada geminin kontrolünü kaybetti.
Foi quando ela perdeu controlo da nave.
Hurma yağı sorumlu olduğu tahmin edilmektedir milyon for26 dönümlük temizlenmiş Hayvancılık ile karşılaştırıldığında rağmen ve yem bitkileri Onlar milyon for136 sorumlu yağmur ormanlarının dönümlük bugüne kadar kaybetti.
Estima-se que seja responsável pela desflorestação de mais de 10 milhões de hectares. No entanto, a produção animal, é responsável por 56 milhões de hectares devastados.
Babam hayatını kaybetti, annem rahatsız ve kız kardeşim de kayıp.
O meu pai morreu, a minha mãe está doente. E a minha irmã desapareceu.
- Parayı kaybetti.
- Ele perdeu o dinheiro.
O daha yeni annesini kaybetti.
Ela perdeu a mãe.
Lorenzo kan kaybetti. Kana ihtiyacı var.
O Lorenzo perdeu sangue, precisa de sangue.
Ve kaybetti.
Estava tão perdido.
More krallıktaki yerini kaybetti çünkü inandığı konuda çekinmeden konuştu.
Mais fel da realeza porque dizia aquilo em que acreditava.
Sabırlı olmaya çalıştım ama Hiroshi kendini kaybetti.
Tentei ser paciente, mas o Hiroshi desorientou-se.
Reis Ragnar bana verdiği kutsal sözü bozdu ve bu sebeple, yasalarımız gereği, ceza olarak da yönetme hakkını kaybetti.
O Conde Ragnar quebrou a promessa sagrada que me fez e portanto, pelas nossas leis, perdeu o direito de governar.
Lekelendi bu yüzden de benzersiz cazibesini kaybetti.
Foi maculada, e por isso perdeu o seu encanto único.
Ama bebeği kaybetti.
Mas ela perdeu o bebé portanto....
- Evet ama bebeği kaybetti.
- Sim, mas ela perdeu o bebé.
Çok kan kaybetti.
Ele perdeu muito sangue.
Bay Callaghan güvensizlik oylamasını bir oyla kaybetti ve 3 Mayıs için genel seçim istedi.
'O Sr. Callaghan perdeu a moção de censura por um voto e convocou eleições legislativas para 3 de Maio.
Jake kazandı, Amy kaybetti.
Jake vence, Amy perde.
Bu yüzden hayatını kaybetti... Evimiz... Onurumuz...
E é por isso que ele apostou a sua vida... a nossa casa... a nossa honra... o teu futuro... arriscou tudo.
Anlaşmanın daha mürekkebi kurumadan kokainimi kaybetti. Değeri Yüz yirmi milyon dolardı.
E, depois, perde a minha cocaína, avaliada em 120 milhões de dólares.
O da, "Dün gece getiren adam kaybetti", dedi.
E ele "O tipo das entregas perdeu-as".
Eğer 15. olduysa, bu kaybetti demektir.
Se ela ficou em 15º, significa que perdeu.
10 yıl önce bir şey kaybetti ama, değil mi?
Ele perdeu alguma coisa há 10 anos, não foi?
Walsh karısını ve çocuğunu kaybetti.
Sabes, o Walsh perdeu a esposa e o filho.
Kan kaybetti.
Esvaiu-se em sangue.
Patron her şeyini kaybetti.
O patrão perdeu tudo.
Malum uzvunu kaybetti.
Ficou sem o que vocês sabem.
Ağabeyim, Wang'ı öldürmek istemiyordu, ama kendini kaybetti.
O meu irmão não queria matar o Wang, mas perdeu a cabeça.
Çok fazla kan kaybetti.
Perdeu demasiado sangue.
Galiba büyükbabam Doğa Tarihi Müzesini ölü hayvanlarla doldurduktan sonra ilgisini kaybetti.
Não sei. Acho que o Avô perdeu o interesse depois de encher o Museu de História Natural com animais mortos.
Evet Lana. İşte bu yüzden bu aptallar 200 kilo kokaini kaybetti.
É por isso que estes inúteis perderam 200 quilos de cocaína!
Tesisteki herkes patlama anında hayatını kaybetti.
Todos os que estavam na instalação morreram.
Belinda Mulrooney Altına Hücum'dan sonra devam etti ve ikinci şansını kaybetti.
Belinda, que fez uma segunda fortuna depois da corrida do ouro.
Çocuğunu da kaybetti!
Ele também perdeu o filho!
Smithers, şirket geçen sene büro malzemeleri hırsızlıklarından ötürü ne kadar kaybetti?
Smither, quanto é que esta empresa perdeu em roubos de material no ano passado?
BEŞ MİLYONDAN FAZLA KONGOLU ÇATIŞMALARDA HAYATINI KAYBETTİ.
MAIS DE CINCO MILHÕES DE CONGOLESES MORREM DEVIDO AOS COMBATES.
- Ama Sarah Manning ile yolunu kaybetti.
Mas perdeu a razão com Sarah Manning.
Sadece bir iddia kaybetti.
APOSTA RECÉM-PERDIDA
kaybettim 177
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybettiniz 25
kaybetmek 19
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybedersin 42
kaybettin 183
kaybettik 72
kaybettiniz 25
kaybetmek 19
kaybeden 20
kaybedeceksin 23
kaybedecek zaman yok 60
kaybedersem 24
kaybedersin 42