English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ K ] / Kırk iki

Kırk iki Çeviri Portekizce

149 parallel translation
- Kırk iki.
- Quarenta e duas.
- Yaşınız? - Kırk iki.
- Idade, por favor?
Yanılmıyorsam, kırk iki ya da kırk üç.
42 ou 43, acho.
Kırk iki, kırk üç.
4 ´ 22, ´ 443...
- Kırk iki.
- Quarenta e dois.
Kırk iki yıl önce.
Há 42 anos.
Maden ocaklarında kırk iki yıl, havada yankısı bile kalmadı.
Trabalhou 42 anos nas minas, e nem a sombra de um eco ficou da passagem dele!
- Kırk iki. 42 yaşındayım.
- 42. Tenho 42.
Kırk iki kere beş, neredeyse bir kitap, doğru mu?
Quarenta e dois vezes cinco, é quase um livro!
Oh, kırk iki.
Quarenta e dois.
Kırk iki yıldır ordudayım ve bu sözü hiç duymadım.
Há 42 anos no exército e nunca ouvira essa expressão.
Amerikalılar geldiğinde, kırk iki kiloya düşmüştüm.
Quando os americanos chegaram, pesava 42 quilos.
Kırk iki milyon. Kırk iki milyon dolar vergisiz kazanç.
42 milhões de dólares, livres de impostos.
Ben kırk iki giyerim.
Eu calço o 42.
Kırk iki tutuklama. Evet efendim.
Sim, 42 detençöes.
Tekerlekler tarafından bırakılan kırk iki izi çok iyi bilirim.
Conheço 42 marcas diferentes de pneus.
On dört bin beş yüz kırk iki.
Catorze mil, quinhentos e quarenta e dois.
On beş bin beş yüz kırk iki.
Quinze mil, quinhentos e quarenta e dois.
Kırk iki yıldır buradayız, mahallemiz o kadar da kötü değil.
Estamos cá há 42 anos. O bairro não é assim tão mau.
Bire kırk iki.
- 42 para 1.
Kırk iki kilometre.
Cinquenta quilómetros.
Bu ölümden ödünç alınan görünüşü tam kırk iki saat sürdüreceksin. Derken uyanacaksın, tatlı bir uykudan uyanırcasına.
E neste estado de morte aparente, permanecereis durante quarenta e duas horas, despertando depois como de um agradável sono.
- Çark dönmeye başlarken kırk iki topu da bırakıyoruz ve çekiliş başlıyor.
Nós vamos iniciar o sorteio. O sorteio está a iniciar.
En erken kırk iki saat içinde... ileri birimlerimiz Sol'a ulaşabilir... ve atma yapmak risk oluşturuyor, efendim.
O mais rápido que os nossos elementos mais avançados podem chegar a Sol é em 42 horas... e ainda assim é arriscar muito com os saltos, senhor.
Dünya atmosferine tahmini giriş süresi, kırk iki saat.
Tempo previsto para alcançar espaço terrestre, quarenta e duas horas.
Kırk iki yıllık... kocam derdim.
Diria que... "... é meu marido há 42 anos. "
... on iki bin dört yüz kırk bir.
... doze mil quatrocentos e quarenta e um votos.
Yaklaşık 500.000 asker kaybetmişti. Kırk üç tümeni ve iki bin tankı saf dışı kalmıştı.
Perderam aproximadamente 500 mil soldados, 43 divisões foram esmagadas, assim como dois mil tanques.
Bir, iki, üç, dört. Kırk dolar.
Um, dois, três, quatro...
Alex Haley'nin, ırkının yedi kuşağı üzerinde yaptığı on iki yıllık bir araştırma sonucu ortaya çıkardığı gerçek bir hikaye. Kökler.
Esta noite apresentaremos um marco no entretenimento televisivo.
Şimdiye kadar kırk iki kuyu açtım.
Já abri 42 poços.
Kırk iki!
Quarenta e dois!
Kırk iki yıllık.
42 anos de idade.
... otuz üç, otuz dört otuz beş, otuz altı otuz yedi, otuz sekiz otuz dokuz, kırk kırk bir, kırk iki kırk üç...
Trinta e três, trinta e quatro. Trinta e cinco. Trinta e seis.
Yüzde iki onlara, yüzde kırk sana.
2 % para eles e 40 % parati.
İki yüz kırk dönüm ha?
Trinta hectares?
Sadece iki dakika kırk sekiz saniyen kaldı.
Já só faltam dois minutos e 48 segundos.
Dört kırk-iki.
- Quatro e quarenta e dois.
iki yüz kırk dokuz, evet!
Cento e vinte e cinco quilos! Viva!
Peki bu durumda toplam paramız... iki bin kırk dolar ediyor.
Muito bem, vejamos, isso dá um total de 2040.
İki yüz kırk yedi numara.
- D - Y. Rua West Damen, 247 apartamento 2B.
Batı Damen caddesi iki yüz kırk yedi numaraya gitmeniz gerek.
Preciso que vá na West Damen, 247. Com licença.
Sizden, sizden batı Damen caddesi iki yüz kırk yedi numaraya gitmenizi istiyorum.
Vá na rua West Damen, 247. Meu nome é Emma Brody...
Kırk iki?
42?
- Kırk iki.
- 42.
Kırk-iki, 38, koş!
42, 38, joga!
Kırk sekiz bana, on iki sana. Altmış.
48 para mim, 12 para ti, são 60 pontos!
Dinliyorum, uçuş altı-kırk-üç. İki-iki-sıfır'da iki-sekiz-dört'e yönelmek için izin istiyorum.
Solicito nível de voo 220, numa rota de 284 graus.
Olur. Kırk iki pound.
42 libras.
Yirmi iki... kırk dört halat.
22... 44 cabos de amarração.
Kırk kere otuz iki nedir?
Quanto é catorze vezes trinta e dois?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]