Ne diyeceğim Çeviri Portekizce
6,729 parallel translation
Bak ne diyeceğim, bir gün olacak da.
E, sabes, um dia vais conseguir.
- Ne diyeceğim?
Não sei.
Ama bak ne diyeceğim?
Mas sabes que mais?
Dostum, bak ne diyeceğim.
Queres saber uma coisa?
Bak ne diyeceğim...
Fazemos assim.
Ne diyeceğim.
Sabes que mais?
Bak ne diyeceğim.
Sabes uma coisa?
Ne diyeceğim biliyor musun, anne?
Sabes que mais, mãe?
Bakı ne diyeceğim, sorun sizde değil.
Vou-lhe dizer, que não perdeu nada de especial.
- Tabi ki. Ama bak ne diyeceğim.
Mas vou-lhe dizer.
Bakın size ne diyeceğim?
Sabem que mais?
Of ya, çocuklarıma ne diyeceğim?
Meu Deus. O quê vou dizer aos meus filhos?
Hayır mı? Bak ne diyeceğim.
Está bem, fazemos o seguinte.
Bak ne diyeceğim...
Sabes uma coisa?
- Ne diyeceğim?
- Basta isso... lamento imenso não volta a acontecer. - O quê? !
Bak ne diyeceğim.
Sabem que mais?
Bak ne diyeceğim eğer 20 dolar yakın bilirsen sana içki ısmarlayacağım.
E digo-te mais : se ficares a 20 dólares do valor, eu pago-te um copo.
Bak ne diyeceğim, Leydim.
Sabe de uma coisa, milady?
Bir dakika, bak ne diyeceğim.
Espere lá, fazemos assim.
Bak sana ne diyeceğim.
Queres saber uma coisa?
İhtiyacım bakın, ne diyeceğim.
Eu preciso... Ouça, vou dizer aquilo que vou dizer, e pode reagir como muito bem...
Ne diyeceğim bak. Belki de malın önde gideniyimdir.
Talvez seja mesmo estúpido.
Bak ne diyeceğim, gidip öğrenmeye ne dersin?
- Vamos descobrir, está?
Bak ne diyeceğim?
Sabem que mais?
Bakın ne diyeceğim, şimdi uyuma sırası bende.
Sabe que mais, é a minha vez de dormir sobre o assunto.
Bak ne diyeceğim, 50 dolar veririm.
Vamos fazer assim, dou-lhe 50 dólares por isso.
Ne diyeceğim, biliyor musun?
Sabes uma coisa?
Tamam, bak ne diyeceğim.
Fazemos assim.
Bak ne diyeceğim.
Sabes que mais?
Bak ne diyeceğim, sebebi bulduğunda geri gelirsin.
Digo-lhe uma coisa, herói, volte a falar quando souber.
Bak ne diyeceğim, Tracy ile işler çok daha kötü gidebilirdi.
As coisas com a Tracy podiam ter sido muito piores.
Bak ne diyeceğim, sen seninkini göster ben de benimkini.
Digo-te uma coisa tu mostras-me a tua e eu mostro-te a minha.
Bak ne diyeceğim... Artık ders vermeye çalışma.
Faz-me um favor, chega de lições.
Bak ne diyeceğim.
Bem, sabes uma coisa?
Bak ne diyeceğim :
E adivinha...
Ne diyeceğim ona?
E digo-lhe o quê?
Bakın ne diyeceğim?
Sim, mas sabem uma coisa?
Bak ne diyeceğim?
Sabes uma coisa?
- Aslında bak ne diyeceğim?
Vamos. Espera, aguarda um minuto.
Bak ne diyeceğim.
Vou dizer uma coisa.
Bay Frank'e ne diyeceğim?
O que vou dizer ao Senhor Frank?
Bak ne diyeceğim, Adam?
Sabes que mais, Adam?
Bak ne diyeceğim.
Ouve.
Bak ne diyeceğim?
Queres saber?
Bak ne diyeceğim ama.
Mas vou dizer-te.
- Bak ne diyecegim.
- Fazemos assim.
Ona ne diyeceğim?
O que é que lhe vou dizer?
Bak ne diyecegim.
Vou fazer uma coisa.
Kansas City lideri Mike Milligan'ın Pearl Otel'de saklandığına inanılıyor Bakın ne diyeceğim efendim.
Sabe que mais...
Bakın ne diyeceğim.
Bem, posso dizer-te isto.
- Bak ne diyeceğim.
- Quer saber?
ne diyeceğimi bilmiyorum 160
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
diyeceğim 131
diyeceğim şu ki 17
diyeceğim ki 17
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyeceğimi bilemiyorum 173
ne diyeceğimi bilemedim 24
diyeceğim 131
diyeceğim şu ki 17
diyeceğim ki 17
ne diyorsun sen be 30
ne diyorsun 1616
ne diyorsun sen 551
ne diye 64
ne diyor 463
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyorsunuz 336
ne diyorsunuz siz 31
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78
ne diyorsun be 24
ne diyor bu 53
ne diyorum ben 45
ne diyorduk 29
ne diyorsunuz 336
ne diyorsunuz siz 31
ne diyecektim 16
ne diyorum 25
ne diyeyim 78