Seçeneğim yok Çeviri Portekizce
979 parallel translation
Schumacher, seni kovmaktan başka seçeneğim yok.
Está a ver, Schumacher? Vejo-me obrigado a despedi-lo!
Ama resmî sıfatım gereği suçlamasını dinlemekten başka seçeneğim yok.
Mas na minha condição oficial, não tenho alternativa a não ser averiguar a acusação.
Ama ne arazi, ne de banka benim. Başka seçeneğim yok.
Mas näo é a minha terra, nem o meu banco, e näo tenho escolha.
Başka seçeneğim yok.
Não tenho escolha.
Eğer hayır dersen, sizi öldürmekten başka seçeneğim yok.
Se recusar, não terei outra opção senão matá-la.
Onurumu geri verebilir misin? - Verebilirim. - Yoksa ölmekten başka seçeneğim yok!
Vamos voltar a ser o que éramos caso contrário, eu mato-me!
- Başka seçeneğim yok, Profesör. Hiçbir şey bulamadıysak bile, en azından söylentileri asılsız çıkarırız.
Não ha outra alternativa.
- Seçeneğim yok.
- Não teria alternativa.
Tamam Willie. Sanırım başka seçeneğim yok.
Bem, não tenho outra alternativa.
Peki, senden kurtulmanın tek yolu buysa, seçeneğim yok.
Bem, se essa é a única maneira de me poder ver livre de ti, não tenho alternativa.
Başka seçeneğim yok.
Eu não tenho outra escolha.
Başka seçeneğim yok, Corry.
Não tenho escolha, Corry.
Başka hiç seçeneğim yok. - Corry?
Não tenho nenhuma.
Ama seçeneğim yok.
Perdoa-me, mas que posso fazer, meu filho?
Fazla bir seçeneğim yok, değil mi?
Não tenho muita escolha, tenho?
Pek seçeneğim yok.
Pouca escolha tenho!
- Başka seçeneğim yok ki. Başka kim var?
- A quem é que há-de ser?
Ne demek başka seçeneğim yok?
Não tenho escolha, como?
Başka bir seçeneğim yok.
Não tenho alternativa.
Baylar, bu oyunu kocamın yerine devam ettirmekten başka bir seçeneğim yok.
Cavalheiros, não tenho outraescolha a não ser jogar no lugar de meu marido.
Onu korumaktan başka seçeneğim yok.
Não tenho outra escolha a não ser protegê-lo.
Tamam, çok fazla seçeneğim yok zaten.
Bom, acho que não tenho grande escolha.
Ama ben, Şeytan'ın kızkardeşiyim. İnsanlarla savaşmaktan başka bir seçeneğim yok.
Não tenho outra escolha senão combater as outras pessoas.
- Başka seçeneğim yok.
- Não tenho alternativa.
Başka seçeneğim yok.
Não temos essa alternativa.
- Zannederim fazla seçeneğim yok, değil mi?
- Não tenho grande escolha, pois não?
Başka seçeneğim yok.
Não tenho chances.
Başka seçeneğim yok.
Não tenho outra escolha.
Başka seçeneğim yok.
Sem saída.
Şey Tanrı şahidim, başka seçeneğim yok.
Bem aos olhos do Senhor, não tenho escolha.
Başka bir seçeneğim yok.
Não tenho escolha.
Anlaşılan dinlemekten başka seçeneğim yok.
Mas não o podemos evitar.
- Üzgünüm, ama başka seçeneğim yok.
- Desculpe, mas não tenho escolha.
Ama oğlumun hayatı buna bağlı olabilir, başka seçeneğim yok.
Mas com a vida do meu filho em jogo, não tenho escolha.
Anlamalısın, başka seçeneğim yok.
Tens de perceber que não tenho escolha.
Başka bir seçeneğim yok galiba, öyle değil mi, Sir?
Parece-me que não tenho por onde escolher, não é, sir?
Seni görevden almaktan başka seçeneğim yok.
Não tenho alternativa senão desobrigá-lo desta missão.
- Başka seçeneğim yok gibi.
- Parece que não tenho opção.
Seçeneğim yok.
Não tive escolha.
- Seçeneğim yok değil mi?
Não tenho grande escolha, pois não?
Üzgünüm Teğmen ama başka seçeneğim yok.
Desculpe-me, Tenente, mas não tenho escolha.
Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama başka seçeneğim yok.
Não sei como dizer isso a você, Harge.
Seçeneğim yok.
Nem pensar.
Silahlarınızı tespit edin ve sorgulamaya boyun eğin ya da güç kullanarak sizi ölü ya da diri ele geçirmekten başka seçeneğim yok.
Entregue a sua arma e submeta-se a interrogatório, ou seremos obrigados a apanhá-lo usando a força... morto, ou vivo. Homens...
'Seçeneğim yok Kaptan Apollo.
Não tenho escolha, capitão Apollo.
- Sanırım başka seçeneğim yok.
- É lógico.
Adil değil Julie ama başka seçeneğim yok.
Não é nada justo mas não tenho alternativa.
- Seçeneğim yok ki!
- Não tenho outro remédio.
- Başka seçeneğim yok.
- Não tenho outro remédio.
Başka seçeneğim yok. Direneceğim.
Que escolha.
Tek seçeneğim kendimi yok etmek.
A minha única alternativa é destruir-me a mim próprio.
seçeneğim yoktu 31
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok efendim 65