Uyuşturucu yok Çeviri Portekizce
414 parallel translation
- Burada uyuşturucu yok, komiser bey!
- Eu não tenho aí droga nenhuma.
Kasaba kurumuş. Hiçbir yerde uyuşturucu yok.
Procurámos por todo o lado e não encontrámos erva em lugar nenhum!
Artık uyuşturucu yok.
Nada de drogas duras.
Uyuşturucu yok.
Não temos drogas.
- Hayır, uyuşturucu yok.
- Não, nada de drogas.
Ian için seks ya da uyuşturucu yok, David.
Para o Ian não há sexo nem drogas, David.
Kandaki adrenalin artığı atı bayıltmaya yeter ama uyuşturucu yok.
Resíduos de adrenalina suficientes para estimular um cavalo, mas limpo de drogas.
Uyuşturucu yok, alkol yok, zehir yok, kimyasal madde yok nesli tükenen hayvan yok.
Carga legítima. Sem drogas, álcool, toxinas, queijo químico ou espécies raras para abater.
Uyuşturucu yok.
Não é droga.
Uyuşturucu yok!
Nada de drogas
Kurbanlar pırıl, pırıl, uyuşturucu yok, çete yok,..... değişik yaş ve ırklarda.
As vítimas são todos recem-chegados... nada de drogas ou gangs. Idades e raças diferentes.
Uyuşturucu yok, silah yok, hiçbir şey yok.
Sem armas, drogas, nada.
Uyuşturucu yok, öyle mi?
- Nada de drogas?
İçeride uyuşturucu yok.
Aqui não há droga.
- Uyuşturucu testi yapıldı mı? - Uyuşturucu yok.
Não estava drogado.
Uyuşturucu yok, değil mi?
Está bem... Não te drogas, pois não?
Bu adama daha fazla uyuşturucu yok.
Não há mais droga para aquele homem.
Uyuşturucu yok, kumar yok, mal yok.
Sem drogas, mais nenhuma aposta, mais nenhum contrabando.
- uyuşturucu yok, şaka yapmak yok şüphesiz, bunların bazılarına uymayacaksınız... bu yüzden size sadece bazı yeteneklere sahip olduğumu hatırlatmak istedim - Hey!
Basta um para deixar ficar mal o resto, por isso quero lembrar-lhes que todo o corpo docente...
Üç yıl boyunca, kavga yok, zina yok, içki yok, uyuşturucu yok.
Durante três anos, nada de brigas, de fornicar, de beber ou usar drogas.
Sigara yok, uyuşturucu yok, bira yok.
Nunca. Nada de cigarros, nem droga, nem cerveja.
Ve uyuşturucu yok.
E nada de droga.
Güvenli değil, yılanlar soğukkanlı hayvanlardır ve uyuşturucu iğne böyle hayvanlarda hemen etki göstermez,... ama yapacak bir şey yok.
Mas não é seguro, porque uma cobra tem sangue frio e o anestésico não funciona assim tão bem ou tão rapidamente, nesses animais, mas não há outra coisa a fazer.
Uyuşturucu ile hiçbir alakam yok, ben sadece fakir bir serseriyim.
Não toco em droga, nem de perto nem de longe. Sou um pobre diabo.
Uyuşturucu yok demiştim.
Eu disse nada de drogas.
Evde hiç uyuşturucu yok.
Não temos drogas.
İhtiyacım yok, uyuşturucu haplara!
E não preciso de drogas para me acalmar
- Babamın uyuşturucu satmaya ihtiyacı yok.
O meu pai não precisa de vender droga.
Artık hayatında alkol ve uyuşturucu maddeler yok.
Acabaram-se o álcool e os tranquilizantes.
Ya da verdiğim uyuşturucu ilaçların onun ruh sağlığının yavaş yavaş ve kalıcı şekilde yok etmesinden.
sobre os medicamentos e drogas que já lhe dei ; sobre a destruição constante e suave da sua auto-estima e sanidade, que eu consegui pôr em prática sem ser óbvio.
Beyin travması izi yok. Uyuşturucu izi ya da elektrik yüklerinde bir anormallik yok.
Não há sinais de trauma, não há vestígios de narcóticos ou anomalia electrolítica.
Benimkisi uluslararası bir uyuşturucu şebekesini yok etti ve seninkisi de yaşlı insanların gerçekten kurumuş gerçeklerini anlattı.
A minha desmantelou uma rede internacional de tráfico de droga... ... e a tua expôs a dura verdade acerca das pessoas idosas.
- Uyuşturucu yok.
- Limpo de droga.
Yok, yok, yok. Madem uyuşturucu işiydi, uyuşturucu hani?
Se foi um negócio de droga, onde está a droga?
Sigara, içki, uyusturucu, kadın yok - evliysen başka tabii.
É proibido beber, tomar drogas, ter mulheres. A não ser que sejas casado.
Tek bağımlılık yaratanın uyuşturucu olmadığını söylememe gerek yok.
Não tenho de vos dizer que eles não se viciam só em drogas.
Bu artık uyuşturucu, içki ve sigara yok demektir kardeşlerim.
Isso significa nada de drogas, álcool ou cigarros, irmão.
Sakince dışarı çıkın ki sizin uyuşturucu fabrikanızı ve bütün değerli mallarınızı yok edelim.
Saiam pacificamente, para esmagarmos a vossa fábrica de droga e todos os vossos bens.
Bu uyuşturucu ahırını istediğiniz gibi yok edebilirsiniz ama önce bizim kafalarımızı aynı bir kırılmış karpuz gibi ezmelisiniz!
Podem destruir este celeiro de droga à vontade. Mas, primeiro, terão de abrir as nossas cabeças como se fossem melões.
Ve hiç uyuşturucu kullanmayan birisi olarak söyleyebilirim ki sana teklif edecekleri bir şey yok.
E como nunca consumi drogas, posso dizer que não têm nada a oferecer.
İçki, uyuşturucu, öpüşme yok. Dövme, piercing, her türlü hayvan kesme ayini de yok.
Nada de beber, nada de drogas, nada de beijos, nada de tatuagens, nada de piercings, nada de rituais de esquartejar animais.
- Uyuşturucu? - İzi bile yok.
- Não havia vestígios.
Uyuşturucu satarken yakalandı ve konuşmayı reddediyor... bu yüzden onu delikte tutmaktan başka seçeneğimiz yok.
Agarraram-no traficando drogas, e ele se rehúsa a falar... assim não temos outra opção que encerrá-lo no fossa.
Uyuşturucu almana gerek yok.
Não precisamos nos drogar.
Öyleyse uyuşturucu ile de ilgin yok.
Então, não tiveste nada a ver com as drogas?
- Yok. - Uyuşturucu kullanıyor mu? - Hayır.
Ela está a ter um episódio psicótico.
Dikiş atmak, iğne yapmak, uyuşturucu ilaç vermek ve cerrahi prosedür yapmak kesinlikle yok.
Nada de suturas. Nada de agulhas. Nada de narcóticos.
Vicodin verilmesi gereken, korneasında çizik olan bir hastam var ama uyuşturucu ilaç yazmaya iznim yok.
Tenho uma abrasão da córnea que precisa de Vicodin, e não posso prescrevê-lo. Sim, eu trato disso.
Uyuşturucu kullanasım var yok mu olan?
Eu estou à procura para arranjar drogas.
Neyle ilgili olduğu hakkında bir fikrim yok ve yazarının kitabı yazarken uyuşturucu etkisi altında olduğu belli.
Não faço ideia do que se trata, e o autor estava claramente drogado quando o escreveu.
Otto'nun sabıkası yok, uyuşturucu da kullanmıyor.
O Otto não tem cadastro e se mete nas drogas.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65