Yalan yok Çeviri Portekizce
867 parallel translation
Bizde yalan yok dostlar.
Não vos mentimos.
Retorik yok, yalan yok, yaltaklanmak yok.
Que não minta e não seja aduladora.
- Yalan yok.
- Nada de mentiras.
Artık yalan yok.
Näo quero mais mentiras.
# "Seni seviyorum" "Yalan yok" diyen çıkmaz #
. Nunca dizem "eu amo-te" Nunca dizem "espero por ti"
Yalan yok, zorlama yok
Sem mentiras, sem regras
Yalan yok. Eğer teslim olursam.
Sem mais mentiras.
Artık yalan yok!
Malditos!
Atlama aracılığıyla bile yalan yok.
Sem mentiras - mesmo por omissão.
Yalan yok.
Não quero mentiras.
Söyle bana Winston, ve unutma, yalan yok.
Diz-me, Winston, e lembra-te, nada de mentiras.
Yalan yok arkadaşlar. Aynen öyle.
A verdade é que é divertido.
Pekala, göt herif. Konuşmaya başla! Yalan yok!
Certo, idiota... comece a falar.
Tanrım, ölemez. Dudaklarında hiç yalan yok.
Meu Deus, não morra... dizendo uma menira.
Yalan yok.
Não brinca.
Yalan dolan yok.
Nada de confusões.
Senin şu hastalık yalanın yok mu.
Tu e a tua doença.
Yaşlı anneme yiyecek götürmek zorundayım. Yalan söylüyor! Yaşlı annesi falan yok!
Mas ele não tem mãe!
Hiç yalanım yok
Não há dúvida
Anahtar konusunda yalan söylemek için özel nedenlerin var, ona şüphe yok.
Você tem, sem dúvida, razões pessoais, para mentir acerca da chave.
Ve evlenmeyeceksin de bana daha fazla yalan söylemene gerek yok.
Não precisas... de continuar a mentir-me.
- Hayır, ama işe yarayacaksa yalanın zararı yok.
- Não, mas minto... ... se isso me levar a algum lado.
Yalanın bir faydası yok.
Ele é bom! Sei que a verdade pode doer.
Yalanım yok, hepsi doğru!
Tudo o que disse é verdade!
Kutsuki ailesi yok olmadan önce malikanenin bulunduğu yer burasıydı. Göz göre göre yalan söylüyor!
Aqui só estão as ruínas da velha Herdade Kutsuki.
Tamam, şimdi döndüğünde yapman gerekeni yaptın, bundan sonra yalan söylemene gerek yok.
Bem, já fizeste o que querias fazer, agora não precisas mentir.
Dün buraya senin için telefon ettiler. bu nedenle yalan söylemenin alemi yok.
Ligaram a perguntar por ti, por isso não me tentes mentir.
Şey, ne yaptığını herkes biliyor. İnsanlara yalan söylemenin hiç yararı yok.
Todos sabem o que ele fez, não vale a pena mentir às pessoas.
Yalan söylemeye hiç ihtiyacım yok.
Sem dúvida nenhuma.
Sana yalan söylememin bir anlamı yok Waldo, o aşağıIık aptal hayvanı öldürmeye gönlüm el vermedi.
Sendo honesto, Waldo. Quando ia matar a esse pobre animal... não tive coragem de o fazer.
Artık yalan söylemenin anlamı yok.
Não adianta continuar a mentir.
Yalan söylemediğimi kanıtlayacak hiçbir şey yok.
Não há como saber.
Sürekli yalan söyleyerek yaşanmaz... neyin gerçek neyin sahte olduğunu senden başka bilen yok.
Não é justo mentir assim! Não deixar que os outros percebam o que é verdade e o que é mentira.
Yalan söylemeye gerek yok doktor.
Não precisa mentir, doutor.
Becky, geldiğin ilk gün sana yalan söylemeye başlamayacağım bu konuda söyleyecek çok şey yok.
Becky, não quero começar a estabelecer regras no primeiro dia que regressas a casa, mas não falarei mais disto.
Yalan veya aldatmaca yok.
Mentiras e batotas, não.
Adamlar ilişkim yok diye yalan söyler, ben var diye yalan söyleyen ilk kişi olacağım.
Seria o primeiro a mentir sobre um caso que não tem.
Yalan söylemeye zaman yok.
Não é altura para mentiras.
Yalan söylemeyin, zaten gerek de yok.
Não mintam, não precisam.
Tamamı peşin, yalan dolan yok.
Em dinheiro vivo, sem apelo nem agravo.
Artık yalan söylememin bir anlamı yok.
Agora posso deixar de fingir.
Yalan haber o, kaygılanacak bir şey yok.
Já que é uma mentira, não há que se preocupar.
Yalan söylemene gerek yok.
Você não teria que mentir.
Deedee, istediğimi almak için yalan söylememe gerek yok.
Nunca tive de mentir para isso. Sou muito boa.
Barton'un yalan söylemek için sebebi yok.
O Barton não tinha razão para mentir.
Senin de dediğin gibi, yalan makinesinin mahkemede bir geçerliliği yok.
O polígrafo não é admissível em tribunal.
Gazetende benimle ilgili böyle yalan haberler yazmaya hakkın yok.
Só escreveste mentiras sobre mim, no jornal.
Yalan yok, burada olacak.
Virá cá!
Sana yalan söylememe gerek yok.
Não há razão para te mentir sobre isso.
Bu Çin mafyası teorisi yıllardır konuşulur. Ama Çin Mahallesinde tek olay yok. O yüzden kim söylediyse yalan söylemiş.
Eles andam com boatos sobre a teoria da Máfia Chinesa há anos, e nunca conseguiam provar nada em Chinatown.
Yalan söylememe gerek yok.
Não preciso de mentir.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65