Yapabileceğim bir şey yok Çeviri Portekizce
824 parallel translation
Yapabileceğim bir şey yok mu?
Não há nada que eu possa fazer?
Yapabileceğim bir şey yok.
Näo posso fazer nada.
Aptal olduğumu biliyorum ama yapabileceğim bir şey yok.
Sei que sou uma tola, mas não posso fazer nada quanto a isso.
Yapabileceğim bir şey yok, seni seviyorum işte.
Nada posso fazer, simplesmente, amo-te.
Yapabileceğim bir şey yok.
Não posso fazer nada.
- Yapabileceğim bir şey yok mu Steve?
- Não há nada que eu possa fazer, Steve?
- Yapabileceğim bir şey yok. - Hiç kimsenin bilmesini istemiyorum.
- Não quero que ninguém saiba.
- Yapabileceğim bir şey yok mu?
- Não posso fazer nada?
- Yapabileceğim bir şey yok Ole.
- Não posso fazer nada, Ole.
Yapabileceğim bir şey yok.
Não há nada que possa fazer.
Ve, endişelendikleri konu bizim güvenliğimiz olduğundan, isteklerine uymayı önermekten başka yapabileceğim bir şey yok.
E, visto que a preocupação deles é a nossa segurança, não posso fazer nada se não sugerir para acedermos.
Pekâlâ, Mösyö onu korumaya niyetliyseniz, yapabileceğim bir şey yok.
Muito bem, monsieur. Se escolhe dar-lhe a sua protecção, não h ´ nada que eu possa fazer.
Yapabileceğim bir şey yok.
Näo posso ajudá-la.
- Yapabileceğim bir şey yok.
- Não há nada que possa fazer.
Fakat öyle ve bu konuda yapabileceğim bir şey yok.
Mas é um facto e não há nada a fazer.
Sizin için yapabileceğim bir şey yok.
Não posso fazer nada.
Ama sonra onu burada tutmak için yapabileceğim bir şey yok.
Mas depois disso, não há nada que eu possa fazer para mantê-la aqui.
Beni anladığını umarım, Jake, Senin için yapabileceğim bir şey yok.
Espero que ache mesmo, porque não posso fazer nada por si.
Bir dost olarak ise, şefi telefon edip yatağından kaldırmaktan başka yapabileceğim bir şey yok.
Como amigo, bem não há muito que possa fazer, exceto ligar ao chefe e tirá-lo da cama.
Sana yardım etmemi istemiyorsan, burada daha fazla yapabileceğim bir şey yok.
Já que não me permite que te ajude. Deixo-te.
Senin için yapabileceğim bir şey yok.
Então, nada mais posso fazer por ti.
Sakın onun için yapabileceğim bir şey yok demeyin.
Não me diga agora que não pode ajudá-lo.
- Yani yapabileceğim bir şey yok mu?
Queres dizer que não posso fazer nada?
Üzgünüm hanımefendi, yapabileceğim bir şey yok.
Sento, senhora. Não tem nada que possa fazer.
Senin için yapabileceğim bir şey yok.
Não posso fazer nada por si.
Yapabileceğim bir şey yok.
Não há nada que eu possa fazer.
Bir kapaktan öbürüne. Yapabileceğim bir şey yok.
Não há nada que possa fazer.
Yapabileceğim bir şey yok.
Eu não posso fazer nada, Jim.
Jim, yapabileceğim bir şey yok.
Não posso fazer nada, Jim.
Baba, yapabileceğim bir şey yok.
Pai, não há nada que eu possa fazer.
- Yapabileceğim bir şey yok.
- Não posso impedir-te de achares isso.
Yapabileceğim bir şey yok.
É inevitável.
- Yapabileceğim bir şey yok mu?
- Posso fazer alguma coisa por ti?
Yapabileceğim bir şey yok
Me corte e me coloque em Um guisado de cebola
Ve yapabileceğim bir şey yok.
E não posso fazer nada.
Benim yapabileceğim bir şey yok, madam, gerçekten, ancak...
- Não posso fazer nada até...
Üzgünüm ama bu durumda yapabileceğim bir şey yok.
Lamento, mas nestas circunstâncias, compreende que não posso fazer nada.
Yapabileceğim bir şey yok.
Não tenho nada com isso.
Sizin için yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Posso ajudá-lo em mais alguma coisa?
İnanın bana efendim, yapabileceğim fazla bir şey yok.
Asseguro-lhe que não posso fazer mais nada.
Yapabileceğim başka bir şey yok.
Não me resta mais nada.
Evet efendim ama yapabileceğim hiç bir şey yok.
Sim, senhor, mas eu não...
Yapabileceğim fazla bir şey yok, değil mi?
Não há nada que eu possa fazer, certo?
Tek başıma yapabileceğim fazla bir şey yok.
Não havia muito que eu pudesse fazer sendo um só homem.
Yapabileceğim hiçbir şey yok bir masör sadece bir kaç kuruş kazanabilir ama kazandıklarımın hepsi benimdir çünkü hiç masrafım olmaz. "
Não há nada que não possa fazer Um massagista ganha apenas alguns trocos Mas tudo são lucros porque não tenho custos
Şu anda yapabileceğim pek bir şey yok, değil mi Jason?
Agora não posso fazer grande coisa, pois não, Jason?
Yapabileceğim hiç bir şey yok, Bayan Troy.
- Não há nada que possa fazer, Sra. Troy.
Başka yapabileceğim pek bir şey yok.
Há muito pouco que possa fazer.
Hayır yok doktor. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?
Não, se puder ajudá-lo em algo.
- Yapabileceğim başka bir şey yok.
- Só posso fazer uma coisa.
Bu konuda yapabileceğim pek bir şey yok.
Não posso fazer nada contra isso.
yapabileceğim bir şey yoktu 24
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim birşey var mı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabileceğim bir şey var mı 169
yapabileceğim bir şey varsa 40
yapabileceğim birşey var mı 19
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
yapabilir misin 156
yapabilirim 355
yapabilirsin 546
yapabilir misiniz 22
yapabilirsiniz 38
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabilirler 18
yapabilir 51
yapabilir miyim 52
yapabilecek misin 17
yapabiliriz 114
yapabilirdim 21
yapabilir miyiz 38
yapabilirsem 24
yapabileceğim başka bir şey var mı 27
yapabileceğimiz bir şey var mı 35
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18
yapabileceğim hiçbir şey yok 28
yapabileceğimiz bir şey yok 76
yapabileceğini biliyorum 40
yapabileceğim başka bir şey yok 18
yapabileceğimin en iyisi bu 20
yapabileceğimiz hiçbir şey yok 21
yapabileceğimi sanmıyorum 36
yapabileceğin bir şey yok 48
yapabileceğin hiçbir şey yok 18