Üç gün Çeviri Portekizce
2,679 parallel translation
Yerel polis üç gün sonra cesedini buldu.
A polícia local encontrou o corpo dela três dias depois.
16 olmana üç gün kaldı.
Só falta três dias para fazeres 16 anos.
Sadece "Bu tapınağı yıkın, üç gün içinde onu yeniden yükselteceğim" demesi...
Que destruiria esta catedral e construiria uma nova em 3 dias...
Kanlı dolunay gidene kadar üç gün boyunca gerçek anlamda güvende olmayacaksınız.
Até que a lua sangrenta acabe, nos três dias, não estaremos a salvo.
Demek istediğim üç ay, üç gün ya da üç yüzyılla neredeyse aynı. - Ya da üç...
Por isso, três meses é quase o mesmo que três séculos, ou três dias, três...
üç gün içinde.
Em três dias.
Teklif üç gün için geçerli. Değişiklik veya pazarlık yapamazsınız.
A proposta é válida durante três dias, sem emendas nem negociações.
Otelin o zamanki sahipleri buranın kötü bir ünü olmaması için cesedi üç gün boyunca kilerde saklayıp sonra da limana götürmüşler.
Os donos originais do hotel Achavam que seria má publicidade e que iria prejudicar o negócio. Então esconderão o seu cadáver na adega por três dias antes de a colocarem na zona de descarga.
Birlikte hareket edersek iki en fazla üç gün dayanırız.
Dois dias, talvez três, se tudo correr bem.
Öğrenci bile değil. Buraya geleli üç gün oldu.
Nem é estudante, está cá há três dias.
Sadece üç gün.
São só três dias.
Bu da ne, şimdi de üç gün ard arda mı?
Já são três dias seguidos? - Está a ficar sério.
Ama benden gerçeği öğrenmeleri en az üç gün sürecek.
Vão ser precisos, pelo menos, três dias para eu ceder.
Şu bahsettiğin ağıla taşınacaksan eğer adresini üç gün içinde buraya bildirmek zorundasın.
Agora se vai mudar para essa residência de cabras que mencionou, tem três dias para registar aqui a morada após a mudança.
River'in görüşmesi üç gün sonra.
A entrevista do River é daqui a três dias.
Bu gece yarısı civarında, zirveye ulaşacak ve önümüzdeki üç gün boyunca kademeli olarak azalacak.
Não sabemos, mas as forças gravitacionais vão continuar a piorar. Atingindo o pico máximo, esta noite por volta da meia-noite e diminuindo gradualmente ao longo dos próximos três dias.
Mahkemeye üç gün var.
O julgamento é daqui a três dias.
Karısı, Garrett Fienberg'ın üç gün önce kaybolduğunu bildirmiş ve Fienberg, Rustic Canyon'daki adamınızın yan komşusu.
Garrett Fienberg, informou que ele está desaparecido há 3 dias, e como a Sr.ª Fienberg é dona de casa está sempre com ele em casa em Rustic Canyon.
Evet, özür dilerim, ama yemek yemeyeli üç gün oldu.
Desculpe, já faz 3 dias que não comemos.
Sadece, üç gün önce sınıfta oturmuş bir fizik sorusunu çözmeye çalışıyordum ama sonra bu oldu.
É que há três dias estava sentada na aula a tentar resolver um problema de física e agora isto.
Onu üç gün önce gördüğünü neden söylemediğini sorguluyorum.
Estou a questionar o motivo de não lhes contar que o viu há 3 dias.
Abdominal şişkinlik yaklaşık üç gün önce öldüğünü gösteriyor.
A distensão abdominal sugere que a hora da morte foi aproximadamente há 3 dias.
Lafayette'e üç gün işkence etti.
Ele torturou o Lafayette durante três dias.
Bir köle azat etmen gerek ya da bunu yapacak durumun yoksa üç gün arka arkaya şunu demelisin :
Deves libertar um escravo, ou, se não puder fazê-lo, jejuar por três dias e repetir três vezes
Önümüzdeki üç gün boyunca sadece bunu içeceğimizi mi söylüyorsun yani?
Então, nos próximos três dias, só vamos comer isto?
Beni üç gün elim kolum bağlı tuttu. - Elime silah verdi ve beni vurmaya çalıştı. - Kes şunu!
Amarrou-me durante três dias, pôs-me uma arma na mão, tentou alvejar-me.
Üç farklı insan, üç gün içinde, aynı şehirde yüksek binalardan vurulmuş.
Três pessoas mortas a partir de edifícios altos. Em nove dias na mesma cidade.
Sana üç gün veriyorum.
- Dou-te três dias.
Saldırı üç gün sonra. Bana bir şey olursa 2.
O ataque é dentro de três dias.
Çizelgeye üç gün önce yazdım.
Há três dias que o escrevi no horário!
Ve üç gün sonra kaçtı.
E ela separou-se ao fim de três dias.
Yanira Espinal, fahişe, üç gün önce dövülerek öldürüldü.
Yanira Espinal, prostituta morta à pancada há 3 dias.
İşi bırakalı üç gün oldu ama bu heriflerden betersin.
Três dias sem trabalhar e estás com pior aspeto do que estes tipos.
- Yaklaşık üç gün önce.
- Há cerca de três dias.
Döl yatağınız üç beş gün sıvı salgılayacak.
As vossas paredes uterinas vão continuar a deitar sangue durante os próximos três a cinco dias.
Her gün üç erkek çocuğuyla evde oturuyorum.
Eu estou em casa com três miúdos o dia inteiro, todos os dias.
Ben de üç aydır her gün kendime bu soruyu soruyorum.
Há três meses que todos os dias pergunto isso a mim própria.
Arkadaşlar arasında, bir gün içinde üç kez plan değişmesi istatistiksel olarak imkansızdır.
Três mudanças de planos entre amigos num só dia é estatisticamente impossível.
Her gün farklı olmak üzere üç farklı kahveciye giderim.
Vou a três cafés diferentes, um diferente todos os dias.
Kaybolduğu gün ise Malibu otelinde, 303 numaralı odadan üç arama yapılmış.
Mas no dia em que desapareceu, havia três chamadas do Hotel Malibu. Quarto 303.
Beş yıl, üç ay ve altı gün herhalde.
Cinco anos, três meses e seis dias ou parecido.
Vortex'in üç üyesi de o gün oradaydı.
Os três membros do Vortex estavam lá nesse dia.
Siz Şikago'ya geldikten sonraki gün üç bomba bulduk. Hepsinde Kurtuluş Ordusu'nun imzası vardı.
Um dia depois da sua chegada, 3 bombas aparecem, todas contendo a assinatura do ELC.
Hem de iki, üç gün içerisinde çukurlaşıyor.
Até fica com buracos, em apenas dois ou três dias.
Dizlerinin üstüne çökmeli ve üç kızın olduğu için her gün tanrıya şükretmelisin.
Devias ajoelhar-te todos os dias e agradecer a Deus por teres tido três filhas.
Bugün birinci gün yarın ikici gün,... sonra üç ve diğerleri.
Hoje é um amanhã dois, três e assim por diante.
Evet, son dokuz gün içinde üç ölü.
Três mortos em nove dias.
Ne düşündüğünü biliyorum. Eğer Sturgis'e gitmek istiyorsak, üç gün içinde yola çıkmamız gerek.
Só quero dizer, se vamos para Sturgis...
Seçimlere 25 gün kalmışken üç dönemdir belediye başkanı koltuğundaki Lesley Adams seçimlerde, rakibi şehir meclisi başkanı Darren Richmond'a karşı yarışı az farkla önde götürü- -
A 25 dias das eleições, o mayor Lesley Adams, que vai no terceiro mandato, tem uma ligeira vantagem sobre o vereador e candidato, Darren Richmond, na corrida para mayor de Seattle...
Her gün içkimi içerim, her gece üç saat uyurum ve birçok seks partnerim var.
Bebo todos os dias, durmo três horas por noite, e tenho várias parceiras sexuais.
Her gün içkimi içerim, her gece üç saat uyurum ve birçok seks partnerim var. Her şeyi doğru yapıyorum.
Bebo o dia todo, durmo três horas por noite, e tenho múltiplos parceiros sexuais, estou a fazer tudo certo.
üç gün sonra 30
üç gün önce 40
üç gündür 21
üç gün oldu 17
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
üç gün önce 40
üç gündür 21
üç gün oldu 17
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29