Şişman adam Çeviri Portekizce
345 parallel translation
- O şişman adam silah taşımıyor.
A grande cara não está armado.
Ve kocaman iri yarı şu şişman adam vardı ve o da onu yemek istedi. - Ne?
E havia uma homem grande e gordo que queria comê-lo.
Şişman adamı nerede bulurum?
Bom... Onde encontro O Gordo?
Şişman adam için çalışmıyorsan, kimin için çalışıyorsun?
Se não estás a trabalhar para O Gordo, para quem estás a trabalhar?
Şişman adam politik bir temizlik yapmak için bu işi sizin tezgahladığınızı düşünüyor.
O Gordo pensa que você planeou este roubo como uma desculpa para fazer uma pequena limpeza política.
Şişman adam bunu düşünen tek kişi değil.
O Gordo não é o único que pensa isso.
Ona seni tehdit ettiğimi... ödülün yarısı ve senin, adına özel izin karşılığında, beni tuzağa düşüreceğini ve bunu Şişman adamın belirleyeceği yerde yapacağını söyle.
Então diz-lhe que te ameacei de morte a menos que me ajudes a cruzar a fronteira. Diz que lhe dás metade da recompensa, e um passaporte falso para saires do país, e tu me entregarás numa emboscada Nalgum lugar pré fixado pelo Gordo, escolhendo este lado da fronteira.
- Şişman adam kolay ikna olmuyor.
- O Gordo não é fácil de convencer.
Şişman adam, sınırdan 7 km içeride bekleyecek.
O Gordo estará á espera uma milha a sul da estrada, a 7 milhas da fronteira.
Roma'daki şu şişman adamı hatırlıyor musun?
Lembra-se daquele homem gordo em Roma?
Şişman adam, bütün hafta buradaydı, Bristol'lü.
O gordo, de Bristol, esteve aqui a semana inteira.
- Televizyondaki şişman adam.
- O tipo gordo da televisão.
Hani şu, kırmızı giyinen şişman adam var ya.
Aquele tipo gordo, vestido de veludo.
Ama bu sayman, şişman adam.
Desculpe, mas essa é a voz do chefe da produção.
Kulübenin sahibi, şişman adam.
O tipo gordo, dono da cabana.
Bize hediyeleri getiren sadece bir şişman adam var, ve ismi Noel Baba değil.
Só há um homem gordo que nos traz presentes e o nome dele não é Pai Natal.
Alf, Şişman Adam'ı arıyor.
Alf chamando Fatman.
Her neyse baba dedikleri şişman adamın aklına harika bir fikir geldi.
Não podes ser caloira para sempre. A pressão! Kelly, tens de ir para a escola.
Olaydan üç gün sonra, "Şişman Adam" adı verilen bomba Nagazaki'ye atıldı.
Três dias depois, a bomba denominada "Fat Man" foi lançada em Nagasaki.
Televizyondaki şişman adam mı?
O gajo gordo da televisão?
Şu şişman adam geliyor!
Vem aí o tipo gordo!
Springfield`ın en yaşlı adamıyla Springfield'ın en şişman adamını buluşturacağız.
Vimos o encontro do homem mais velho de Springfield... com o homem mais gordo.
" dünyanın en şişman adamını...
" o homem mais gordo do mundo...
Sonra Wynant'ın cesedini başka bir adamın giysisiyle gömdü. Bizi yanıltmak için şişman bir adamın giysisiyle...
Depois, enterrou o corpo do Wynant com as roupas de outro homem, um homem gordo, para nos despistar.
Sisman adam.
O gordo.
Sisman adam mi?
O gordo?
Bunu kabul edeceksiniz. Bunu Sisman Adam'a ilet.
Algum de vocês terá, e pode dizer ao'Gordo'que fui eu que disse.
- İki adam arıyoruz, büyük ve küçük, şişman ve zayıf.
- Procuramos dois homens, um baixo e magro gordo.
Onlar dev adam ve şişman çocuk.
É o gigante e o gordo.
- Sadece şişman, değersiz biriyim. Şişman, çirkin bir adam.
Sou apenas um tipo gordo e feio.
Oh, bu beni şişman ve güçlü bir adam yapar.
- Uma boa sopa de batatas.
Ah, ne haddime. Öyle bir adamın muhtemelen şişman bir karısı vardır.
Pois claro, é normal que uma burguesa seja tão gorda.
Tek gözlü şişman bir adam için bence bunlar boş laflar!
Que ousadia vindo de um velho torto e gordo!
Ara sıra şişman yaşlı adamı gelip ziyaret et.
Venha visitar algum dia este velho gordo!
Bir adam ve şişman bir kadınlardı.
Era um homem e uma mulher gorda!
- Zayıflıktan ne anlıyorsun bilmiyorum ama açlıktan kendini öldüren yaşlı Valerius'u görmüştüm kıyaslayınca o adam bile daha şişman sayılır!
- Não sei o que considerais magra. Mas vi o velho Valério dois dias depois de se matar à fome, e tinha melhor aspecto do que ela tem agora.
Şişman, kahkahalar atan, şakalar yapan şen şakrak bir adam mı?
Um homem gordo e alegre, a dar gargalhadas e a contar anedotas?
Büyük ev, sisman karïsï olan adam gibi :
Grande casa como homem casado com mulher gorda :
Genç bir adam, şişman değil ama iri.
Um homem jovem, não rechonchudo, mas bem constituído.
Ne zaman şişman bir kadın, zavallı bir adamın önünde kokan ayağını gösterse ben orada olacağım.
Espero que sim, porque é triste só nós e os Pulaski a fazer a onda.
Şişman ve neşeli adam bizi asla terk etmez.
Está óptimo. É um homem gordo e alegre, não nos abandonará.
- Tanımla. Önümde şişman bir adam var efendim.
- Tenho um gordo à frente.
Şişman bir adam görmüştüm.
Eu vi um tipo gordo, tipo londrino.
Orayı şişman, gözlüklü bir adam işletiyordu.
O tipo que geria aquilo era muito gordo, tinha óculos.
Kupa Kızı kılığındaki adamın şişman olduğunu ne biliyorsun?
O vestido de Rainha? Como sabe que era gordo?
Adam çok şişman.
É tão gordo.
- Sisman adam sana bakiyordu.
O homem gordo estava a olhar para ti.
Şişman bir adam peşindeysek, neden köprünün altından bir tanesini almıyoruz?
Se querem um gordo, procurem debaixo da ponte.
- İri şişman bir adam.
- Um homem gordo.
Yani, adamın şişman fetişi vardı.
O tipo tinha uma mania.
Şişman kadınlardan hoşlanan adam değil mi o?
Esse não é o tipo que gosta de gordas?
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam nerede 23
adam öldü 39
adama bak 17
adamımız o 17
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam deli 37
adam kim 19
adam nerede 23
adam öldü 39
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
şişman 76
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
şişman 76