Adam öldü Çeviri Portekizce
1,185 parallel translation
İki adam öldü.
Dois homens morreram.
Gözlerimi 1979 Honda Accord'a denk getirdiğim anda o adam öldü.
Esse "eu" morreu quando pus os olhos no Honda Accord de 1979.
9 adam öldü.
Morreram 9 homens.
Burada yedi adam öldü.
Sete tipos neste local.
Bir adam öldü.
Morreu um homem.
Adam öldü.
O homem está morto!
Bütün her şeye sebep olan adam öldü artık.
O homem que provocou isto tudo, morreu.
- İki adam öldü. - Devam et.
- Dois homens morreram.
Sevdiğim adam öldü ve ben bu lanet olası yerde yalnız kaldım!
O homem que eu amo está morto e eu fico sozinha neste lugar horrível!
İşte bu olduğunda..... senin baban olan o iyi adam öldü.
Quando isso aconteceu... o homem bom que era o teu pai, foi destruído.
- Ölüm Adam öldü. - Tamam.
O Homem Morte está morto.
Adam öldü.
O homem está morto.
- Kimin yardımıyla? - Adam öldü.
- Com uma pequena ajuda de quem?
Benim. Şansın var ki, bugün sevdiğim bir adam öldü.
E tens sorte, porque hoje morreu um homem que eu adorava.
Biliyor musun Fez, yangında bir de adam öldü.
Sabes, Fez, um homem morreu nesse incêndio.
Geçen gece bir adam öldü.
Um tipo morreu uma noite destas.
O adam öldü!
Ele está morto!
Sorun da bu zaten. Az önce sen de bulundun. O yolcular yanlış tahminde bulundu ve bir adam öldü.
E acho que estes passageiros fizeram a suposição errada e agora este tipo está morto.
Dün büyük bir adam öldü.
Ontem um grande homem morreu.
Bir adam öldü, Sonya.
- Morreu um homem, Sonya.
Tuhaf... bunu hatırlamıyorum ama ayrıca o yıl, birçok Romulan devlet adamı beklenmedik biçimde öldü.
Não me lembro disso. Mas também, tantos dignitários romulanos morreram inesperadamente nesse ano.
Yani bu adam hastalık sonucu mu öldü?
Então, este homem morreu de uma doença?
Adam bıçak yarasından geldi, kalp krizinden öldü.
O tipo entrou com uma ferida duma facada, e morreu dum ataque cardíaco.
C-4'te bir adamımız öldü.
Há feridos no C-4.
İki adam benim yüzümden öldü.
Dois homens morreram por minha causa.
Bu adam bizim yüzümüzden mi öldü?
Este tipo morreu por nossa causa?
Adamın köpeği yeni öldü.
O cão do homem acabou de morrer.
Sigara içen adam, öldü.
O Fumador está morto.
Babam da senin kadar kendini bu işe adamıştı ve öldü.
O meu pai era tão dedicado como tu. E está morto.
O adam Cathy Rockwell'le beraber öldü.
Deixou de existir o mesmo dia em que Kathy Rockwell faleceu.
Öldü adamım, öldü.
O morreu, amigo. Morreu.
Gidemem adamım, Jerry Berry öldü, tammam?
Não posso meu, o Jerry Berry morreu.
Nasyalı adam önceden öldü.
O homem de Nasya morreu antes disso.
Bu adam dün öğleden sonra öldü.
Este homem morreu ao final da tarde de ontem.
Ya da Lambert doğruyu söylüyordu. O adam vurulmadan önce öldü.
Ou o Lambert estava a dizer a verdade e aquele homem estava morto antes do tiro.
Hakkında konuştuğun adam inandığı şey yüzünden öldü.
O homem de quem está a falar morreu por causa daquilo em que acreditava.
- Dinle, Emmet. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bana gönderdiğin tiplerden biriyle yataktayken o çok heyecanlandı ve adam kalp krizi geçirdi ve öldü.
Ouve, Emmet, não sei como te dizer, mas... quando estava na cama com um dos clientes que me mandaste... ele ficou muito excitado e então... teve um enfarte e caiu morto.
Bugün bir adam gözaltında öldü.
Hoje, um homem morreu sob a sua custódia.
Dün gece genç bir adam akrep sokmasından öldü.
Um homem morreu ontem à noite, vítima de uma picada de escorpião.
"Irene Hardt, sevgili bir eş ve kendini adamış bir anne, bu öğleden sonra öldü."
"Irene Hardt, esposa amada e mãe extremosa, faleceu ontem à tarde."
Adam motosiklet kazasından öldü.
O tipo esborracha-se com a moto e morre.
İki adamınız çatışmada öldü.
Dois dos seus fuzileiros estão mortos.
Bir bakkal bombalandı ve adamın karısı öldü.
Uma mercearia explodiu e a mulher dele foi morta.
O yaşlı adam 77'ın arkasından Narragansetts birası içip, öldü.
Aquela velha carcaça matou-se de tanto beber.
Bu inanılmaz genç adam, bu akşam 7 : 35'te öldü.
Este jovem espantoso morreu às 7h45 desta noíte.
Adam 8-9 sene önce öldü ve koleksiyonunu kız kardeşime bıraktı. Dokuz Kraliçe'yi de. Dokuz Kraliçe mi?
Ele morreu há oito ou nove anos e deixou-lhe a colecção, incluindo as "Nove Rainhas".
Bunu giyen binlerce adam gördüm ve hepsi öldü.
Vi milhares de homens mortos que levavam esse farrapo.
Adam yakılarak öldü. Bunu yapan şey, hala orada olabilir.
O que quer que tenha feito aquilo, pode ainda estar por lá.
Bu adam benim yüzümden öldü.
Fui eu quem o matou.
Bu adamın karısı öldü.
Morreu a mulher deste senhor.
Adam ben şey yaparken öldü.
Ele morreu enquanto eu fazia...
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
olduğunu biliyorum 33
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
öldürecekler 16
öldürdüm 50
olduğun yerde kal 516
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25