Büyükelçi g Çeviri Rusça
59 parallel translation
Büyükelçi G'Kar!
Посол Г'Кар!
Büyükelçi G'Kar.
Посол Г'Кар.
- Büyükelçi G'Kar?
- Посол Г'Кар?
Büyükelçi G'Kar?
Посол Г'Кар?
Nöbetçiler, Na'Toth'u Büyükelçi G'Kar'ın dairesine götürün.
Охрана, отведите На'Тот в апартаменты посла Г'Кара.
Büyükelçi G'Kar, oyunuz.
Посол Г'Кар, вам слово.
Büyükelçi G'Kar'dan Narn Başkomutanlığı'na iletilmek üzere.
Посол Г'Кар запрашивает свободный канал связи с Нарнской военной базой.
Üçüncü Halka üyesi Büyükelçi G'Kar.
Посол Г'Кар, 3 Круг.
Büyükelçi G'Kar gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
Посол Гэ'Кар исчез таинственным образом.
Acaba Büyükelçi G'Kar'ın ne zaman meclisi şereflendireceği konusunda bilgin var mı?
Вы знаете, хотя бы примерно когда посол Гэ'Кар почтит нас своим присутствием?
Büyükelçi G'Kar nerede?
- Где посол Гэ'Кар?
Büyükelçi G'Kar kendisine bakabilir.
Посол Гэ'Кар вполне способен постоять за себя.
Büyükelçi G'Kar, bakıyorum da küçük keşif gezinden dönmüşsün.
Ааа, посол Гэ'Кар, смотрю, вернулись из своей небольшой экспедиции.
Büyükelçi G'Kar'la da görüştüğünüzü öğrendim.
Мне стало известно, что вы только что виделись с послом Г'Каром?
Narn Anavatanı'ndan Büyükelçi G'Kar'a gönderilen bir mesajı yakaladık.
Мы перехватили сообщение с Нарна послу Г'Кару.
Büyükelçi G'Kar.
Посол Джи-Кар.
Büyükelçi G'Kar'dan mesajınız var.
Для вас есть сообщение от посла Джи-Кара.
Büyükelçi gırtlağına sarılırsa söyletir.
Если посол сомкнет руки вокруг его шеи, это заставит его заговорить.
Büyükelçi Sarek, buranın konsey salonu olmadığını söylemekte haklı.
Посол Сарек прав, когда говорит, что это не зал совещаний на Вавилоне.
Büyükelçi, Vulkan'a gelip size başsağlığı dileklerimi bizzat iletecektim.
Посол, я бы прибыл на Вулкан, чтобы выразить свои глубокие соболезнования.
Büyükelçi mantığınız beni şaşırtıyor.
Посол, Ваша логика ускользает от меня.
Büyükelçi, size şunu söylemeliyim ki benim kültürümde yaptığınız şey bir suç olarak görülebilirdi.
Посол, я должен сказать Вам, что в моей культуре то, что Вы совершили, считалось бы преступлением.
G'Kar, Büyükelçi Kalika'yla önemli bir konuda konuşmak istiyor.
Г'Кар желает поговорить с послом Каликой по срочному делу.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler, büyükelçi.
Спасибо, что уделили мне свое время, посол.
Beni aradığınızı duydum, büyükelçi.
Вы, кажется, искали встречи, посол?
Büyükelçi Delenn'in sağlığı konusunda endişelerim var.
Есть опасения, что с послом Деленн что-то случилось.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim, Büyükelçi Mollari.
Благодарю вас, Посол Моллари.
Bu yüzden Büyükelçi Krajensky'nin bize anlattığı her şey yalan olabilir.
Тогда всё, что говорил посол Краженски, было ложью.
Sen, Ivanova, Bay Garibaldi, Dr. Franklin, Bağımsız Gezegenler'den geriye kalanları, G'Kar, Büyükelçi Mollari- -
- Тебя, Иванову, мистера Гарибальди, доктора Франклина, некоторых из того, что осталось от Лиги Неприсоединившихся Миров, Ж'Кара, посла Моллари...
Nadia, Büyükelçi Delenn'le görüşmeni istiyorum kan vermek isteyen gönüllüler aradığımızı söyle. Sentetikler yetmiyor.
Надя, я хочу, чтобы вы связались с послом Деленн может быть, можно организовать сдачу донорской крови, синтетической не хватает.
Raporun bazı bölümleri Büyükelçi Mollari tarafından yazılmış gibi görünse de çalışkanlığından dolayı seni tebrik etmemi istedi.
Он просил меня принести копмлименты вашей большой работе, даже если некоторые её части выглядят так, как-будто их писал посол Моллари.
Büyükelçi Mollari ise Centauri Başgezegeni'ne döndü ve güvenlik danışmanlığı olan yeni görevine başladı.
Посол Моллари вернулся на Центавр Прайм чтобы принять пост эксперта по планетарной безопасности.
Büyükelçi, G'Kar'ın Garibaldi'nin Cengâver'ini bulan gemi hakkında istediği bilgileri buldum.
Посол, у меня есть информация, которую искал Джи-Кар о транспорте, который нашел истребитель Гарибальди.
Büyükelçi mürettebatın çoğunun Ana Güç Tesisi'nde çalıştığını söyledi.
Этот посол сказал, что большинство наших людей работают на главной энергостанции.
Sayın Büyükelçi, Işığı korursak Dünya'yı tehlikeye atarız.
Продолжив защищать Свет за пределами Земли мы поставим Землю под угрозу. Мы должны сохранять нейтралитет.
Büyükelçi Swanbeck anlaşmanızın halkımın yararına.. ... olmadığı kararına vardım.
Посол Суонбек, я пришел к выводу, что ваш договор не отвечает интересам моего народа.
Sayın Büyükelçi, duygularınızı anlıyorum... Tüm saygımla General, anladığınızı sanmıyorum.
Господин посол, я понимаю ваши чувства Со всем уважением, генерал, я так не думаю.
Sayın Büyükelçi, bu bilgiyi işbirliği ruhu gereğince zorunlu olmadığımız halde açıkladık.
Господин посол, мы добровольно сообщили эту информацию ради духа сотрудничества.
Senden yardım istiyorum Müfettiş. Büyükelçi Han'ın başlattığı işi bitir.
Я прошу вашей помощи, инспектор.
Sizi böyle karşıladığım için affedin beni Büyükelçi.
Прощу прощения, господин посол, что принимаю вас вот так.
Belçikalı ve Chuck'ın Tayland'da olduğunu öğrenmenize rağmen Tayland Büyükelçi Yardımcı'sının yatağında uyanması ve 2 güne dair hiçbir şey hatırlamamasıyla ilginiz olmadığından emin misiniz?
Учитывая, что Бельгиец и Чак были найдены в Тайланде, Вы абсолютно уверены, что ничего не слыхали о похищении тайского чиновника, который проснулся сегодня у себя в постели, и не имеет понятия, где он пропадал два дня?
Büyükelçi olarak, Dışişleri Bakanlığıyla askerî yardım konusunda birlikte çalışıyorsunuz. Yani gizli sunucuya erişimin var.
Как посол, вы распределяете военную помощь совместно с Государственным департаментом, что означает, что вы имеете доступ к секретному серверу.
Büyükelçi, Dünya delegasyonu beni hiç bir tehlike olmadığına ikna etti.
Посол, делегация с Земли доказала мне, что тут нет риска.
Ben, Büyükelçi Fenshawe için çalışıyorum. Ve diplomatik dokunulmazlığım var.
Ну, я работаю, на посла Фаншо и у меня есть депутатская неприкосновенность
Eğer beni kandırdığını düşünüyorsa, büyükelçi yanıldığını anlayacak.
Но если он считает, что обвел меня вокруг пальца, посол, то он глубоко ошибается.
Param yatırıldığı an başlayacağız, Bay Büyükelçi.
Как только мои деньги будут переведены, мистер Посол.
Sonunda, ihtiyar Büyükelçi yatak odasında olmadığını hatırladı.
Наконец, дряхлый посол вспомнил, где его спальня.
Geçen gece geç saatlerde diplomatik merkezimizin yaptığı rutin teftişte Büyükelçi Degraad ve Mars'taki meslektaşı arasında acil bir tebliğ kayıtlara geçti.
Вчера вечером наша программа наблюдения за дипломатическим центром засекла незапланированный раговор между послом Деграфом и его коллегой с Марса.
Büyükelçi'nin bunu araştırdığımı bilmediğinden emin olmam gerek.
Я должна быть уверена, что посол не узнает об этой моей просьбе.
Dışişleri bakanlığı ve FBl bu olayı Büyükelçi Kelly'ye suikast girişimi olarak değerlendiriyor.
Гос деп и ФБР работают над предположением, что это было покушение на посла Кэлли.
Sayın büyükelçi istihbaratımız Ihab Rashid'in cephanede kimyasal silah bulundurup bulundurmadığını araştırıyor.
Господин посол, наша разведка устанавливает, хранил ли Ихаб Рашид химическое оружие среди боеприпасов.