Kimsenin umurunda değil Çeviri Rusça
227 parallel translation
- Hiç kimsenin umurunda değil.
- Никому нет дела, что со мной.
Shaheen altı haftadır hasta ve kimsenin umurunda değil.
Сабри месяц проболел — никому и дела нет.
Kimsenin umurunda değil.
Но всем на это наплевать.
Kimsenin umurunda değil.
Никому нет дела.
Yeniler kimsenin umurunda değil.
Новички никого не волнуют.
Brooklyn'deki dairen kimsenin umurunda değil tamam mı?
Да наплевать на твою двушку в Бруклине!
Ama burada artık kimsenin umurunda değil galiba.
Но здесь, кажется, это никого не волнует больше.
- Geçmişin kimsenin umurunda değil.
- Какая разница? Всем плевать на твоё генеалогическое древо.
Kimsenin umurunda değil Meserve.
Всем плевать, Мизёрв!
Şu üzüm saçmalığı kimsenin umurunda değil.
Им плевать на сливы и баклажаны!
Kimsenin umurunda değil, değil mi?
Всем все равно, да?
Çok konuşuyor, söyledikleri kimsenin umurunda değil.
Bceм нaплeвaть, что он говорит. Oн слишком много говоpит.
Kimsenin umurunda değil.
Видишь? Никому нет дела.
Normalde nasıl yapıldığı, bu şehirde kimsenin umurunda değil. Haydi, Wölk.
В этом городе делать что-либо нормально можеттолько ненормальный.
Kimsenin umurunda değil.
Да это никому не интересно!
Savaş, hastalık ya da açlıktan ölenlerin ruhları. Ama kimsenin umurunda değil.
Кругом столько неупокоенных душ, что живым тесно.
- Dört bin beş yüz metre kimsenin umurunda değil. Senin için çocuk oyuncağı.
Сделать эту дистанцию своей чертовой игрушкой.
Zor durumda olmam kimsenin umurunda değil.
Никого не волнует, что я страдаю.
Kimsenin umurunda değil.
Это вообще кого-нибудь волнует.
Nereli olduğun kimsenin umurunda değil!
Всем плевать, откуда ты!
Ölmen kimsenin umurunda değil çünkü sen zaten ölüsün.
И всем будет все равно, если ты умрешь, Лиза потому что ты уже мертва.
Çünkü Amerika'da kimsenin umurunda değil ve... bilemiyorum.
В Америке всем на это плевать, и... Я не знаю.
Kimsenin umurunda değil.
Всем похуй.
İnsanlar kayboluyor ve kimsenin umurunda değil.
Пропадают люди, но это никого не волнует.
Kimsenin umurunda değil.
Всем плевать.
Herkes çaresiz durumumuzu biliyor ama kimsenin umurunda değil.
Все знают о том, в каком ужасном положении мы находимся, но, кажется, никого это не волнует.
Ekmekleri iki defa bastırman kimsenin umurunda değil.
Всем абсолютно по барабану,.. ... что тебе приходится опускать тост дважды.
Kimsenin umurunda değil.
Кому нужно твое дерьмо?
İkiniz de burada çalışıyorsunuz. Kimsenin umurunda değil.
Да ладно, вы, ребята, оба работаете здесь, как будто это кого-то заботит.
Kimsenin umurunda değil.
Мне плевать.
Kimsenin umurunda değil.
Безразличие.
Elimde bu çocuğun kafasına doğrulmuş ince işçilikli bir silah olması kimsenin umurunda değil mi?
Никому не дела до того, что у меня превосходно сделанный пистолет нацелен на голову этого мальчика?
Bütün bu makale benim fikrimdi, kimsenin umurunda değil.
Эта статья - всё моя идея. А всем остальным плевать.
Yaşamamız ya da ölmemiz kimsenin umurunda değil.
Всем наплевать, будем мы жить или умрём.
Çeneni kapatman gerek. Üzülmeyeceksin, geriye bakmayacaksın. Çünkü kimsenin umurunda değil, inan bana.
Не пиздеть, ни о чем не жалеть, нихуя не оглядываться, потому что, поверь мне, всем похуй.
Andy, senin bakir olman kimsenin umurunda değil.
Всем наплевать, что ты девственник!
Belki yersiz konuşuyorum, Bay Poirot ama Bayan Gallaccio öldü ve aileden kimsenin umurunda değil gibi.
Не хочется лезть не в свое дело, но миссис Галаччио умерла, а родственникам все равно.
Dee, senin psikoloji veya tiyatro eğitimin kimsenin umurunda değil.
Всем плевать на твои психо-кружки... или там "курсы анонимных актёров"... Нет.
Doğru, yanlış ya da ahlak hiç kimsenin umurunda değil.
Никого... никого не волнует поведение людей Мораль...
Kimsenin umurunda değil.
До тебя никому нет дела.
Bugün üç tane pilot öldü, kimsenin umurunda değil mi?
Неужели никому нет дела до того, что сегодня погибли три лётчика?
Rocky'nin bu dövüşte şansı yok, ama kimsenin umurunda değil.
Ясно, что Рокки идет проигрывать, но им, как будто, все равно.
Kutuya giren adam kimsenin umurunda değil, çıkan adam önemli.
Всем плевать на человека, исчезающего в ящик. Им есть дело только до того, кто выходит.
Hey, şişko... ruhunun ne cehenneme gittiği kimsenin umurunda değil!
Эй, толстяк... никто не верит в это дерьмо, куда твой дух пошел!
Üniversitedeki kimsenin umurunda değil.
В университете никому нет до этого дела.
- Dans etmen kimsenin umurunda değil, Charlie.
- Никого не волнует, если ты танцуешь, Чарли.
Kimsenin umurunda değil mi? Kimse sorunun ne olduğunu bulmaya çalışmıyor mu?
Кто-нибудь пытался выяснить в чем дело?
Kendi gibi, içi tepeleme suyla dolmuş sarhoşlarla beraber kasten öldürülmüş olarak bir morgda yatıyor,... ve bu kimsenin umurunda değil, ve kimsenin de umurunda olmayacak.
Он обнаружил это и был убит.
Biliyorum sen dahil degilsin, o yüzden senin ne bildigin kimsenin umurunda degil.
Я знаю, ты не участвуешь, так что всем наплевать на то, что ты знаешь.
Yapması çok kolay ve kimsenin de umurunda değil.
Его легко делать и никто его не ест.
Sizin kimsenin umurunda olmayan ve adına polis işi dediğiniz kazan dairesi biriminiz değil.
Это тебе не какая-нибудь бригада по обслуживанию котельной, где всем плевать на то, что ты называешь полицейской работой.
umurunda değil mi 20
umurunda değil 37
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
umurunda değil 37
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56