English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ V ] / V

V Çeviri Rusça

9,396 parallel translation
Programını öğrendim yani bir şey uydurup buradan sıvışamazsın.
Я спросила у Гретхен, чтобы ты не смог выкрутиться под выдуманным предлогом.
Hadi ne kadar paslanmışlar bir görelim.
Поглядим, не закостенели ли они. Построение V!
"Hey Vincent, kara büyü ıvır zıvırlarımdan oluşan koleksiyonuma bakmak ister misin?"
Ах, да. "Привет, Винсент, тебе следует увидеть это моя жуткая коллекция безделушек черной магии?"
Biraz sıvı takviyesi aldıktan sonra aynen geri dönüyoruz.
Мне надо попить и потом повторим.
Süper basınçlı kuantum sıvısı falan işte.
О, знаешь, гипербарическая квантовая жидкость. Такая штука.
♪ Hz. Muhammed'( S.A.V. ) i unutun ♪ ( tövbe haşa )
♪ Забудьте о Муххамеде ♪
Artık "V" ile başlayan o kelimeyi kullanıyor muyuz?
Мы используем слово "в" сейчас?
Kaldığımız sayfayı kıvırıp "köpek kulağı" yapalım.
Опустим ушки на секунду. Вот она поняла.
Evet kaza, hadise, kural ihlali ya da o berbat Continental Mark V'in dahil olduğu bir olay yok.
Ага. Мда, ни аварий, ни происшествий, ни нарушений, ничего даже отдаленно интересного с участием отстойного континенталя марк 5 78-го года.
Sarı sıvı bir şey.
Это желтая жидкость.
- Dualarını ve ıvır zıvırlarını pek sever.
Он любит заклинания и побрякушки.
Bir selam bile vermeden sıvışırsan daha çok uykumu kaçırırsın.
Ну, я бы точно проснулась, если бы ты просто улизнула без всяких приветствий.
Sürece v kartı Valerie cilt altında aldım.
Если только визитная карточка Валери не въелась очень глубоко.
Kafirler değerli şehrinde bir cinayet partisi düzenliyorlar ve senin yapabildiğin tek şey vızıltımı durdurmak!
Еретики устраивают кровавую вечеринку в твоем драгоценном городе, и все, что ты сможешь успеть остановить это мой кайф!
Ortalıkta ten rengi pantolonun, yeşil gömleğin ve rahatlatıcı ses tonunla kıvırtarak dolaşmalar.
Ходишь везде в своих телесных штанах, в своей зелёной блузке, со своим мягким голосом.
- Daha küçücüktüm. Yayın, annemin kıvırcık saçlarıma bağladığı bir süs olduğuna inanmayı reddettim.
Совсем крошкой я предпочитала оружие бантикам, которыми мама увязывала мои кудряшки.
Tek yaptığım manastırdan sıvışmaktı.
Я лишь сбежал из монастыря.
Karnını ultrasona sokun, içerde sıvı var mı kontrol edin.
- Узи брюшной полости на наличие жидкости. - Очень хорошо.
- Perikard sıvısı tamam mı?
Жидкость в перикарде.
Ciğerlerde hala sıvı var, sol ciğer daha kötü durumda.
Больше жидкости в легких, левое хуже правого.
Bütün sıvılara ihtiyacım var, tamam mı?
Мне нужна любая жидкость немедленно.
- İçine biraz sıvı aktaralım.
Давайте дадим ей жидкость.
Boruyu bağlayıp sıvıyla doldurdu ve arter damara basınç uyguladı.
Она ввела катетер и наполнила жидкостью, чтобы обеспечить давление на артерию.
Dr. Lorenson, işaretimle sıvıları aktarmaya başlayacaksın.
Доктор Лоренсон... Введете жидкость по моему сигналу.
Şimdi, lütfen. Sıvıları enjente et.
Сейчас.
"Sadık liderimiz ve olgun vücudu otoriter bir el isteyen..." "... ekose gömlekli iri adamımız arasında kıvılcımlar mı var? "
" Неужели между преданным лидером и крепким мужчиной, представляющим из себя идеал мужской красоты летят искры?
Evet, ama en sonunda aramızda özel bir kıvılcım kalmamıştı, bilirsin? Onun olması gerek, değil mi?
Да, но, по сути, между нами не было той искры, которая должна быть, понимаешь?
Rigby gemiyi almadan önceki zamana gitsek v- -
Почему мы просто не вернемся во времени, пока Ригби не взял корабль и...
Oh, cesedi kaplayan bir sıvı bulamadım.
Вокруг трупа нет никаких жидкостей.
Sıvıları aynı anda enjekte edin.
И добавьте физраствор.
Karında dolaşan çok fazla sıvı var.
В брюшине много свободной жидкости.
Vücudundan bir sürü sıvı çıkardık.
Мы выкачали из вас много жидкости.
Vücudundan sıvıları yavaşça boşaltmaya çalıştım ama kanamayı durduramadım.
Пытались поставить капельницу, чтобы влить жидкость, но кровотечение продолжается.
Hızlı ve sert, parmaklarını kıvıracak cinsten bir seks içim. Okuldaki çocukların yapamayacağı gibi.
За быстрым, жестким сексом, от которого у тебя ноги дрожат, от мальчиков из частных школ такого не дождешься.
Kıvılcım Anı'nı okudun mu?
Ты читал "Переломный момент"?
Kuzey Nevada'da tepesinde vızıldayan parlak bir hava aracı gördüğünü anlatmıştı.
Рассказывал как-то, что видел такой ярко горящий аппарат. Прожужжал над ним в северной Неваде.
İnsanlar arasındaki güven köprüsünü yıkması için bir kıvılcım yeterlidir.
достаточно одной искры, чтобы поджечь мосты доверия между нами
Sıvı toplanması yok.
Жидкости нет.
Yukarıya kadar kıvır.
И закатать рукав.
- Karnında sıvı birikimi yok.
В брюшине нет свободной жидкости.
Yoksa genç yakışıklı erkekleri National City azgın gay barda bir odaya kapattıktan sonra gizlice sıvışmaya çalışırken yakalananı mı?
Или прячущегося всеми любимого подростка, которого застукали выходящим из гей-бара?
Bana üç tane "L's" gerektiğini, lattemin sıcak olacağını, marulumun kıvırcık paket olacağını, Lexapromun stat olacağını.
горячий латте, крисп в листьях салата и лекарство, так что вперёд.
Arabasını işaretleyip sıvıştım.
Пометил его машину и отстал.
En son canlı yayınla uğraştığım zaman lisede A.V. klübü içindi.
Я просто... последний раз я запускал живую видеотрансляцию для школьного киноклуба.
Kıvırcık saçlı halime döndürebilir mi?
Она сможет вернуть мне мою прическу?
Evet, Alexa için 10 gr pentobarbital sıvı ilaç reçeteye yazdım.
Да, я выписал жидкий пентобарбитал Алексе.
Ancak itiraf etmeliyim ki Richard Feynman'ın kalçasının yanağının popomu kavrama hissi yaratıcı sıvılarımın akışını sağlıyor.
Однако, даже я должен признать здорово чувствовать, что я могу покрыть вмятину Ричарда Фэймена своей вмятиной. возникает желание изливаться соком
Yaratıcı sıvılarını pantolonunda tut.
Держи свои соки при себе, в штанах.
V formu! Fena değil.
Не плохо.
- Karnı temiz. Sıvı yok.
- Очень хорошо.
Kıvırmayı bırak, Jack.
Хватит юлить, Джек.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]