A go translate Turkish
98,049 parallel translation
We a go?
Gidelim mi?
If this is gonna go on for a few more days, you girls got to get some rest.
Bu iş birkaç gün daha sürecekse dinlenmeniz lazım.
I'm gonna go now, have a lemonade, and try to forget you all over again.
Ben şimdi gidiyorum, bir limonata içip seni bir daha unutmaya çalışacağım.
Maybe it'd be a good idea before I do, though, that we sit here and go over every little detail over the last two days so I can try to figure out how to save you from this.
Ama sormadan önce seninle baş başa verip son iki güne dair bütün detayların üzerinden geçsek de seni bu işten kurtarmanın bir yolunu bulmayı denesem daha iyi olur diye düşündüm.
He's a guy, he's gonna go to his mom's funeral.
Herif annesinin cenazesine katılacak.
You can go wait on the swing for me. I'll be out in a little bit.
Sen beni salıncakta bekle, birazdan gelirim.
Yes, a kite. Go fetch your coats.
Gidip paltonuzu giyin.
If we go to the reichstag, they are likely to question the wisdom of your insistence on embarking on this expedition at such a volatile time.
Reichstag'a gidersek, muhtemelen böyle dengesiz bir zamanda bu seyahate çıkma ısrarının ardındaki aklı sorgularlar.
Let's get you a barrel of wet wipes, and then we can go find our cinderella.
Sana bir ıslak mendil getireyim sonra gidip Sindirella'yı bulalım.
Now, how about I go shower, and you have a little lunch?
Ben duşa alsam sen de biraz öğle yemeği yesen nasıl olur?
Most of us have done nothing wrong yet, so why should we all go down because Diaz shot a guard?
Henüz çoğumuz yanlış bir şey yapmadık, neden Diaz'ın bir gardiyanı vurmasının ceremesini biz çekelim?
Then cover him in honey, and after a few days, between the honey and his own feces, the maggots would really go to town.
Sonra da üzerini balla kaplarlar, birkaç gün sonra bal ve kendi dışkısı da işin içine girince kurtlar da iyice azıtırmış.
Some of us are smart enough not to go near a unmarked box.
Bazılarımız meçhul bir kutuya yaklaşmayacak kadar akıllı.
Well, I don't know how things go in your prison, but in my old prison, they did a count and then a search for contraband.
Senin cezaevinde işler nasıl yürüyor, bilmiyorum ama benim eski cezaevimde önce yoklama, sonra kaçak mal araması yapılırdı.
But you don't have time to untie them, but if you pull a lever, the train will go to a side track.
Onları çözecek vakit yok ama bir kolu çekersen tren yan raya geçecek.
I got a daughter to go home to.
- Evde bekleyen bir kızım var.
So why don't you just go out there and rescue your people like a big, hairless hero, and then just leave us to lick our wounds.
O yüzden git, kocaman, tüysüz bir kahraman gibi arkadaşlarını kurtar, bizi de bırak, yaralarımızı saralım.
I figured it's healthier for Duchess to go without'em than to subject her to that old pervert they be calling a doctor.
Düşes'i o doktor müsveddesi yaşlı sapığa maruz bırakmaktansa test yaptırmamak daha sağlıklı geldi.
A man who don't know or care nothin'about us tells us if we sick enough to go to the doctor.
Bizi tanımayan ve önemsemeyen bir adam doktora gidecek kadar hasta olup olmadığımızı söylüyor.
Why'd you tell Chapman to go?
Neden Chapman'a gitmesini söyledin?
We can always find a place to go.
Gidecek bir yer buluruz.
- Hey, it's either that... or you go back out there to face a bunch of badass dudes shooting at you.
- Hey, ya bu ya da gidip sana ateş eden bir grup pislik herifle yüzleşirsin.
Look, go to the lists, build up a profile.
Listelere bakın, bir profil oluşturun.
I want to go to Sioux Falls.
Sioux Falls'a gitmek istiyorum.
I never got a transfer request, much less denied it, but if you want to go to Sioux Falls, I'll make it happen.
Bana hiç tayin isteği ulaşmadı pek reddetmiş sayılmam ama eğer Sioux Falls'a gitmek istiyorsan, olması sağlayacağım.
If you don't like your jobs, you're free to go find a real job and help out the family.
ışinizi beğenmediyseniz gerçek bir iş bulup aileye katkı sağlayın.
Lady Fingers and inch-and-a-halfers go times three.
Kız kaçıran ve torpillerin fiyatı da üç katına.
So, please, instead of changing the channel or running to the refrigerator for a snack, call the number on your screen, or go online and help us with a monthly gift, right now.
Rica ediyorum, kanalı değiştirmek veya abur cubur almak için buzdolabına gitmektense hemen ekrandaki numarayı arayın ya da internetten aylık bağış yapın.
Did you or any other 13-year-olds you know go through a disemboweling-animals phase?
Hayvanların iç organlarını çıkaran 13 yaşında bir oğlan tanıdın mı hiç?
And, um... it's a big adjustment, especially when you go to a town where you don't know anybody except your own family. It can be lonely.
Aslında çok büyük bir değişiklik, hele ki kimseyi tanımadığın yeni bir kasabaya geliyorsan yalnızlık çekebilirsin.
Now, I don't go to church and I don't consider myself a Christian.
Kiliseye giden biri değilim. Kendimi Hristiyan saymam.
Sunday nights I go down to the Rusty Hull and drink some tequila.
Pazar geceleri Rusty Hull'a gidip tekila içerim.
We're the aliens. We go to Mars...
Mars'a gidip orayı ele geçiriyoruz,
A place that we can go not just once a week, but whenever we want.
Haftada bir kez değil, canımız her istediğinde gidebileceğimiz bir yer.
I'll go right on over to, uh, to Lakeview Realty. - I'll see what they can offer me.
Lakeview Emlak'a gider ve onların tekliflerini değerlendiririm.
Can I go for a swim?
Biraz yüzebilir miyim?
Here we go. Buddy Holly's a perfect example.
İşte, Buddy Holly harika bir örnek.
A job interview is when... It's when we... When Mommy goes and she meets someone, and they ask her a lot of questions, like, where did she go to school and where she worked before.
İş mülakatında annen bir yere gidecek ve ona sorular soracaklar, hangi okula gittiği, daha önce nerelerde çalıştığı gibi.
I need to go clean up a little bit, but, uh, I'll go.
Önce üstümü başımı temizlemem lazım ama gelirim.
You put a movie on in the trailer when you go back in there.
İçeri döndüğünüzde karavanda bir film oynatın.
You got a warrant to go in.
İçeri girmek için mahkeme emrin var.
Right now, you go home, relax, maybe get yourself a frozen custard.
Şimdi eve git, rahatla, canın isterse bir muhallebi falan ye.
Go on and be a bad boy for once.
Bir kere de kötü çocuk ol.
Up next on the network, we've got today's special, that beautifully brilliant cubic zirconia ring necklace with a matching bracelet to go with it. There are...
Sırada bugünün özel ürünü son derece zarif, atom taş küpe ve kolye takımı ve yanında bu takımla uyumlu bir bilezik...
And you're telling Kevin that Eric won't go to trial.
Bir de Kevin'a Eric'in mahkemeye çıkmayacağını söylemişsin.
He said that he made a mistake and he's the reason that Danny had no other choice but to go back home and ask all of you for help.
Bir hata işlediğini ve bu yüzden Danny'nin eve dönüp sizden yardım istemekten başka çaresinin kalmadığını söyledi.
Let's go make a show.
Hadi şovu yapalım.
Well, right now it's just a pop-up, but if things go well, it will be a little more permanent.
Şimdilik sadece geçici dükkân ama işler iyi giderse biraz daha kalıcı olur.
Perhaps if you just let go of your ego for just a moment, you could admit that you are simply wrong.
Belki egonu sadece bir anlığına bir kenara bırakırsan yanıldığını kabul edebilirsin.
If you... if you want to help, we can go to a shelter.
Eğer... yardım etmek istiyorsan, bir sığınma evine gidebiliriz.
Now, the prosecution is gonna suggest that Eric O'Bannon, on the verge of being offered an immunity deal from the state's attorney in regard to a potential investigation, decided to go on a killing spree.
Savcılık Eric O'Bannon'ın, tam da olası bir soruşturma için eyalet savcısı tarafından kendisine dokunulmazlık verileceği bir sırada cinayet işlemeye karar verdiğini öne sürecek.
a good man 115
a good day 29
a good person 24
a good idea 40
a good job 32
a good thing 26
a good 105
a good friend 50
a good guy 27
a good one 144
a good day 29
a good person 24
a good idea 40
a good job 32
a good thing 26
a good 105
a good friend 50
a good guy 27
a good one 144
a goddess 27
a goat 36
a god 36
good 48980
google 74
good night 12775
good morning 12476
go on 13820
goodbye 8643
gore 42
a goat 36
a god 36
good 48980
google 74
good night 12775
good morning 12476
go on 13820
goodbye 8643
gore 42