Ain't i translate Turkish
21,837 parallel translation
I ain't made for runnin'.
Ben kaçmaya uygun değilim.
I ain't gonna let no nigga gal stick her nose up at me!
Hiçbir zenci bana üstünlük taslayamaz!
We're busy, and I ain't your friend.
Meşgulüz ve arkadaşın falan da değiliz.
Ain't nobody tell me I was gonna be on a redneck safari and shit, sleeping on the floor, hanging out with the last of the flower children.
Kimse bana amele safarisine çıkacağımı, yerlerde yatıp hayatta kalan son çiçek çocuklarıyla takılacağımı söylememişti be.
I ain't gonna hold my breath.
- Nefesimi tutmayacağım.
~ The rock cried out,'I ain't gonna hide you, guy.'~
Sapık mı?
I ain't flying to Cleveland to bugger some radio jock.
Aptal bir radyocu için Cleveland'e kadar gitmeyeceğim.
Send her to knob the DJs,'cause I ain't doing that either.
Radyolara da onu gönder çünkü ben gitmeyeceğim.
I mean, playing ain't the focus of their vibe.
Güzel çalmaları için kendi enerjielri lazım sadece.
Then you should do that,'cause I'm afraid this ain't working out.
Sanırım o işe geri dönmelisin. Korkarım bu iş böyle yürümeyecek.
Some guys got hands, but I ain't got to play with them.
Bazıları iyi çalıyor ama bize yetecek kadar değil.
Lord Benton is in some kind of hurry, and I ain't gonna be the one who gets in his way, Mule.
Lord Benton'ın acelesi var gibi... ve yoluna çıkan ben olmayacağım, Mule.
I'm a live wire, ain't I?
- Capcanlıyım, değil mi?
He ain't gonna be here, like I asked. Flaked again.
Gelmeyecek, gene yüzüstü bıraktı.
I ain't your daddy.
Sezon 2017'de.
Club policy says I ain't allowed to socialize with the members or their wives.
Kulüp kurallarına göre üyelerle veya üyelerin eşleriyle sıkı fıkı olamam.
I ain't talking to you. Where's Chadwick?
Bay Chadwick nerede?
I ain't saying a word till your husband gets home.
Kocan eve dönene kadar tek kelime etmeyeceğim.
I'll tell you, there ain't nothing like Easter Eve and a tall glass of bunny juice to make a feeler...
Çok ciddiyim, Paskalya arifesinde bir bardak Tavşan Suyu adamı kendine getiriyor.
That ain't no bird I've ever seen.
Bu gördüğüm hiçbir kuş yapmam gerektiğinde değildir.
For I'm warning you, it ain't pretty.
Seni forewarning, bu hoş değil.
I ain't no Grounder. Pike for chancellor!
Pike Başkan olsun!
But I ain't done punching!
Fakat ben yumruklamak istiyorum!
I ain't been more than two steps off this plantation in my life.
Hayatımda bu çiftlikten dışarı iki adımdan fazla atmadım.
You talkin'real big, but I ain't heard no plan yet.
Çok emin konuşuyorsun ama, daha bir plan duymadık.
Mm. I ain't gettin'no stripes on my back for this.
Bunun için kırbaç yemek istemiyorum.
I ain't felt the heat no more.
Sonra sıcaklık kesildi.
Now, see, the thing is I ain't like everyone else.
Bak, ben herkes değilim.
I ain't running'without you.
Sensiz kaçmam.
I sure as hell ain't working my hands to the bone for it.
Ben kölelerden memnunum.
I ain't going back!
Geri dönmem!
I ain't about to let you mess this up for the rest of'em.
Bunu herkes için batırmana izin vermem.
He ain't the only one I'm worried about.
Tek endişelendiğim kişi o değil.
I didn't go. You workin'in this shop with him all day, every day, and you tellin'me you ain't know nothin'?
Her gün akşama kadar onunla burada çalışıyorsun ve bana hiçbir şey bilmediğini mi söylüyorsun?
I ain't mean to mess up your plan.
Planını bozmak istememiştim.
- I ain't no cheat. - Hmm.
Ben sahtekar değilim.
I ain't doin'nothin'.
Ben yapmayacağım.
I ain't doing that again.
Hayatta evlenmem.
'Cause I got news for you. You ain't that important.
Sana bir haberim var o kadar da önemli değilsin.
- Baby, I'm sorry. - Come on, this ain't your fault.
- Yapma şimdi, senin suçun değil.
I ain't running nowhere.
Hiçbir yere koşmuyorum.
I ain't made for running.
Ben kaçmak için doğmamışım.
No, I mean, they ain't done nothing to us.
Onu demiyorum, yani bize hiçbir şey yapmadılar.
I ain't ready to give up yet.
Ben pes edecek değilim.
With them Indians. I ain't never seen nothin'like that before.
Kızılderililerle olanlar daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.
And I ain't sad to see her go, but that don't mean I had a hand in it.
Gittiğine sevinsem de bu işte parmağım yok.
I ain't no fool.
Salak mıyım ben?
I ain't believe for one second them catchers just got him.
Avcıların onu yakaladığına hiç inanmadım.
I ain't taking you, Holly.
Seni götürmüyorum yanımda, Holly.
I ain't never say I want to be clean.
Asla temiz olmak istediğimi değil.
I'm number one now, and you could be number two, but you ain't never gonna second-guess me again.
Bir numara benim. Sen iki numara olabilirsin ama bir daha beni sorgulamaman lazım.
ain't it 576
ain't it the truth 17
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i know 63170
i lost my mind 16
ines 33
i love my sister 16
i love you 17750
it's fine 7136
ain't it the truth 17
i don't care how long it takes 27
i mean 97485
i know 63170
i lost my mind 16
ines 33
i love my sister 16
i love you 17750
it's fine 7136
i don 542
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's not fair 795
ivan 848
irene 487
i'm fine 13072
i am 12154
i do 17590
i just 13298
i don't think so 6892
it is 11007
it's not fair 795
ivan 848
in fact 10253
i'm too old for this shit 16
irma 94
imbecile 102
iris 595
internet 115
india 252
i did 11059
idea 68
it's friday 105
i'm too old for this shit 16
irma 94
imbecile 102
iris 595
internet 115
india 252
i did 11059
idea 68
it's friday 105