English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / All over it

All over it translate Turkish

11,364 parallel translation
I bet there's evidence all over it.
Eminim her yeri delil kaynıyordur.
Oh, they told me my fingerprints were all over it.
Bana her yerinde parmak izimin olduğunu söylediler.
This has the Squadron Supreme written all over it.
Bu işin her yanından Squadron Supreme akıyor.
Because he knows his clients will jump all over it and it's the easy way out.
Müvekkillerinin hemen kabul edeceğini biliyor ve bu işten kolayca çıkmak istiyor.
Now, it's not S-shaped, but you can go S-crazy and paint them all over it.
Şimdi burası "S" şeklinde değil fakat çılgınlar gibi her tarafa "S" işareti çizebilirsin.
- Duh,'cause it has our name all over it.
- Çünkü her tarafında isimlerimiz yazıyor.
That has disaster written all over it.
Her tarafından felaket akıyor.
This has Mossad written all over it.
Bu Mossad her yerinde yazmıştır.
Take some of this shit out and move it over, all right?
Tüm bu bokları üzerinden çıkarın ve şu tarafa itin, tamam mı?
It will all be over soon enough.
Yakında her şey sona erecek
You gotta deuce it out over here, all right?
Burada rahatlamalısın, tamam mı?
I'll just sit over there and watch, if it's all the same to you.
Sana uyarsa, şuracıkta oturur izlerim.
If I had to do it all over again, I would still be here.
Tüm bunları bir kez daha yapmam gerekse, yine yanında olurdum.
CRAIG'S ACTIONS OF GETTING INTO THE WATER, PADDLING OVER IT, AND GETTING OUT ALL HAPPEN ALONGSIDE ONE ANOTHER.
Craig'in suya girerken ki hareketleri,... ayaklarını suda oynatması ve dışarı çıkması hepsi diğer tarafta da oluyor.
It's all over the world.
Dünyanın her tarafında.
It'll all be over soon.
Yakında hepsi bitecek.
Well, before I start blubbing all over myself, let's get to it.
Ağlamaya başlamadan önce konumuza dönelim.
When I pull the door open, it'll all be over.
Kapıyı açmak için çektiğimde her şey bitmiş olacak.
It's all happening right in front of your eyes over and over.
Her şey gözünün önünde tekrar tekrar yaşanıyor.
It's all over the news.
Tüm haberlerde bu var.
All right, well, I'll wait over here, where it's safe.
Pekâlâ, burada güvenli bir şekilde bekliyorum.
I can't tell you where it is, but if you don't find it fast, it's all over.
Nerede olduğunu söyleyemem ama hızlıca bulmazsanız her şey biter.
It's because of your crying only all this problem in this village first if you hand over your land and leave this village, all will go smoothly
Bu köydeki bütün problemler senin ağlaman yüzünden oldu. Eğer arsanı devredip gidersen. Köydeki herkes kolay bir şekilde ayrılacak.
Unfortunately, though, it's large enough to send her puking all over your apartment.
Evinizin her yanına kusturacak kadar da büyük maalesef.
It-it tarnishes my badge, but I'll get over it, all right?
Bu beni rozetimden eder ama üstesinden gelirim, tamam mı?
I mean, it's like the start of the Occupation all over again.
Her yer İşgal'in başındaki gibi.
He said that once the spark was lit, it would spread all over the world from animal to animal, like wildfire.
Dediğine göre kıvılcım bir kere ateşlendiğinde bir hayvandan diğerine yayılıyor, yangın gibi.
It's all over the news.
Bütün haberlere çıktınız.
It's like the Silurians all over again!
Her yer yeniden Silüryen olmuş gibi!
I hid it all over back when...
Buralara bir yere sokmuştum...
You think they'd still want to... turn off the computer now, or I will come over there, walk through all the reporters outside your building, and turn it off for you.
Sence hala isterler mi? Bilgisayarı kapat. Şimdi!
Write it all down and hope that I give it back to you when this is over.
Hepsini yaz ve ümit et de bu iş bittiğinde onu sana geri vereyim.
You know that, it's all over the news.
Biliyorsun. Tüm haberlerde bu var.
It was like it was happening all over again.
Sanki her şeyi yeni baştan yaşadım.
I can't tell you everything that happened between us - until it's all over.
- Her şey bitene kadar aramızda geçenleri tam olarak anlatamam.
Sometimes it worked, and sometimes it didn't, but either way, when it was over... they all acted like they didn't know me at all.
Bazen işe yaradı bazen yaramadı ama her halükarda her şey bittiğinde hepsi beni tanımıyormuş gibi davrandılar.
It is most heartening to see how the educational system has evolved over the years, and all without the threat of the rod.
Eğitim sistemimizin önüne çıkan engellere rağmen yıllar boyunca bu kadar gelişmiş olmasını görmek mutluluk verici.
It took me all of two seconds to put it together after I saw you two mooning over each other this morning.
Bu sabah ikinizin birbirinize nasıl baktığınızı görünce olayı çözmem iki saniyemi aldı.
Lucien, voice-over : Of course, I wasn't, not yet, not that it would have mattered, anyway. All I wanted was revenge.
Tabi ki, henüz değildin... bir şey farkedeceğinden değil de.
How could I have forgotten what happened? I mean, it was all over the Internet.
Yani bu internetin her yerine yayılmıştı.
The killer leaves it all over the place. But it don't last long.
Katil her tarafa bırakıyor onlardan ama fazla uzun sürmüyor.
- This is all my fault. - It took over Burton's mind.
- Burton'ın zihnini ele geçirdi.
I'm afraid it's all over, Hyde.
Sanırım her şey bitti Hyde.
It's my legacy they're crapping all over.
İçine ettikleri benim mirasım.
People come from all over to do it.
Her yerden insanlar bunu yapmak için buraya geliyor. Bazıları otobüs ya da taksi bile tutu...
If you're not going to do anything with this bottle of perfume over here, would you mind if I gave it to the girl, seeing as how it was her lifelong dream and all.
Buraya parfümün bu şişe ile bir şey yapmak için gitmiyoruz ıf, I kıza verdi sakıncası olur, Onu ömür boyu rüya ve tüm nasıl olarak görüyorum.
I can't kill you, but I can hurt you... break bones, slice up your pretty face, heal you, then do it all over again.
Seni öldüremem, ama incitebilirim... kemiklerini kırabilir, o güzel yüzünü doğrayabilir... seni iyileştirip tekrar baştan başlayabilirim.
- Get it over with, all right?
- Üstesinden gel tamam mı?
Yeah, it's all over the Internet.
- Evet internet kaynıyor.
And it's all damp over here!
Ve her tarafı nemli.
It'll all be over in a second.
Hemen geçecek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]