All the way down translate Turkish
1,640 parallel translation
The shopping cart tracks and the blood drops lead directly from here and they go all the way down to the body.
Alışveriş arabasının tekerlek izleri ve kan damlaları buradan başlayıp cesede kadar gidiyor.
You have broken me all the way down
Kırdın beni tamamen
Most of these kids can't throw all the way down court... so we bring up our five men.
Bu çocukların çoğu uzaktan şut atamıyor.
Sweet. You came all the way down here to tell us that.
Bunu anlatmak için bu kadar yol geldin.
And guess who gets to drive all the way down to central?
Olası bir cinayet vakası var Ve merkeze kadar bütün yolu kim sürecek bil bakalım?
That's why I raced all the way down here.
İçindekilere ne yaptın?
If we could narrow it all the way down to one.
Tüm seçenekleri bir taneye indirirmemiz.
You know, I came all the way down here.
Buralara kadar getirdin beni.
And goes all the way down to that manolo blahnik store.
Bizim teras kattan başlar, Wynn'deki lüks ayakkabı mağazasında biter.
Shockwave reached all the way down here, really knocked a lot of stuff loose.
Şok dalgaları buraya kadar geldi, ortalığı dağıttı.
There should be no curve disrupting the line from the knee all the way down to the tip of your toe.
Dizden başparmağının ucuna kadar olan kısımda hiç kıvrılma olmamalı.
Ooh, that's a heck of a note. After I came all the way down here.
O kadar yol geldim, bir de bunları işitiyorum.
It's a real nice room, up the stairs to the right all the way down to the end of the hall.
Oldukça güzel bir oda, merdivenlerden çıkıp sağa dönün koridorun sonundaki oda.
Will you put your left foot on the left-hand pedal and push it all the way down?
Sol ayağını soldaki pedala koyup, sonuna kadar basar mısın?
All the way down in the corner.
Köşeye dek tüm yola koyun.
Now, the concept here being that just as your left hand and your right hand are mirror images of one another, right, identical and yet opposite well, so, too, organic compounds can exist as mirror-image forms of one another all the way down at the molecular level.
Kavrami da sudur, sag elinizle sol eliniz birbirlerinin yansimasidir uyusurlar, esitler, ama tamamen zitlar. Organik bilesimler de birbirlerinin yansimasi olarak varolabilir moleküllerine kadar hem de.
Follow this hall all the way down, past the main office and gym.
Koridorun sonuna git, ana ofisi ve spor salonunu geç.
Heard you guys coming all the way down the road.
Yolun asagisindan geldiginizi duydum.
I'm sorry you had to come all the way down here for nothing.
Bunca yolu bir hiç uğruna geldiğiniz için üzgünüm.
We're taking our sloop from my folks'place in Old Lyme all the way down to Larchmont for Race Week.
Old Lyme'deki akrabalarımdan küçük yelkenliyi alarak! Bütün yol boyunca Race Week için Larchmont'a gideriz.
So we have scintillation counters... that are catching any cosmic-ray particles... that get all the way down underground here.
Burada kıvılcım sayaçlarımız var... Yeraltına kadar inen... kozmik-ışıma parçacıklarını yakalıyor.
Well, I'm shucked, too, all the way down to my silky intimates just to put on a beekeeper's suit.
Ben de öyleyim baksana. İpeksi vücudumum ima ettiği gibi. Yalnızca arı koruyucu giysiyi giy.
I actually looked all the way down, to look at something that I will never in my life see again.
Aslında hayatımda bir daha göremeyeceğim bir şeye bakmak için başından sonuna kadar aşağıya baktım.
I was all the way down the ramp when I heard that gasp.
Sahneden aşağı atlayıp nefeslerinin kesildiğini duyduğumda var ya.
It comes from the plant, discharging PCBs, all the way down through here.
Fabrikadan buraya kadar geliyor PCB'ler...
There are no lice in my hair... laying eggs, burrowing into my scalp, eating their way all the way down to my brain!
Kafamda hiç bit yok. Kafa derimi oyup, yumurtalarını bırakan, ta beynime gelene kadar her şeyi yiyecek olan...
Sorry you had to come all the way down here. It's just, uh, I'm kind of nervous.
Bunca yolu gelmek zorunda kaldığınız için üzgünüm.
House's skull fracture extends all the way down to his ear canal.
House'un kafatası kırığı kulak kanalına kadar gidiyor.
I told you you didn't have to come all the way down here.
Buraya gelmene gerek olmadığını söylemiştim.
The weird thing about King Solomon is that he was from North Africa, how do you suppose the treasure came all the way down here?
Kral Süleyman'la ilgili garip birşey var. Kuzey Afrika'da yaşamış, nasıl o kadar yolu bir hazine için gitmiş olsunki?
Good. All the way down to the presacral space.
Presakral alana kadar.
My guess is, you didn't come all the way down here to congratulate me.
Sanırım bunca yolu beni tebrik etmeye gelmediniz.
Oh, hey, by the way, if Cheryl finds out, you're all going down with me. - Leon.
- Leon.
They've shut Wilshire down all the way to San Vincente.
Wilshire'dan San Vincente'ye kadar tüm yollar kapatıldı.
All you action figures and your accessories better back off... or the kiddies are coming down the hard way...
Tüm adamlarınızı ve araçlarını geri çekseniz iyi olur yoksa bu ufaklıklar, zor yoldan aşağı iner ve pestil olurlar!
You don't have to go all the way back down there.
Bütün yolu tekrar yürümek zorunda kalma.
And I thought that I would be prepared for all that,'cause I'm her mother, and I thought I would... be prepared for whatever came down the way.
Tüm bunlara hazırlıklı olduğunu düşünürdüm. Çünkü onun annesiyim ve yoluma ne çıkarsa hazır olacağımı düşünmüştüm ve...
As a child to a father, I say to you here, in the presence of all these princes of our Holy Church, that I would gladly lay down my life in order to serve you, and in whatever way you choose.
Size babam olarak bu kardinallerin huzurunda diyorum ki size hizmet etmek için, sizin seçtiğiniz yolda seve seve canımı feda ederim.
All the way to Barga and down to the Serchio.
Barga'ya giden tüm yollar ve Serchio'nun aşağısı.
Take it down all the way!
Devam et!
I come all the way down here, and, man, you gonna look me in my face
Buraya kadar geldim.
So way inside here... are the germanium and silicon detectors... so we'rejust waiting for a wimp, a dark matter particle... to get down to this depth... and hit one of those germanium and silicon crystals... that's buried way inside all the shields.
Buranın içerisinde... germanyum ve silikon dedektörler var... Biz de bir wimp, karanlık madde parçacığının... bu derinliğe inerek... içeride gömülü olan... germanyum ve silikon kristallere çarpmasını bekliyoruz.
I mean, shit, he's on his way to our base camp, and all the people on the ground below, they're waiting for him to take the Mig down, and they're bloodthirsty.
Kahretsin, bizim üs kampimiza gidiyor. Asagidaki tüm insanlar kana susamis bir halde o uçagin düsürülmesini bekliyorlar.
If the shell blew down from the neighbor's apartment into Riverton's open window, how did it end up all the way across the room?
Eğer bu kabuk komşusunun dairesinden rüzgarla uçup Riverton'ın dairesine girdiyse odanın o kadar iç kısmına nasıl ilerledi?
Remember our first date? Your old truck broke down, and we had to walk all that way back in the rain. Wow.
Bu ilk çıkışımızdı, kamyonet arıza yapınca yağmurda bütün yolu yürümek zorunda kalmıştık.
As the bomb ticked { \ all the way } down to zero, we held our ground.
Bomba sıfıra doğru çalışmaya başlayınca, yerimizde kaldık.
You dragged them all The way down here.
Onları buraya kadar sürükleyen sensin.
Man falls over the edge, lands on the roof of the cage, which was three stories down, and then he rides the elevator all the way back up to the crime scene.
Adam kenardan aşağı uçuyor ve üç kat aşağıdaki asansörün üstüne düşüyor. Sonra asansörü yukarı kadar alıp olay yerine getiriyor.
I feel sorry for this kid the way his dad breathes down his neck all the time.
Bu çocuğun babasının nefesini sürekli ensesinde hissetmesine üzülüyorum.
NARRATOR : Had she been feeling this way all along, Amy never would have made it down the mountain.
Eğer bu acıyı en başından beri hissediyor olsaydı Amy o dağdan asla inemezdi.
For what did you come down all the way here?
- Anladım!
all the world's a stage 17
all the way up 39
all the time in the world 18
all the way home 19
all the time 1146
all the way back 32
all these years 280
all the single ladies 21
all the while 44
all the way 252
all the way up 39
all the time in the world 18
all the way home 19
all the time 1146
all the way back 32
all these years 280
all the single ladies 21
all the while 44
all the way 252
all these years later 16
all the same 273
all these people 52
all the better 80
all the best 179
all the things that make us 45
all the 77
all there 16
all the more reason 40
all these 25
all the same 273
all these people 52
all the better 80
all the best 179
all the things that make us 45
all the 77
all there 16
all the more reason 40
all these 25