All these people translate Turkish
3,400 parallel translation
Who are all these people?
Kim bunlar?
Who are all these people?
Kim bu insanlar?
He could never have endangered all these people.
Bu insanları tehlikeye atmış olamaz.
What's with all these people?
Bu kadar insanın burada ne işi var?
Where did you find all these people?
Bu insanları nereden buldun?
I can get a loan of some sort, and I can't kick all these people to the street.
Kredi çekebilirim ama burada çalışanları kapı önüne koyamam.
- Oh yeah, in front of all these people?
- Evet, tabi, herkesin önünde?
I don't need all these people in here!
Tüm bu insanlara ihtiyacım yok.
He had disdain for all these people.
Hepsine ahmak gözüyle bakıyordu.
You must be really tired if you fall asleep with all these people.
Bütün bu insanlarla yattıysan herhalde çok yorgundun.
You are this, like, incredibly gifted genius person, and you've got all these people around you telling you that you can't do shit.
Sen inanılmaz yetenekli, dâhi bir insansın ama etrafın, bir bok yapamayacağını söyleyen insanlarla dolmuş.
Probably part of being scared is all these people running around with these badges.
Bu insanların böyle korkmasının sebebi muhtemelen o rozetlilerdir.
I want to be as complicated as all these people.
Ben de bu insanlar kadar karmaşık olmak isterdim.
How all these people might die because the government's secrets have been unleashed.
Hükümetin sırları açıklandığı için bu insanların ölebileceğini konuşalım.
You see that? All these people?
Tüm bu insanları gördün mü?
Why all these people?
Neden bu insanlar burada?
Where are all these people from?
Bütün bu insanlar nereden geldi?
Give me some face in front of all these people.
Beni herkesin önünde rezil etme.
All these people.
Tüm bu insanlar.
All these people you're dragging into war,... do they know what awaits them?
Bütün bu insanlar Sen... savaşın içine sürükleyerek onları bekliyor ne biliyor musunuz?
That you're dragging all these people into a war that doesn't concern them.
Bütün bu insanları sürükleyerek That kendilerini alakadar etmeyen bir savaşın içine....
How did Joe Carroll bring all these people together?
Joe Carroll bu kadar insanı nasıl toplamış?
Children, do you know why all these people are so upset?
Çocuklar, bu insanların neden bu kadar üzgün olduklarını biliyor musunuz?
In front of all these people?
Tüm bu insanların önünde?
No, he's not gonna do anything in front of all these people.
Hayır, tüm bu insanların önünde hiçbir şey yapmayacak.
To try and convince these people to embrace conflict, Hitler would use all of the techniques of persuasion he possessed. Crucially, he would exploit his charismatic appeal.
İnsanlara savaş fikrini benimsetebilmek için Hitler sahip olduğu bütün ikna yeteneğini kullanacak ve karizmatik görünüşünden sonuna kadar faydalanacaktı.
To be nice. No, because they're being programmed by these giant corporations that do all this research to figure out how to push these psychological buttons in people to make them get these presents, right?
Hayır, bu hediyeleri aldırmak için insanların bam teline nasıl basacaklarını araştıran devasa şirketler tarafından programlandıkları için, tamam mı?
"In these three decades, all my thoughts, my actions, and my life " have been guided solely "by the love and loyalty to my people."
Geçen otuz yılda bütün düşüncelerim, hareketlerim ve hayatım sadece halkıma olan sevgim ve bağlılığımla yönlendirildi.
Now, all of these things bring a surrealism, but despite that, people are very, very focused on the fact that the last physical connection they have with that person is lying in that coffin, and that's what they're saying farewell to.
Tüm bunlar gerçek üstü kılıyor fakat buna rağmen insanlar son fiziksel temaslarının kişinin tabutta yatmasına bağlı olduğu gerçeğine odaklanıyorlar ve bu yolla kişiye veda ediyorlar.
One of the first times we shot down on central park south, outside the Plaza, all of a sudden we just had, like, these crowds of people.
Central Park'ın aşağı taraflarında, Plaza'nın dışındaki ilk çekimlerimizden birinde, birdenbire bir yığın insan toplanıvermişti.
'Cause, you know, all the best people are failures these days.
Çünkü biliyorsun, harika insanların hepsi şu günlerde hata yapıyor.
You know, he has all these new experiences, he's meeting all these new people. And then, "What's going on with you?" And it's like, "Well, I'm in the middle of my same old life, except, whoops, my boyfriend's out of the country."
Yeni tecrübeler ediniyor yeni insanlarla tanışıyor ve "Sende neler oluyor" dediğinde, bu şey gibi "Eski sıkıcı hayatımın ortasındayım, sadece sevgilim yurtdışına çıktı."
I didn't kill her, Father, and now people are telling me all these things I don't want to hear.
İnsanlar duymak istemeyeceğim şeyler diyorlar bana şimdi.
Glinda, these are all very lovely people.
Glinda, bunlar gerçekten çok hoş insanlar.
I have all these things that I want to say to her, like... Like how I can tell that she's a lonely person, even if other people can't.
Diğer insanlar yalnız olmasalar bile, ona yalnız birisi olduğunu nasıl söyleyebilirim ki, ona söylemek istediklerimin hepsi bu.
All of these people, they believe in me.
Tüm bu insanlar bana inanıyor.
This place, these people and this city... and yet, you stand all alone... do you know why?
Burası, bu insanlar ve bu şehir senin olmasında rağmen sen yalnızsın, neden biliyor musun?
I heard about these steps mountain in China where birds fly against walls and people and animals go crazy and die and all because the wind generates a sound 4 Mega Hertz that makes people get mad.
Çin'deki bu dağ geçidini duymuştum. Kuşlar uçarak duvara çarpıyormuş ve insanlar ve hayvanlar delirip ölüyormuş. Bunun tek sebebi de rüzgârın 4 MHz'lik ses oluşturmasıymış.
They have all these little people sliced up into thin little slices
Bir sürü inci dilimler halinde dilimlenmiş küçük insan var.
People buy all these fancy gadgets, but sometimes the best tool is attached right there to your own body.
İnsanlar bu tür malzemeleri hep hazır alır ama bazen en iyi alet, kendi vücudundur.
Still making people happy after all these years.
Onca yıldan sonra hala insanları mutlu ediyor.
These are all people.
Tüm insanlar burada.
These are all real people.
Tüm gerçek insanlar.
These are all the people I interviewed.
Sorguladığım insanlar bunlar.
Uh, we have almost arrived at that glorious moment where we join together these two very special people, but first, my almost son-in-law has something he'd like to share with all of us, so, um... ladies and gentlemen, uh,
Bu iki özel insanın bir araya gelmesine şahit olacağımız o görkemli an neredeyse geldi. Ama önce müstakbel damadımın hepimizle paylaşmak istediği bir şeyi var.
Is it just me, or are we the only two people who don't fit in with all these Orange County phonies?
Bana mı öyle geliyor yoksa bu Orange County'li şarlatanlarla uyuşamayan sadece senle ben miyiz?
- All of these people are actors.
- Tüm bu insanlar aktör!
Listen to me. Sir, I've been struggling for five years.. ... all thanks to people like these.
Efendim, beş yıldır bunlar gibi insanlar yüzünden mücadele ediyorum.
Well, I've been working on this idea... About a group of people with all these brain abnormalities.
Burada olduğum sürece, beyni anormallikler gösteren bir grup insanla ilgili bir fikir üzerinde çalıştım.
- All these young people.
- Bir sürü genci anlatıyordu.
Hujoor, these people have come all the way from Ahmedabad to discuss an urgent matter.
Hujoor, bu insanlar Ahmedabad'dan önemli bir konu için geldiler.
all these years 280
all these years later 16
all these 25
these people 330
these people are dangerous 16
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
all these years later 16
all these 25
these people 330
these people are dangerous 16
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people are watching 31
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are scared 36
people are dying 81
people get hurt 32
people are watching 31