English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And don't be late

And don't be late translate Turkish

213 parallel translation
Your job is to drop me off at church and be back before 1 : 00 for lunch and don't be late.
Senin görevin beni kiliseye bırakmak ve 1'den önce yemeğe gelmek. Sakın geç kalma.
And please don't be late.
Ve lütfen geç kalmayïn.
And, Charlie, don't be late back because the questionnaire men are coming at 4 : 00.
Charlie, geç kalma. Araştırmacılar 4'te burada olacak.
It's a long drive, and I don't like to be late.
Yolumuz uzun ve geç kalmak istemiyorum.
We'll be late getting back if we don't make up for lost time and a lot of us will lose the harvest contracts back home.
Kayıp zamanı telafi etmezsek geri dönmek için geç olacak ve birçoğumuz dönüşte kontratta yazan hak ettiğimiz payı kaybedeceğiz.
Please don't be angry, but it's late, and I've got early classes tomorrow.
Lütfen darıIma, ama geç olmuş, yarın erkenden dersim var.
- And we're going to be late if we don't hurry.
- Acele etmezsek geç kalacağız.
Don't forget tomorrow, and don't be late.
Yarını unutma, ve geç kalma.
- And don't be late.
- Sakın gecikme.
I don't know how long it takes to get to this plant... and I don't wanna be late the first day.
Şantiyeye gitmek ne kadar sürer bilmiyorum ve ilk günden geç kalmak istemiyorum.
NO, I WON'T BE LATE. WHY DON'T YOU STAY HERE AND H UG MY JACKET OR SOMETHING?
Sen yokken aşkım büyüdükçe büyüyecek döndüğünde de...
We'll meet out front in 20 minutes, and don't be late.
20 dakika sonra ön tarafta buluşacağız, sakın geç kalmayın.
And don't be too late.
Çok da gecikme.
He's dining with me and I don't want him to be late.
O benimle yemek yiyecek ve geç kalmasını istemiyorum.
And neither can I. Don't be late
Ben de. Sakın geç kalma.
Don't be late now, and bring your buddy for my girlfriend.
Gecikme ve arkadaşını da çağır.
And don't be late tonight.
Akşam geçe kalma.
- I don't mean to be rude but I have to go out and I'm running late.
- Kabalık etmek istemem ama dışarı çıkmam gerekiyor ve geç kalmak üzereyim.
News and weather at 8 : 00 and don't be late,'cause you ain't got the news till you get it straight from KGYS.
Saat 8'de haberler var, ve dikkat et, çünkü haberleri dinlemedin sayılır, KG YS haberlerini dinlemediysen!
"l can't finish the sentence, " and I'll be late if I don't go to meet you straight away.
Cümleyi tamamlayamıyorum ve seninle buluşmak için çıkmazsam geç kalacağım.
It's too late for annie now. And i fear it will be too late for mary kelly... If we don't find her this very night.
Artık Annie için çok geç ve onu bu gece bulamazsak korkarım Mary Kelly için de çok geç olacak.
And don't be late, or you'll lose the money and your chance.
Geç kalma yoksa paranı ve şansını kaybedersin.
Don't lose this. And don't be late.
Bunu kaybetme ve de geç kalma.
Be here at 7 : 00 and don't be late.
7'de burada ol ve geç kalma.
Be here at 7 : 00 and don't be late cos l'll have that information.
7'de burada ol ve geç kalma çünkü o bilgiyi bulacağım.
Get on with it, it's cold and I don't want to be late for dinner.
Devam et, hava soğuk ve yemeğe geç kalmak istemiyorum.
Dress nice and don't be late. "
Güzel giyin ve geç kalma. "
It's at 2.30, and please don't be late.
Saat 2.30'da ve lütfen geç kalma.
Don't be late and don't fuck it up.
Geç kalma ve sakın boşverme.
Well, you know, if we don't leave now, we'll be late, and Dr Fleischman is a particular kind of fellow.
Peki.Ama biliyorsun ; eğer şimdi yola çıkmazsak geç kalabiliriz. Ve doktor Fleischman titiz bir adamdır.
I don't have my nails done! And if I got hit by a bus, I wouldn't be late, I'd cancel.
Ben tırnaklarımı yaptırmadım.Hem otobüs çarpsaydı geç kalmaz iptal ederdim.
Don't be late, bring cash and I'll have what you want.
Gecikme, parayı getir, istediğin şeyi bulacağım.
I made a young fellow a promise and I don't want to be late.
Genç bir adama söz verdim ve geç kalmak da istemiyorum.
And don't be late.
ve geç kalma.
Tomorrow night, the San Shui Restaurant, and don't be late.
Yarın akşam, San Shui Lokantasında, geç kalmayın.
And hurry, we don't want him to be late.
Acele edin. İşe geç kalmasını istemeyiz.
I have an appointment with eternity, and I don't want to be late.
Sonsuzlukla bir randevum var ve geç kalmak istemiyorum.
We get the room at 7 : 30, and I don't want to be late.
Toplantım 6'da. Odayı 7 buçukta alacağız.
Don't want to be late and get a reputation as a Marilyn Monroe type.
Geç kalıp da Marilyn Monroe türü bir şöhret edinmek istemem.
And, Peter, please don't be late.
Peter, lütfen gecikme.
You don't want to be late for your shift briefing and I've got a lot of cooking to do.
Vardiya brifingin için geç kalmak istemezsin ve yapmam gereken bir sürü yemek var.
And don't hang about, or we'll be late, as always.
Oyalanma yoksa her zamanki gibi geç kalırız.
- And don't be late.
- Geç kalma sakın.
And don't be late!
- Sakın gecikme!
I don't want to be late and get Ramsey all riled up.
Geç kalıp Ramsey'i kızdırmak istemem.
Why don't you go aside and chat, just don't be late.
Neden gidip onla konuşmuyorsun? Ama geç kalma.
And don't be late.
Ve sakin gec kalma.
It's late and I don't want to be on the road.
Geç oldu ve yola çıkmak istemem.
Our reservations are for eignt and... and we don't want to be late!
Rezervasyonumuz sekizde ve...
The Meet-and-Greet's at 6.30. I don't want to be late.
Toplantı 6 : 30'da Gecikmek istemiyorum.
And don't be late.
Ve geç kalmayın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]