And he's off translate Turkish
2,776 parallel translation
He broke into an off-limits area and tampered with a brand-new security system in front of the D.O.D.
Yasak bölgeye izinsiz giriş yaptı ve Savunma Bakanlığı'nın gözü önünde yepyeni bir güvenlik sistemini kanun dışı kurcaladı.
He gives back the shield and in return we don't tell the world that a teenager and a shield-less Captain America beat the metal pants off of him and all his egobots all by ourselves.
Kalkanı geri verir, biz de karşılığında dünyaya bir gencin ve kalkansız Kaptan Amerika'nın, onun metal pantolonlarını... ve egolu botlarını tek başlarına sıyırıp attıklarını söylemeyiz.
He slipped on the crag and went off the cliff yesterday.
Dün kayalıktan kayıp uçurumdan aşağı yuvarlanmış.
I just caught these two trying'to bolt after Dad made sweet love to you, and now he's runnin'off with all your goddamn treasures and jewels.
Babam seninle tatlı aşk yaptıktan sonra bu ikisini antika gümüş eşyaların ve mücevherlerinle kaçmaya çalışırken yakaladım.
She fought him off before he could rape her and then he ran into the street, and...
Kız karşı koyunca tecavüz edememiş, sonra da sokağa kaçmış ve gerisi malum.
And he hacked off God's legs.
Bacaklarını doğramış.
And that's how he vanished off our radar.
İşte bu yüzden radarımızdan kaçabildi.
Those people tell him what to do and he doesn't have the power to make any decisions except he can decide whether that bolt's on or off.
İnsanlar ona ne yapacağını söylüyor. O cıvatanın yerinde olup olmamasından başka karar verebileceği hiç bir şey yok.
But he's king screw, and you'd do well not to piss him off.
Ama buraların efendisi odur onu kızdırmamak için uslu ol.
Caffrey's anklet's off, he's wired, and inside the billiard room.
Caffrey'in bilekliği çıkarıldı üzerine verici yerleştirildi. Şu anda bilardo salonunda.
I raised her all by myself in this palace while he was off in Florida... with his shiny new wife and kids, the son of a bitch.
O Florida'da yeni karısı ve çocuklarıyla gününü gün ederken kızımı tek başıma ben büyüttüm. Orospu çocuğu.
He set off on a quest and ended up in the castle of an old man who offered him a cup to drink from.
Delikanlımız araştırmaya koyulmuş, yaşlı bir adamın kalesine ulaşmış. Yaşlı adam ona içtiğinden bir kupa vermiş.
And he's got nothing to do all day but pick wings off flies.
Bütün gün sineklerin kanadını koparmaktan başka yapacak işi yok.
But then he, uh.. He drove his car off of a road, and he broke his neck.
Ama sonra arabasını yolun dışına sürdü ve boynunu kırdı.
And then at about 58 minutes in the film is the famous scene where Danny's playing with his trucks, and he stands up and he's wearing the Apollo 11 sweater with the rocket taking off.
Filmin yaklaşık 58'inci dakikasında oyuncak kamyonlarıyla oynadığı meşhur sahnede Danny ayağa kalkıyor. Roketin kalkışa geçişini gösteren bir Apollo 11 kazağı giyiyor.
And the unit driver, Harry James, said that when he dropped Amanda off there was no one hanging around and that she went in alone.
Ve kiralık şoförü Harry James,... Amanda'yı bıraktığı sırada orada dolanan hiç kimsenin olmadığını ve kızın eve yalnız girdiğini söyledi.
Also, he'd run off and left his driver's license behind.
Ayrıca, kaçmıştı ve geride ehliyetini bırakmıştı.
So he was into off-road racing and we did that together.
Off-Road yarışında olduğundan birlikte yapmıştık.
Lassie's off his tree, and he's only getting worse.
Lessie kafayı tırlattı, ve gittikçe daha da kötüleşiyor
Then he's off to the boat, where he'll play penny can... with his adoring son and best buddy.
Sonra sevgili oğlu ve en iyi arkadaşı ile para kutusu oynamak için bota gidecekler...
And he's off his meds. Listen, Ty can be very unpredictable when he's off his medication. Okay.
İlaçlarını kullanmıyorum.
If Park is right and he goes all Cuckoo's Nest on us, we can cross "brain" off the list... diagnose him, and he can walk out of here cured.
Park haklıysa bize Guguk Kuşu'ndaki gibi davranır "beyni" listemizden çıkarabiliriz tanı koyarız, buradan iyileşip gidebilir.
Taub has to accept that by instinct and genetics he is a coward, who's better off running and hiding at the first sign of danger.
Taub, genetik ve içgüdü olarak tehlike anında kaçıp saklanan bir korkak olduğunu kabul etmek zorunda.
Married man, realises he's gay, can't handle the lies and guilt, does one off the nearest bridge.
Evli adam gey olduğunu anlayınca yalana ve suçluluğa daha fazla dayanamayıp en yakın köprüden atıyor kendini.
And then yesterday, somewhere around 11 : 00 AM, he runs off, right around the time that Kay's assistant said that he started acting paranoid.
Dün de, saat 11 : 00 civarında tam da Kay'in asistanının, onun paranoyaklaştığını söylediği zaman ortalıktan kayboldu.
Not long after Vera caught Dempsey's eye, he dropped Priscilla and cut her and Sally off cold.
Vera, Dempsey'in gözüne takıldıktan kısa bir süre sonra Priscilla'yı bıraktı ve Sally'le ikisini beş parasız sokağa attı.
So he caught up with the schakal and of course, cut off his head.
Çakalı yakalamış ve tabii ki, kafasını koparmış.
He killed the driver and made off with more than just these weapons. There're 211 still out there.
Şoförü öldürmüş ve silahlardan daha fazlasıyla kaçmış.
He got someone from the hospital to remove his restraints, and he jumped off the 14th floor.
Hastanedeki birinin kayışlarını çözmesini sağlamış ve 14. kattan atlamış.
And he just gets up, dusts himself off, gets on with it. 'He's quite a guy.'
Ama ayağa kalktı, kendini silkeledi ve yoluna devam etti.
Bro, why would you kidnap someone's daughter and sell her off to the night spot!
Kardeşim insanların kızını kaçırıp, niye pavyona satıyorsunuz he?
And if he's ripping off crooked banks, maybe he'll rob another.
Eğer bu bankayı dolandırabilirse, belki bir diğerini daha soyar.
I dropped him off at his place where he's safe, sound, and asleep in his own bed, alone.
Onu evine bıraktım. Orada güvende olacak. Kendi yatağında tek başına mışıl mışıl uyuyacak.
On his days off, he's got to go and sign in at the hostel twice a day, so he doesn't stray too far.
İzinli olduğu günler yurt'a günde iki defa gidip imza atması gerekiyor, böylece fazla uzaklaşamaz.
He's lucky I didn't rip his head off and piss down his throat!
Kafasını yerinden koparıp boğazına işemediğim için şanslı.
Then the air raid started and he went off to order everybody about.
Sonra hava saldırısı başladı ve o, herkese emir vermek için gitti.
I mean, that's your call, but if Erica strokes out and drives Mason off the side of the PCH, what do you think you'll tell Cooper then? He shot and killed a man, Sheldon.
Peki, sen bilirsin ama bir gün Erica kriz geçirip Mason'ı buralardan götürürse, o zaman Cooper'a ne söyleyeceksin?
Then maybe he's thinking about what we will cut off, and in what order.
Sonra belki neyi keseceğimizi ve hangi sırada keseceğimizi düşünecek.
His company's thriving and he's not in a cash-heavy, easy-to-skim-off-the-top business, I mean... could be wrong, but I don't think this is a money thing.
yanılmış olabilirim ama çalmak istediğini zannetmiyorum.
As soon as he's off the plunger, I can find the back door to this thing and defuse the mine.
Pistondan ayağını çeker çekmez bir yolunu bulup mayını etkisiz hale getirebilirim.
You sponged off him for thousands, and now he's got you by... by what you singularly lack.
Ondan binlerce Sterlin borç aldın ve şimdi garip şekilde onu destekliyorsun.
He, uh... he's enjoyed the evening a little too much, and he's over there sleeping it off, so...
İşte orada. O, aa... bu akşam biraz fazla eğlenmiş, ve orada uyuya kalmış, bu yüzden...
I woke up at 6 : 00 when he slammed the car door and sped off.
Arabanın kapısını çarpıp, basıp gidince sabah 6'ta uyandırdı beni.
He flew back early and broke things off with his wife.
O karısıyla ilişkisini bitirmek için erken döndü.
He detached the connector to the artificial lung, and I had to clamp off the cannula to stop the bleeding.
Yapay akciğere giden bağlantıyı yerinden çıkarmış. Kanamayı durdurmak için kanülü çıkarmak zorunda kaldım. Bunun kötü bir fikir olduğunu söylemiştim.
And he's been taken off the transplant list?
Nakil listesinden çıkarıldı mı? Evet.
Bobby was onto something down here, and just because he's gone off track, no reason to turn your back on the whole thing.
Bobby burada bir şeyin peşindeydi ve ortadan kayboldu diye her şeye sırtınızı dönmenize gerek yok.
And I'm gonna say no, I'm gonna say no, I'm gonna say no to Sheriff Tillman Napier, who laughs in our faces while he makes money off our backs!
Ve hayır diyeceğim, hayır diyeceğim sırtımızdan para kazanırken yüzümüze gülen şerif Tillman Napier'e "hayır" diyeceğim.
Ten years ago, before he even met you, a loose bolt flew off a Ferris wheel and imbedded in his skull, destroying the part of his brain that feels shame.
On yıl önce, seninle tanışmasından bile önce, dönme dolaptan gevşek bir cıvata fırlamış ve kafatasına girip beyninde utanç hissettiren parçayı yok etmiş.
Oh, and last winter, he tries to hang glide off our roof with a trash bag.
geçen kış, çöp poşetiyle çatıdan kaymaya kalkıştı.
Well, first, he's got to remove the drywall, saw off the damaged pipe, and put on a slip coupler.
Önce alçıpanı ortadan kaldıracağız. Zarar gören boruyu testereyle kesip, araya bağlama kolu ekleyeceğiz.
and he's like 99
and he's 185
and he's right 54
and he's not 37
and he's dead 61
and he's gone 47
and he's back 17
and he's good 16
and he's here 18
he's off the grid 22
and he's 185
and he's right 54
and he's not 37
and he's dead 61
and he's gone 47
and he's back 17
and he's good 16
and he's here 18
he's off the grid 22
he's off 31
off we go 156
office 169
offer 51
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
offspring 19
offended 16
off we go 156
office 169
offer 51
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
offspring 19
offended 16
officers 467
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
offside 18
off the grid 28
officer down 213
off you go 630
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
offside 18
off the grid 28
officer down 213
off you go 630