As your boss translate Turkish
176 parallel translation
As long as your boss picks up the tab.
Hesabı patronun öderse!
It's ironic you ending up with me as your boss.
Sonunda senin patronun olmam ironik, değil mi.
And you - you could be dead also, as well as your boss.
Sana gelince. - Belki patronun gibi, sen de öldürülebilirsin.
Don't you see me as your boss?
Patronun olduğumu bilmiyor musun?
And as your boss, I want you on that crew boat tonight and back in the office by Monday.
Pazartesiye kadar merkez büroya dönüyorsun. Bu geceki gemiyle gidiyorsun.
And now, as your boss, you're fired.
Amirin olarak diyeceğim şu : Kovuldun.
I don't want you to think of me as your boss...
Beni patronun olarak düşünmeni istemiyorum...
Well, as your boss, I'd be interested in your suggestions.
Patronun olarak senin önerilerini duymak istiyorum.
So, please, whatever you do, don't think of me as your boss.
O yüzden Iütfen ne yaparsan yap beni patronun olarak görme.
I have a tough job, and i'm doing my best, and as your boss, and as your friend, i expect support.
Çok zor bir işim var, ve elimden geleni yapıyorum ve patronun olarak ve dostun olarak senden destek olmanı bekliyorum.
You saying you don't like me as your boss?
Sen benim şefliğimden hoşlanmadığını mı söylüyorsun?
You couldn't live with Foreman as your boss.
Patronun Foreman olduğu müddetçe yaşayamazsın.
And as your boss, and genetic superior, I can call you whatever I want.
Patronun ve genetik üstün olarak sana ne istersem derim.
As your boss I'll let you off today. Cause a dog or a vampire might screw the investigation.
İster hayvan ol ister vampir bu haldeyken soruşturmamıza zarar verirsin.
Now, I don't want you to think of me as your boss, okay?
Şu anda beni patronun olarak düşünme, tamam mı?
I realize as your boss, physically hurting you only reduces my inventory.
Patronun olarak anladığım kadarıyla, seni fiziksel olarak incitmek sadece benim etkimi azaltır.
As your boss currently languishes in a holding cell on a murder charge, the powers that be have replaced him, albeit temporarily, I'm sure we all hope, with me.
Şefiniz hali hazırda cinayet suçundan hücrede tutuluyorken yetkiler değişti. Gerçi bu durum geçici, Eminim hep beraber benimlesiniz yakın gelecekle ilgili endişe ediyorsunuz.
You are, and i need you to see it... as your boss and as your friend.
Öylesin, ve bunu görmeni istiyorum... patronun ve arkadaşın olarak.
If you told the truth, you didn't have interest in her except as the wife of your boss, then you gotta do something.
- Ben. Eğer gerçeği söylüyorsan, ona bir ilgin yoksa patronunun eşi olması dışında, o zaman bir şey yapman gerek.
Malloy, you better get up and zero in your boss here as to the cause and effects of insanity.
Bugün Athletic'leri yeneriz, ve ilk sırayla kucaklaşırız. Evet, biliyorum. Ama annem bundan kurtulamama izin vermez.
Now, Boss, you claim Osayo belongs to you as settlement for your 100 ryo,
Şimdi Patron, sen kendince sözleşme yapıp..... diyorsunki "Bayan Sayo bana 100ryo borçlu"...
If you so much as whisper, I'll slit your boss's throat.
Bir ses çıkarın da patronunuzun gırtlağını keseyim.
As a matter of fact, I was just going to see your boss.
Aslında şimdi patronunu görmeye gidiyordum.
As for the photo shop, your boss should see, simply because it's right, that you're innocent.
Ve büyük ihtimalle şikayetini geri çekmesini sağlayacağız. Fotoğrafçı ve elemanına gelince, patronunuza göre önemli olan sadece ahlak adına, sizin tüm şüphelerden temize çıkmanız.
If that's how you feel, Mr. FBI Man, why don't you get the hell out? Go back to your Commie, nigger-loving boss.
Eğer böyle düşünüyorsanız, neden kuzeydeki zenci aşığı komünist patronlarınızın yanına dönmüyorsunuz?
Sometimes your boss can talk as if you weren't even in the room, which can hurt, you know.
Bazen patronunuz, siz sanki odada değilmişsiniz gibi konuşur,... bu da sizi incitir.
I'm a woman, I'm as smart as you, and I'm your boss.
- Ben bir kadınım, senin kadar akıllıyım ve senin patronunum.
He's here as a civilian observer until Tuesday's election, when he officially goes to work smashing your boss's operation.
Bay Mitchell, patronunun planını suya düşürüp salı günü yapılacak seçimle resmen göreve gelene kadar sivil gözlemci olarak aramızda. Köşe bucak arayın!
It's your mind which is wavering, Boss!
Asıl senin kafan yerinde değil, patron!
- Harald, next time he goes watch him. As long as you're his boss he is your responsibility.
Onun patronu olduğun sürece, sorumluluğu da sana ait.
Ok, well, as your friend and also boss... I don't exactly approve.
Arkadaşın ve patronun olarak tasvip etmiyorum.
Your tenure as boss was a short one.
Patronluk dönemin kısa oldu.
What you don't expect or accept... is taking one in the back in your boss's office... for doing your job exactly as they've taught you.
Ama beklemediğin ya da kabul edemeyeceğin şey... görevini sana öğretildiği şekilde yaptığın için... kendi şefinin odasında sırtından hançerlenmektir.
I'll write a report so you guys don't lose your licenses, and you and that overweight boss of yours, you get him.
Sen ve aşırı kilolu patronun da onları enseleyin.
Does being propositioned by your boss count as one of those things?
Peki patronunun sana asılması da bu şeyler arasına giriyor mu?
This your boss hitting on you.
Burası lise değil. Patronun sana asılmış.
Although I don't think he'd enjoy watching your boss hit on me.
Yine de patronunun bana asılmasını izlemek pek hoşuna gitmezdi.
Your old boss wants the account so bad the he's willing to hire Blumberg-Crane, or Crane-Blumberg, as independent contractors.
Eski patronun bu müşteriyi öyle istiyor ki, Blumberg-Crane, ya da Crane-Blumberg'i bağımsız üstlenici olarak tutmaya niyetli.
Some, okay, but nothing's worth as much as being your own boss.
Bir kısmıyla al, ama hiçbir şey kendi patronun olmaktan önemli değildir.
Ever the Wellesley girl you keep your cool and understand that the boss is probably testing you as much as your husband.
Wellesley kızı olduğunuz için soğukkanlı davranıp patronun sizi de sınadığını anlıyorsunuz. Ya sonra?
I want you to get one thing straight. I'm your boss, you do as I say.
Bir şeyi açıklığa kavuşturalım, ben patronunum, ne dersem yapacaksın.
I'm your boss and you'll do as I say. Equally powerful.
Patronunum, ne dersem yapacaksın.
No, Robert, I'm your boss. And as long as I am, you're my bitch.
Şimdi işine dön.
All of them in Fletcher Park on the same street as Len Baker, your boss.
Hepsi Fletcher Park'ta, patronun Len Barker'ın bulunduğu aynı sokakta.
Since when have you cared what your boss said?
Ne zamandır patronunun söylediklerine kulak asıyorsun?
This place is a joke, and I say that as your girlfriend, not your boss.
Burası şaka gibi, bunu kız arkadaşın olarak söylüyorum, patronun olarak değil.
I don't want you to look at me as just your boss.
Bana sadece patronun olarak bakmanı istemiyorum.
Not as much as your stories, boss.
Senin hikayelerin kadar değil, patron.
No, you can't be friends with your boss.
Hayır, asıl sen patronunla arkadaş olamazsın.
It's only just begun. Even as we speak, I have to believe that the people above him are doing everything they can to isolate your boss and completely distance themselves from you.
Biz konuşurken bile eminim patronunun üstü kişiler onu senden uzak tutmak ve tamamen mesafe koymak için yapabilecekleri her şeyi yapıyorlardır.
Turns out it's a pretty easy gig when your boss isn't an idiot and your boyfriend's not in love with somebody else.
Salak bir patronun ve başka bir kıza aşık erkek arkadaşın olmadığı zaman hiç de zor olmuyormuş.
as your attorney 28
as your friend 86
as your doctor 24
as your father 16
as your lawyer 31
as your husband 16
as your maker 19
your boss 163
boss 7793
bossy 31
as your friend 86
as your doctor 24
as your father 16
as your lawyer 31
as your husband 16
as your maker 19
your boss 163
boss 7793
bossy 31
bosses 17
bosse 27
bossman 18
boss lady 29
boss man 80
boss dragon 18
as you wish 846
as you know 1680
as you requested 56
as you can see 1468
bosse 27
bossman 18
boss lady 29
boss man 80
boss dragon 18
as you wish 846
as you know 1680
as you requested 56
as you can see 1468
as you can imagine 154
as you were 223
as you may know 70
as you want 26
as you like 91
as you say 390
as you are aware 22
as you command 52
as you may recall 29
as you may have noticed 26
as you were 223
as you may know 70
as you want 26
as you like 91
as you say 390
as you are aware 22
as you command 52
as you may recall 29
as you may have noticed 26