At the back translate Turkish
11,880 parallel translation
Take a look at the back page.
Arka sayfaya bak.
I wanna hear you at the back of the stands.
Sesini tribünün en arkasından duymak istiyorum.
I mean, yes, she's pissed at me, but the point is, she's not calling me back, and I'm worried about her.
Bana kızdı ama önemli olan şu ki, beni geri aramıyor ve ben onun hakkında endişeleniyorum.
"y'all got to do it right the first time, or you'll be back at it in 10 years."
İlk seferde doğru yapmalısınız yoksa 10 yıl geri atarsınız.
I mean, yeah, we had a great time at prom, but then he went to Texas for the Summer, and I texted him, but he never texted me back, which could be explained by bad cell service, 'cause I don't know what the service is like in Texas.
Baloda harika zaman geçirdik ama sonra yazın Texas'a gitti ona mesaj attım ama hiç geri dönmedi, bu kötü telefon şirketiyle açıklanabilir çünkü Texas'ta iletişim servisi nasıl bilmiyorum.
And I long to be back in the family tree.
Aile ağacıma geri dönmek için can atıyorum.
We'll meet you back at the rendezvous.
Sizinle randevu noktasında görüşürüz.
At least if we were at the same house, I'd have your back.
En azından aynı ekipte olsaydık, arkanı kollardım.
Neal's back at the diner!
Neal orada kaldı!
We'll be back at the scrapyard at 1 : 00.
- 1 gibi hurdalığa döneceğiz.
When the lights go back on, just look at me and smile.
Işıklar tekrar açıldığında sadece bana bak ve gülümse.
I'm not an adult. Like what we were doing back at the taco festival.
Taco festivalinde olduğumuz gibi bir yetişkin değilim ben.
He's not playing the back nine at Bethpage.
Golf alanında son dokuz atışını oynamıyor.
Now, angle the mirror at precisely 78 degrees, to reflect the laser back to the cube and reduce the quantum's power.
Şimdi, aynanın açısını tam 78 dereceye ayarla bu lazeri küpe geri yollayacak ve kuantumun hızını düşürecek.
Frontera's got a man open in the back of the end zone!
Frontera son çizgideki uygun arkadaşını gördü! Topu ona atıyor!
You'll get them back at the end of the workday, which may be midnight.
Çalışma saati bittiğinde geri alacaksınız - ki bu da gece yarısını bulabilir.
Well, I talked to her at the hospital, and her parents are flying back to Atlanta tomorrow at noon.
Becca'yla konuştum kızın ailesi yarın öğren Atlanta'ya geri dönüyorlarmış.
- Look, after you said you wouldn't come back home with me at the end of the summer for your "apprenticeship," I wanted to hide in my sweater forever.
- Bak, yaz bittikten sonra sen şu "çıraklık" meselesi yüzünden benimle eve gelmek istemediğini söyledikten sonra sonsuza dek kazağımın içinde saklanmak istedim.
Back at the front, the mother is beginning to tire.
Ön tarafta, anne yorulmaya başlıyor.
I'll see you back at the ship.
Seninle gemide görüşürüz.
We were tracking her, and then we picked up two stags walking together, we couldn't see her at all, we followed the two stags, then back towards her.
Onun izini sürüyorduk sonra birlikte yürüyen iki geyik gördük kaplanı hiç göremiyorduk ve tekrar onu bulmak için geyikleri takip ettik.
As the kids say, it's going to get real up in here, but trust me, after that, once I've guided you through the extremely specific steps in deciding what goes back in the drawer and what gets thrown out,
Çocukların tabiriyle, ortam fena kızışacak. Ama güvenin bana, çekmeceye geri konulacaklar ve atılacaklar konusunda karar vermeniz için atacağınız keskin adımlar hususundaki rehberliğim sonrasında çok iyi bir duruma geleceksiniz.
Got a hit back to a Beretta nine-millimeter registered to the Honolulu Firearms Range on Queen.
9 mm'lik Beretta mermisi. Tabanca, Queen'deki Honolulu Ateşli Silahlar Atış Alanı'na kayıtlıymış.
Let's just look at the side of his mouth there, uh, basically the water flow you'd expect to be coming out the back there.
Ağzının kenarlarına bir bakalım. Esasen, tahmin edeceğiniz üzere, su akarak arka taraftan çıkıyor olmalı.
Evidence was presented of a receipt giving the time at 5 : 13, and when he came back from Green Bay with his wife, he called his brother Earl to have him come over and help do some drywall in his house.
Kanıtlar arasında saat 5 : 13'ü gösteren bir makbuz vardı. Karısıyla eve döndükten sonra evde kartonpiyerleri takmaya yardım etmesi için kardeşi Earl'ı çağırdı.
Okay. So on the pension vesting, they came back at seven years.
Tamam, emekliliği hak ediş 7 yıla çıkartılmış.
But I've been shot at twice in the past 24 hours and they're almost certainly coming back to finish the job.
Ama son 24 saat içinde iki kez vuruldum ve işi bitirmek için kesin geri gelmek üzeredirler.
I think the only way of doing that is at a den where there's cubs and they're coming back to it consistently.
Bence bunu yapmanın tek yolu da yavruların olduğu ve sürekli geri geldikleri bir yuva bulmak.
Well, you can understand how someone listening to that might think that you were calling in a license plate that you were looking at on the back end of a 1999 Toyota.
Siz de takdir edersiniz ki, bu görüşmeyi dinleyen biri sizin arama sırasında 1999 model bir Toyota'nın arkasında durup plakasına baktığınız hissine kapılabilir.
But there's no way you should've been looking at Teresa Halbach's license plate on November three on the back end of a 1999 Toyota.
Ama sizin 3 Kasım tarihinde 1999 model bir Toyota'nın arkasında durup Teresa Halbach'in plakasına bakıyor olmanız mümkün değil.
And if the test came back inconclusive... you would not be able to put Teresa Halbach in Mr. Avery's garage at any time.
Ve eğer test sonucunu yetersiz olarak raporlasaydınız Teresa Halbach'i Bay Avery'nin garajıyla herhangi bir şekilde ilişkilendiremezdiniz.
That she was... wherever she was killed, she was thrown in the back of the... the RAV4 and taken someplace to be burned.
Demek ki nerede öldürüldüyse oradan arabanın arkasına atılmış ve yakılmak üzere başka bir yere götürülmüş.
Lieutenant Lenk who, four months later, four months after Manitowoc no longer is needed, with no legitimate reason, is back at that scene on March 1st, and what's found the next day?
Teğmen Lenk, dört ay sonra dört ay sonra, artık Manitowoc Emniyetine ihtiyaç yokken geçerli bir nedeni yokken 1 Mart'ta tekrar olay yerine gidiyor ve ertesi gün ne bulunuyor?
[Fremgen] When we actually got copies of motions and the file from the prosecutor, we realized that there had been some major missteps, and so we were not only going to be representing somebody, but we're also now having to go back
Yapılan başvuruların ve savcılık dosyasının nüshaları elimize geçtiğinde yer yer çok yanlış adımlar atıldığını fark ettik. Yani sadece bir müvekkili temsil etmekle kalmayacaktık aynı zamanda geriye dönüp yapılan hataları düzeltmeye çalışmamız gerekecekti.
At times they pull back from Brendan when he's not giving them the answer they want and they expect.
Zaman zamansa istedikleri ve umdukları cevabı alamayınca ona soğuk davranıyorlar.
Whoever's hearing this, you tell Frank that his boss, Bob Pogo, needs him back at the airport now!
Her kim bunu duyarsa, ona patronun Bob Pogo aradı diyin hemen havalimanını dönmesi lazım!
Back at the colony, the father is getting to know his chick.
Kolonide, babası yavrusunu tanıyor.
Back at the colony, it's been a week since the chick was born.
Kolonide, yavru doğduğundan bu yana bir hafta geçti.
After 2 months at sea, and a 100km trek across the ice she's made it back in the nick of time.
Denizde geçen 2 aydan ve buz üzerindeki 100 kilometrelik yolculuktan sonra tam zamanında geriye dönmeyi başardı.
It's all part of a conspiracy, dating back to the ufo crash at roswell in 1947.
Ta 1947 yılında Roswell'deki UFO kazasına kadar dayanan her şey, bir komplonun parçası.
I came back to the restaurant at 11 : 50 p.m.
Restorana geri geldiğimde saat gece 11 : 50 civarıydı.
- A series back at the studio.
- Kalanları stüdyoda
Moving, going back to my booth at the MTA, so let me know if you need some MetroCards.
Gidiyorum, MTA'daki kulübeme geri dönüyorum. Metro Kart'a ihtiyacınız olursa haber verin bana.
You can have this back at the end of the day.
Günün sonunda sana telefonunu geri veririm.
- What I'm saying is, don't worry. I'm at my best when my back is against the wall.
Uzun zamandan beri ilk defa bu kadar iyi durumdayım.
We shouldn't be back at the same fucking campsite we just left!
Daha yeni terk ettiğimiz kamp alanını geri dönmememiz gerekiyordu!
Once you get your snout up a couple of good ones, it's like eating potato chips : You just keep getting back into that bag until there's nothing left, until it's just a big greasy bag and you're licking your fingers at the end.
Yani, bir kez burnunuzu iyi olan birinin arasına soktuğunuzda bu patates kızartması yemek gibidir, devamlı o torbaya dönersiniz, içinde bir şey kalmayıp, büyük yağlı bir torbaya dönüşene kadar ve sonunda parmaklarınızı yalarsınız.
I'm gonna let you two catch up and maybe hit the spa back at the Caca.
Siz ikiniz arkamdan gelirsiniz. Belki de Caca'nın arkasındaki spaya falan gideriz.
Rabbit punches to the back of the head, kidney punches.
Enseye tavşan yumruklar atıp böbreklere çalışacağız.
Ali fakes the top part of his body back and slips a punch to his left and...
Ali üst kısmıyla feyk yapıp soluna doğru bir yumruk daha atıyor...
If all goes well at the doctor's office on the 14th, it won't be long until Vinny's back here in the ring bobbing and weaving and sparring his way to fighting form.
Ayın 14'ünde hastaneden iyi haberler gelirse çok geçmeden Vinny ringe dönüp dövüşlere devam edecek ve eski formunu yakalamaya çalışacak.
at the movies 19
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the airport 47
at the moment 453
at the time 529
at the party 41
at the age of 82
at the end of the day 343
at the end 233
at the very least 397
at the same time 408
at the airport 47
at the moment 453
at the time 529
at the party 41