English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / But now you're here

But now you're here translate Turkish

456 parallel translation
But you're forgetting about who's here for you right now, and you're turning your back on me.
Ama şu an senin için kimin burada olduğunu unutuyorsun ve bana sırt çeviriyorsun.
But now that you're here everything will be all right.
Ama geldiğinize göre her şey yoluna girecek.
There are times when it's rather humdrum. But right now, you're here.
Çoğu zaman burda işler sıkıcı ve monotondur, ama şimdi siz varsınız
Well, you're safe now, lad... but what are you doing here in the middle of the African jungle?
Artık emniyettesin delikanlı... ama Afrika ormanının ortasında ne arıyorsun?
I hesitated before asking you to come here so soon after your loss. But now that you're here I hope you won't mind if I plunge straight into business?
Acınız bu kadar tazeyken sizi çağırmak konusunda tereddüt ettim ama geldiğinize göre umarım hemen konuya girmemden rahatsız olmazsınız.
But now you're here.
Ama artık sen buradasın.
It might need readying up a bit but now that you're here...
Biraz toparlanması gerekiyor ama şimdi sen buradasın ya....
- But now that you're here, we'll protect you.
- Fakat artık buradasınız. Sizi güvene alacağız.
But now you're here, I don't want to go back anyway.
Ama şimdi sen buradasın, geri dönmek istemem zaten.
I don't know what they want with you... but it doesn't matter now... because... you're not here anymore.
Senden ne istediklerini bilmiyorum. Ama önemi yok, çünkü sen artık burada değilsin.
I was gonna write you a note, but now you're here I may as well tell you.
Sana bir not yazacaktım, Ama burada olduğuna göre sana söyleyebilirim.
A bit melancoly, now and then, but now that you're here...
Biraz melankoli şimdi ve o zaman ama artık buradasın...
But now that you're here, you can take the young lady out.
Madem geldin artık hatunu sana devredeyim.
We don't have much to offer, but now that you're here, I hope you can stay a while.
Teklif edecek çok fazla bir şeyimiz yok, fakat artık burdasın, umarım bir süre daha kalırsın.
What you're hoping is that she can stay out here wild but not too wild so you can see her every now and then.
Senin umduğun şey onun burada, vahşi doğada, ama çok vahşi değil, yaşayabileceği ve böylece sen de onu istediğin zaman görebileceksin.
But we're happy here. I can't lose you now, Mr. Spock.
Ama burada mutluyuz, seni şimdi kaybedemem, Mr. Spock.
I know the agreement, it includes this, But somehow, you're here now the Sheriff.
Anlaşmada bunun olmadığını biliyorum, ama artık buranın Sherrif'i sensin.
You used to be a Loyalist but now you're here.
Eskiden İmparator Yanlısı'ydın şimdi ise Kyoto'da shogunluk görevlisi Katsu'yu koruyorsun. Tenchu'ya dikkat et.
But now you're here...
Ama şimdi siz buradayken...
You're out here in California right now sitting on a committee that is supposed to be from this particular area but you spend most of your time in Washington DC
Şuan Kaliforniya'dasın komitede oturuyorsun tam burada olması gerektiği gibi ama vaktinin çoğunu Washington DC'de harcıyorsun.
But now you're here, you can stay if you want.
Ama sen şu an buradasın ve istersen kalabilirsin.
But now he's done and you're here.
O yaptı ama sen buradasın.
It's lively now because you're here but come back in winter!
Burda olman ne kadar hoş.. ... ama, kışın geri dön!
Now, I know you're in a little distress here, but did you see a black TransAm go by?
Kötü durumda olduğunuzu görüyorum ama siyah bir TransAm araba gördünüz mü acaba?
But now you're here and I know. Everything is going to be fine
Ama şimdi yanımdasın ve ben bunu biliyorum.
Right now you're in here dreaming, but soon I will show you.
Şu an sen rüyadasın, ama yakında seni göstereceğim.
But now you're here in front of me and you can't run away.
Ama şimdi burada, benim karşımdasın ve kaçamazsın.
But right now you're here, and this doesn't have to stink.
Ama şimdi buradasın ve berbat olması gerekmez.
Ah! But now you're in Looking Glass Land, and everything here is backward.
Ama sen şimdi, Ayna-Ülke'desin ve burada her şey geriye doğrudur.
Dr. Hadley was going to remove it, but now that you're here...
Dr. Hadley apandist'i almaya gitti. Ama şimdi siz buradasınız.
But now you're back here where you belong.
Ama şimdi, ait olduğun yere geri döndün.
We were gonna wire them, but now you're here...
Haber ajanslarına gönderecektik, ama geldiğinize göre...
I had my doubts about you having worked at Cheers and all, but after the way you've worked out here this last week... you're really one of us now.
Daha önce Cheers'da çalıştığın için seninle ilgili şüphelerim vardı. Ama geçen hafta boyunca gösterdiğin çalışmadan sonra artık sen de bizden birisin.
But you're excited now because, Mama's here to get your stool sample. Right, Mama?
Ama şimdi heyecanlandın annen senden dışkı örneği alacak.
Now, whoever threw this... I want everybody here to know I think you're nothing but a coward!
Bunu atan hanginiz ise Herkes bilsin ki o korkak tavuğun tekidir.
But... you're here now.
Ama... artık buradasın.
Yeah, but now you're in here all the time. - Well
- Tamam da şimdi de sürekli buradasın.
We didn't want you, but now you're here.
Seni çağırmadık, ama artık buradasın.
Now, you may be able to leap tall buildings with a single bound... but here in La-La Land, you're just a little guppy in a great white tank.
Şimdi, o uzun binaların üzerinden bir kerede sıçrayabilirsin... ama burada harika beyaz bir akvaryumdaki balık gibisin.
But now, pumpkin if you want to impress that psychopath that you're dating here's what you should do :
Ama balkabağım, şu çıktığın psikopatı etkilemek istiyorsan yapman gereken şu :
Simba, you're in trouble again, but this time daddy isn't here to save you, and now everyone knows why!
Ah, Simba, başın yine dertte. Bu sefer baban seni kurtaramayacak ve herkes nedenini biliyor!
Um, I'm awfully sorry to be pointing this here gun at you, Justice Thurman, sir, but... it looks like we're wanted and I wanta marry this girl right here and now.
Burada bu silahı size doğrulttuğum için çok üzgünüm Yargıç Thurman ama... öyle görünüyor ki aranıyoruz ve ben bu kızla burada ve hemen evlenmek istiyorum.
But now, all that matters is that you're here.
Fakat şimdi tek önemli olan şey, senin burada olman.
But now that you're here, that might be somewhat pointless.
Fakat şimdi sen buradasın, bunu yapmamın pek anlamı olmayacak.
But you're here with me now
Ama şimdi benimle buradasın
We will get back to our regular program, but right now we're going to show you something that you will only see right here.
- olayını takip ediyoruz. - Programımıza devam edeceğiz... ancak şu anda, sadece kanalımızda izleyebileceğiniz bir haberle karşınızdayız.
But now I think you're really milking it here.
Ama artık bunu kullandığını düşünüyorum.
Now, Michael, I know we're both in a pretty tight spot here, but if you're game, I'm ready to fight this.
Michael, halihazırda ikimizin de çok zor durumda olduğunun farkındayım eğer oyundayım diyorsan, ben bununla savaşmaya hazırım.
But now that you're here, and my programming has adapted, I'm not just working anymore.
Ama şu anda sen buradasın, ve programım adapte olması yüzünden artık doğru düzgün çalışamıyorum.
But now you're here mom.
Ama şimdi burdasın anneciğim, geçti.
But you're a big CEO now. What are you doin'down here?
Ama artık baya yaşlanmışsın sevgili dostum, burada ne arıyorsun bakalım?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]