English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Count me out

Count me out translate Turkish

326 parallel translation
But count me out.
Yapmak istiyorsan yap.
You'd better count me out.
Beni yok saysan iyi edersin.
When I told them last night that unless you were on the ticket, they could count me out,
Listede olup olmadığını onlara söylediğimde beni hesaba katmamışlardı.
Count me out.
Ben bu işte yokum.
What did you mean "count me out"?
Ben yokum da ne demek?
- Count me out.
- Ben yokum.
Do that and you can count me out.
Eğer yaparsanız beni unutabilirsiniz.
- Count me out.
- Beni yok sayın.
- Collins, count me out.
- Collins, beni işin içine katma.
Don't count me out so easy.
Beni bu kadar kolay gözden çıkarma.
No, count me out
Hayır, beni dahil etme.
Don't forget that. Any scruples I might have had went on the bargain counter when I took this job, but you can count me out of any more murder plans.
Unutmayın.
Count me out, Chickamaw.
Hiç beni bulaştırma Chickamaw.
- I said count me out.
- Beni hesaba katmayın dedim.
Yeah, you can count me out too.
Evet, beni de bu işin dışında sayabilirsin.
If you insist upon a church wedding, count me out.
Bana bak genç adam, kilise düğününde ısrarcıysan ben yokum.
Count me out.
Beni yok sayın.
Count me out, too.
Beni de yok sayın.
Count me out.
Beni katma.
You gotta count me out on this one, sir.
Beni bu işten uzak tutun, efendim.
Well, you can count me out.
Şey, beni hesaba katmayın.
I said you can count me out.
Beni hesaba katmayın dedim.
Don't count me out yet, Bolland.
Beni yok sayma henüz, Bolland.
Well, if they do count me out.
Eğer kalacaksa ben yokum.
- Count me out, too.
- Beni de saymayın.
Count me out. "
Bana güvenme ".
Count me out.
Ben yokum.
Maybe you'd like to lead a life of crime but count me out.
Belki siz suç içinde yaşamak istersiniz, ama ben yokum.
You count me out.
Beni sayma.
You can count me out.
Beni bu işin dışında tutuyorsun.
Count me out!
Beni saymayın!
If you're wondering, you can count me out.
Merak ediyorsan, beni saymayabilirsin.
Count me out!
Ben yokum!
Well, if that is it, Daisy, count me out.
Eğer öyleyse, Daisy, ben yokum bu işte.
You count me out.
Ben öyle biri değilim.
- Please count me out.
- Lütfen bana güvenmeyin.
Unless you can round up a sea horse for me to ride, you can just count me out.
Binmem icin deniz atı bulamazsan, ben yokum.
Just count me out! In the end, you can't stand it anymore, when it's always the same people who are poor.
Sonunda, fakir insanların her zaman aynı kişiler olduğunda buna katlanamıyorsun artık.
- Well, count me out.
- Şey, beni sayma.
Seriously, will you count me out, Rick?
Cidden, beni yok saydın değil mi Rick?
I told you to count me out in the first place.
Gelmek istemediğimi söylemiştim.
But count me out.
Ama ben yokum.
You can count me out.
Beni kandıramassın.
Worthy of you, but count me out.
Tam sana göre, ama beni bunun dışında tut.
Mrs. Hudson, suppose we look out and count the gentlemen in disguise... who are waiting for me?
Bayan Hudson, sanırım dışarıya bir göz atıp, kılık değiştirerek beni bekleyen beyefendileri saymalıyız.
Now that you're out, you can count on me.
Artık çıktığına göre bana güvenebilirsin.
You can whistle Mandy doing Off To Buffalo and count the house at the same time and tell me within 5 cents how much is out there.
Evi kolaçan edip, içinde kaç tane beş sent olduğunu söyleyebilirsin.
I remember because when I told him the Count was out, he gave me a funny look and said, "He's in, all right, he's just afraid to see me."
Anımsıyorum çünkü ona Kontun dışarıda olduğunu söylediğimde, bana tuhaf tuhaf baktı ve dedi ki, "içeride, tamam, sadece beni görmekten korkuyor."
A few of us were caught lf the lord promises not to bring out the past... I'll ask our big brother to take them all out. You can count on me
Eğer efendimiz onları affederse... onları safımıza katabiliriz inananın gidip, hanım kızı kırtarırız peki, gidip adam toplayın bu iişi ne kadar erken bitirirseniz sizi o kadar çok ödüllendiririm peki
And you, my friend, can count on me... to do everything in my power to get you out of this place.
Ve sen de bana güvenebilirsin dostum... seni buradan çıkarmak için tüm gücümü kullanacağım.
- Harker, you sold me house right out from under me, and you sold that poor count a right bill of goods with your fancy silver tongue
- Harker benim sayemde o evi alıp sivri dilinle kandırdığın o zavallı konta pazarladın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]