English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Crazy day

Crazy day translate Turkish

483 parallel translation
No, let's take it just the way it came to us, right from that first crazy day.
Hayır, bize nasıl geldiyse oradan başlayalım. O çılgın birinci günden.
I'm sorry. It's been a crazy day.
Çıldırtıcı bir gün geçirdik.
A man understands one day that his life is built on nothing... and that's a bad, crazy day.
Bir adam bir gün, hayatının hiçbir şey üzerine kurulduğunu anlar ve kötü, çılgın bir gün üzerine kurulduğunu.
It's been a crazy day, hasn't it?
Çılgın bir gün oldu değil mi?
I had a crazy day.
Çok yorgunum.
I'm having an extraordinarily crazy day.
Berbat bir gün geçiriyorum.
It's been a crazy day for her.
Onun için çılgın bir gün oldu.
It's been a crazy day.
Çok yoğun bir gün oldu.
It's been a crazy day for all of us.
Hepimiz için çok telaşlı bir gündü.
It's been a crazy day...
Çılgın bir gündü...
Ah, nothing. I just... I had a crazy day.
Hiç... acayip bir gün geçirdim.
All the better. That day was crazy.
Tekrar karşılaşmamıza çok sevindim.
If you think any of us like walking up and down all day, carrying signs and worrying how we're going to eat the next day, you're crazy.
Bizim her Allah'ın günü pankart taşıyıp yarın ne yiyeceğimizi düşünmekten keyif aldığımızı sanıyorsanız aklınızı kaçırmışsınız demektir.
If you think you're going to get that much work out of me for 3 cents a day, brother... you are crazy.
- delirmiş olmalısınız. - Öyle mi?
Remember what you were saying the other day about prison... and the way you kept from going crazy by thinking all the time about a crash-out?
Roy, geçen gün hapishane hakkında söylediklerini hatırlıyor musun? Nasıl da sürekli kaçmayı düşündüğünü?
I was half crazy all day.
Bütün gün yarı çıIgın bir haldeydim.
I was crazy about him, and one day he got run over by a milk truck.
Ona bayılırdım. Bir süt kamyonu onu ezdi.
It tells the time of the day... and the days of the week... and the month... and all the crazy moon phases.
Günün saatini haftanın günlerini ve ayı bir de ayın çılgın şekillerini gösterir.
Dear crazy uncle, how are you?
Sevgili çılgın dayım!
Wasted a whole day playing hide-and-seek with a crazy kraut!
Bütün gün deli bir Almanla saklambaç oynadım.
Every summer the city is full of people who are crazy till Labour Day.
Şehir her yaz İşçi Bayramı'na kadar çıldıran insanlarla dolu.
I was crazy that day.
O gün deli gibiydim.
- All day? That's crazy!
- Bütün gün mü?
At this time of day, crazy. Well, what do you think of the camera?
şu an olmaz çılgın peki kamera hakında ne düşünüyorsun?
You think you had a crazy, unbelievable day?
Sen mi çılgın ve inanılmaz, bir gün geçirdiğini sanıyorsun?
You've been home for one day. And you are driving me crazy.
Bir gündür evdeydin ve beni deli ediyorsun.
I know this sounds crazy... but I make up excuses to come into the ward every day... just to see you.
Çılgınca geldiğini biliyorum ama her gün, sırf seni görmek adına bu koğuşa gelmek için bahaneler uyduruyorum.
One day, a kid or a crazy, wild-eyed old man who claims to be a scientist is going to come around asking about this...
Bir gün bir çocuk veya bilimadamı olduğunu söyleyen deli bir yaşlı adam gelip de sana...
Someone who might go crazy for a day.
Bir günlüğüne çılgınlık yapabilir.
I've had a crush on you since the first day I saw you at work. I'm crazy about you.
Seni ilk gördüğüm andan beri hoşlanıyorum.
You've been a crazy man all day.
Tüm gün deli gibiydin dostum.
But then one day you make a wrong turn or take a detour... and you end up in some crazy place you can't even find on the map... doing something you never thought you'd do.
Ama sonra bir gün yanlış yola saparsın veya dolambaçlı yoldan gidersin. Ve bir bakarsın ki haritada bile bulunmayan deli bir yere gelirsin... Ve hiç yapacağını düşünmediğin şeyler yaparsın.
I run around like crazy every day.
Gün boyu deli gibi koşturuyorum.
The other day after work, some girlfriends and I went to a bar for some drinks, and there was this crazy mishap and I wound up meeting someone as a result.
Geçen gün arkadaşlarımla bir bara gittim biraz içki için, ve orada bir kaza oldu ve ben de biriyle tanıştım.
- What is this, crazy-fat-guy day?
- Şişkoların günü mü bu?
I diagnosed Bell's Palsy, but might've missed vesicles in his ears that suggest Ramsay-Hunt, and it's been driving me crazy all day.
Bell felci dedim, ama kulaklarındaki kabarcıklar Ramsay-Hunt olabilir. Bütün gün beni çıldırttı bu.
* Don't try to change my ways, I'm hopeless, victims to the games we play. * Stay focused, watch for the crazy ride, don't lie Hard to the day we die is my life
* Beni değiştirmeye çalışmayın, ben ümitsizim, oynadığımız oyunların kurbanları * dikkat edin, çılgın sürüşe dikkat edin, yalan söylemeyin Öldüğümüz güne kadar bu benim hayatım
After Talking To These Crazy People All Day, Every Single Day, Sometimes Their Stories Can Get To You.
Bütün bu kaçık insanlarla konuştukça her gün, her Allah'ın günü, artık bu hikayeler inandırıcı olmaya başlıyor.
All right, before I do anything crazy like go to the airport, fly to Wisconsin and crash a wedding, did I really look that bad the other day?
Çılgınlık edip Wisconsin'e giderek düğün basmadan önce sorayım. Geçen gün o kadar kötü mü görünüyordum?
It's gonna drive me crazy all day.
Şimdi tüm gün beni deli edip duracak.
You know, Darin, if you had told me 25 years ago that some day I'd be standing here about to solve the world's energy problems I would've said you were crazy.
Biliyor musun, Darin, eğer bana 25 sene önce bir gün burada durup dünyanın enerji sorununu çözeceğimi söyleseydin sana delisin derdim.
She sits on that nest all day long, and she just gets a little crazy.
Özür dilerim. Kendisi günlerdir yuvada oturduğu için, delirmiş vaziyette. Ben o yuvada üç yumurta ile oturuyorum ve onlar da güvercin olacak.
Mitch and Pudge thought I was crazy. But I saw you that day.
Mitch ve Pudge delirdiğimi sanıyordu ama o gün seni gördüm.
This little spring ensemble, modeled appropriately by April is part of the Donna Day "Crazy Kids" collection.
April tarafından sunulan bu bahar elbisesi Donna Day "Çılgın Çocuklar" koleksiyonunun bir parçası.
I mean, you didn't run screaming from the house the other day when you met my crazy ol'mother.
Yani, öteki gün benim çılgın annemle tanıştığında bile evden çığlık atarak kaçmadın.
And one day, for, you know, some crazy reason... a director, who happened to be working the same lot Emmet was on, noticed her.
Bir gün, nedendir bilinmez,.. ... Emmet'ın oynadığı filmin yönetmeni onu fark etti.
You go crazy stuck in here all day.
Bu şehirde her gününü geçirsen eminim çıldırırsın.
I am crazy about it whether it's day or night.
Gece gündüz senin özlemini çekeceğim.
Nobody knows any high school teenager, Miss Porter, till he does something crazy one day.
Kirby Gallin'i tanıyorsunuz. - Bir gün çılgınca bir şey yapana dek, kimse bir liseli genci tanıyamaz, Bayan Porter.
If we're exposed, we're gonna have every crazy hounding us day and night.
Eğer meydana çıkarsak, gece gündüz bir sürü çılgın etrafımızı sarar.
No. no. I was crazy that day.
Hayır, sadece biraz gergindim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]