English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Crow

Crow translate Turkish

1,751 parallel translation
Look at this crow.
Şu kargaya bak!
Look at the crow. - It kind of looks sad.
- Nasıl oluyor da karga üzgün görünüyor?
- How does this crow look sad?
Nasıl oluyor da karga üzgün görünüyor?
Stupid crow doesn't have the fucking brains to fly south.
Aptal karga, kendisini bile uçuramayacak kadar aptal.
Crow is fine. Aren't you, big fella? See, he was just lonely out there.
Bir şey olmaz, baksana sadece yalnız.
I like crow.
Kargaları severim.
They've have a crow consciousness.
Karga bilinçleri var.
Well at least we don't have to worry about the crow no more, allright?
Artık karga için endişelenmemize gerek yok, ha?
Crow.. - So you have shown your stature!
Yani gene endamını gösterdin!
I am certain the chief's name was Little Crow.
Şefin adının Küçük Karga olduğundan eminim.
"Little Crow."
"Küçük Karga."
His name was Little Crow.
Adı Küçük Karga'ydı.
These Crow are from the camp on the Poplar River.
Crow'lar Poplar Nehri'ndeki kamptan.
Crow are liars and they hate us.
Crow'lar yalan söyler, bizi sevmezler.
Pine Ridge, Rosebud Cheyenne River Standing Rock, Crow Creek...
Pine Ridge, Rosebud Cheyenne Nehri Standing Rock, Crow Creek...
"Crow Killer."
"Crow Katili."
Not a Lakota, not an Arikara not a Crow.
Bir Lakota, bir Arikara bir Crow değil.
They shot Crow Foot.
Karga Ayağı'nı vurdular.
How about I get you a crow that could talk?
Sana getirdiğim konuşan kargaya ne oldu?
- But it'll be a little crow talking.
- O her zaman yanında olacak.
What will you do with it, the crow has flown away.
Onunla ne yapacaksın, karga uçup gitti.
- lt is crow shit.
- Bu karga boku.
Last night, I was stood from my slumber by a crow calling three times.
Dün gece üç kez bağıran bir karga tarafından uyandırıldım.
Well, you know what a crow sounds like.
Karganın neye benzediğini bilirsiniz.
Holy crow, don't that stink!
Kahretsin, leş gibi koktu.
'Course, when you get older and get some crow's feet, I might lose interest.
Tabi ki, yaşlanıp kırışıklıkların artınca, ilgimi kaybedebilirim.
Boston's not far, as the crow flies.
Boston kuş uçuşu çok uzak değil.
If you recall, that was a crow and he was wearing a derby and safety goggles.
Arasaydın, melon şapka ve koruma gözlüğü takan bir kargaydı.
Sniped it with a rifle from the crow's-nest.
Sancağından bir tüfekle indirdik.
Look crow.
Kargaya bak.
You wanna crow about it to your old lady, explain to her... why you're not at home washing the dishes.
Hemen gidip eşine neden evde bulaşıkları yıkayanın sen olmadığını... söylemek istedin yani.
Why don't the cocks crow?
Horozlar... Niye ötmüyor?
The cocks... They don't crow any more.
Horozlar ötmüyor artık.
The cocks always crow. My love.
Horozlar hep öter yavrum.
Think you're here for falling asleep in the crow's nest?
Bu karga yuvasında uyuya kalacağını mı sandın?
Even before a crow leaves its nest
Kargalar bile yuvasını terk etmeden
Go! Find that crow singing "coo-coo" and hook up.
Koo-koo diye şarkı söyleyen şu kargayı bul ve onunla takıl.
That little feelings-hurter is about to eat crow.
Küçük kalp kırıcı karga yiyen.
Bono and Sheryl Crow should do a benefit concert for her lady parts.
Bono ve Sheryl Crow, onun üreme organı için bir yardım konseri vermeli. Üzgünüm.
If it weren't for the crow's feet and frown lines, I'd think you were still the teenage sister trying to boss me around.
Yüzündeki kırışıklıklar olmasa hala bana emirler yağdıran yeniyetme ablam olduğunu düşünürdüm.
The black crow!
Kara karga!
I guess I need to eat a little crow, huh?
Sanırım daha kırk fırın ekmek yemeliyim.
We could do a tightening along the jaw line and get rid of the crow's feet around your eyes.
Çene çizgisi üstünde bir gerdirme de yapabiliriz, böylece göz altındaki torbalardan da kurtulabilirsiniz.
33-year-old male photographer was outside the ivy. Made the mistake of trying to photograph Russell Crowe, wound up with a camera imbedded in his rectum.
- 33 yaşında bir erkek, kimliğinde fotoğrafçı olduğu yazıyor, Russel Crow'un resmini çekme hatasında bulunmuş ve sonucunda kamerası rektumuna girmiş.
There was a crow.
Bir karga vardı.
- Ugly old crow!
- Yaşlı kocakarı!
Standing in a crow's nest and learning a medical book.
Gözcü kulesine çıkmak ya da bir tıp kitabını okumak.
I'm not that kind of crow.
- Ben sizin bildiğiniz kargalardan değilim.
Give yourself up, Junior, and we'll spare the crow.
Teslim ol Junior, yoksa karganın işini bitireceğiz.
I overslept. Damn rooster didn't crow.
Uyuyakalmışım.
Oh, waiter, one order of crow, please. Call the doctor, call the police, call a psychic.
Biri doktoru, biri polisi, biri medyumu arasın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]