For a while now translate Turkish
1,027 parallel translation
But for a while now... I know you can feel it...
Ama artık- - Bunu hissettiğini biliyorum- -
You take him for a while now.
Biraz sen tut.
You know, Diane, I've been wanting to talk to you for a while now.
Biliyor musun Diane? Bir süredir seninle konuşmak istiyorum.
Every day's been Saturday around here for a while now!
Epeydir burada her gün cumartesi oldu zaten.
I've been meaning to visit her for a while now...
Bir süredir ona bir uğramaya niyetim vardı -
You be a passenger for a while now.
Bir süreliğine yolcu olacaksın.
For a while now?
Bir süredir mi?
No, he's been having a hard time for a while now.
Hayır, uzun zamandandır zor zaman geçiriyor.
This place was empty for a while now.
Buras? bir süre için? imdi bo?
You're annoying me for a while now ;
Deminden beri bozuluyorum zaten sana ;
Yeah, they've been at this for a while now.
Evet, uzun süredir bu işteler.
Oh, for a while now.
Bir süredir.
We waited for her to sleep for a while now.
Biraz uyuması için yatırdım.
She's been having diarrhea for a while now.
Bir süre önce ishal olmuştu.
Now, if we could only persuade him to go away for a while.
Bir de bir parça uzaklaşması için ikna edebilsek.
There's a medical term for it, but it all adds up to blacking out now and then for quite a while.
... ama tüm verilerden şuurunu bir süre için kaybettiği anlaşılmakta.
It was touch and go there for a while, but she's sleeping it off now.
Başta belirsizdi ama şimdi bir süredir uyuyor.
Wait now. Don't act so worried. I got no intention of kicking off for a while.
- Seni zorlamak gibi bir niyetim yok.
Now be good while Uncle Pasquale makes a pacifier for Caterina.
Şimdi siz uslu uslu bekleyin. Ben de Caterina için mama hazırlayayım.
We've been together for quite a while now.
Oldukça uzun bir süredir birlikteyiz.
Now, it's gonna take a while, so try to be patient... until we get you ready for the world again.
Şimdi, biraz zaman alacak, o yüzden sizi tekrar dünyaya hazırlayana kadar... biraz sabırlı olmaya çalışın.
For a while, at least. He could be handled now.
Onu şimdi idare edebiliriz.
Now you wait there for a while... and when that first flake comes down, you give us a call.
Şimdi orada bir süre bekle ve ilk kar yağmaya başladığında hemen bizi ara.
Now I've got to leave you all for a short while.
Hepinizden kısa bir süre için ayrılmam gerekiyor.
Now, let me have it for a while. Let me work with it for a while, please, please.
Bırakın biraz onunla çalışayım, lütfen!
It took a while to train him, but now he's about ready for his debut.
Eğitmek zaman aldı ama artık ilk gösterisine hazır.
Fish and fruit we can find now and then but we've been out of salt for a while.
Zaman zaman, sadece balık ve meyve bulabilsek de bir süredir tuzumuz yok.
I've been flying Nebraska for quite a while now.
Kısa bir süre önce Nebraska'ya uçmuştum.
And now I must ask you to keep quiet for a few minutes while I write a few lines to Inspector Lohmann, who is working on another case that also seems insane.
Şimdi ben Müfettiş Lohmann'a bir şeyler yazarken senden sessiz olmanı istiyorum. O da aynı şekilde delice görünen bir vaka üstünde çalışıyor.
Let's go now and leave them alone for a while.
Şimdi gidelim ve onları bir süre yalnız bırakalım.
Now I feel I want to be by myself for a while.
Ama şimdi bir süre yalnız kalmak istiyorum.
I think, If you will allow me, I will play now for a while.
Sanırım bana müsaade edersen biraz çalmak istiyorum.
It took a little while for me and grandpa to get acquainted. But we are fine friends now.
Dedemle kaynaşmamız uzun sürdü ama artık iyi arkadaşız
For a while, we'd like him to work with you, so you can compare methods, exchange ideas to prepare for the day, not too far off now, when our merger becomes fact.
Bir süre sizinle birlikte çalışmasını istiyoruz. Şirketlerimiz yakında birleşecek, buna hazırlanmak için yöntemleri karşılaştırabilir karşılıklı görüş alışverişinde bulunabilirsiniz.
'Can they now relax for a while and take stock?
Şimdi rahatlayıp, kendilerine gelebilirler mi?
Now, Benson, I shall have to turn you into a dog for a while.
Şimdi, Benson, seni bir süreliğine köpeğe çevirmek zorundayım.
We've been doing business with her now for a while.
İşimizi bir süredir onunla görüyoruz.
But now that Harold T. and his buddies are in jail, maybe you'll get a chance to relax for a little while.
Ama şu anda Harold T. ve arkadaşları hapiste Belki bir süre rahatlamak için şansımız olacak.
While screwing up is fighting, running for the fence, and coping a shit attitude, just like you're doing right now, for instance.
Kavga edersen, çizgiyi aşarsan, boktan bir tavır takınırsan kötülük eder. Örneğin şu anda yaptığın gibi.
And now I'm closing the Jordan file forever. I'll let the ministry deal with it for a while.
Bundan sonra onunla Bakanlık ilgilenecek.
But while we wait for him to come won't you now, my pretty duck won't you be so very kind as to step inside with us a while?
Ama onu beklerken sen güzel kız incelik gösterip bizimle gelmez misin biraz içeriye?
I'm thinking I might. - I think the best thing for me to do right now... is to go back to work for a while... and, uh, tie up some loose ends. Uh- -
Dönebilirim diye düşünüyorum.
We must go now... because they'll only be here for a short while.
Şimdi gitmelisin. Çünkü kısa süreliğine burada olacaklar.
We'll be all right for water now for a while, dear.
Bir süreliğine su ihtiyacımızı karşılayacağız hayatım.
Now listen. You sure you don't need me or this rig for a while?
Bana ya da bu alete bir süre daha ihtiyacın olmadığına emin misin?
Now forgive me, I have to rest for a while.
Beni bağışlayın, bir süre dinlenmem gerek.
Now I'll watch tv for a while and then I'll sleep.
Biraz televizyon izleyip, uyurum.
they have been doing a good job for quite a while now.
onlar.. .. uzun zamandır iyi işler yapıyor.
I was insane because I was with him for a while. It's all over now.
Çılgındım çünkü bir süre onunla birlikteydim.
You tried to be interesting for a while, but look at you now.
Bir süre ilginç biri olmaya çalıştın, şimdiki hâline bir bak.
Now why don't why you continue this questioning for a while alone?
Şimdi neden bir süreliğine sorgulamaya tek başına devam etmiyorsun?
for as long as i can remember 39
for all i care 74
for a while 430
for all intents and purposes 51
for a few days 45
for all we know 381
for all you know 82
for all i know 267
for all i knew 20
for all eternity 28
for all i care 74
for a while 430
for all intents and purposes 51
for a few days 45
for all we know 381
for all you know 82
for all i know 267
for all i knew 20
for all eternity 28
for all our sakes 38
for all of it 31
for all of us 271
for a while there 37
for all of you 34
for a walk 37
for a change 108
for an hour 41
for a second there 70
for a moment 206
for all of it 31
for all of us 271
for a while there 37
for all of you 34
for a walk 37
for a change 108
for an hour 41
for a second there 70
for a moment 206
for about 65
for a year 68
for any reason 26
for anyone 32
for a drink 22
for a week 61
for another 41
for a very long time 38
for a minute 130
for a price 83
for a year 68
for any reason 26
for anyone 32
for a drink 22
for a week 61
for another 41
for a very long time 38
for a minute 130
for a price 83