For all eternity translate Turkish
495 parallel translation
For he who takes his own life is lost for all eternity.
Çünkü ; canlarına kıyanlar, ebediyen helâk olmuşlardır.
Accept this body of Jesus who gave you life for you and your sins, to strengthen you in faith for all eternity.
Bu ekmeği ; günahlarına rağmen sana yaşam veren Mesih'in bedeni olarak kabul et ki senin imanını ebediyen güçlü kılsın.
Accept this cup poured for you as the covenant in his blood, to strengthen you in faith for all eternity.
Bu içeceği de onun kanından bil ki senin imanını ebediyen kuvvetli kılsın.
cursed for all eternity!
sonsuza kadar lanetleneceksiniz!
Glory be His name for all eternity!
Tüm ebediyet için ihtişam onun adı olsun!
The same Alice you swore to love for all eternity, Ebenezer.
Sonsuza dek seveceğinize yemin ettiğiniz aynı Alice, Ebenezer.
For all eternity.
Sonsuza kadar.
I've always loved you and i will love you for all eternity.
Seni her zaman sevdim ve sonsuza dek seveceğim.
He has but gone from this world to another, and as we think of him now, reunited at last with his loved ones, for all eternity, we lift our hearts in joyous anticipation of that dark, mysterious journey which awaits us all.
O sadece bu dünyayı terk edip ötekine gitti. Şimdi onun sonunda sevdikleriyle sonsuza değin bir araya geldiğini düşünerek, hepimizi bekleyen o karanlık gizemli seyahatin sevinçli beklentisi içinde kalplerimizi rahatlatıyoruz.
Let his soul, for all eternity, writhe in anguish and damnation! No!
Bırak ruhu ebediyen ızdırap içinde kıvransın!
So she shall wear for all eternity her true face.
... ebediyet için maskeyi gerçek yüzüne takacakmış.
FOR ALL ETERNITY.
Hepsi değil. Çok az bir kısmı. Diğerleri taklit.
- You'll be taken to the stone of sacrifice, and thereafter you will live with the gods for all eternity.
- Kurban taşına götürüleceksin. Sonrasında sonsuza kadar tanrılarla birlikte yaşayacaksın.
It burns for all eternity.
Sonsuza dek yanar.
And I love you for all eternity.
Seni ebediyete kadar seveceğim.
The wll ´ s sealed for all eternity.
Duvarlar sonsuza dek mühürlendi.
Touch the shrine... and you will burn in hellfire for all eternity...
Eğer sunağa dokunursan... sonsuza dek cehennem ateşinde yanacaksın...
You see, I wasn't warning you, but telling you why you are here... For all eternity.
Anlıyorsunuz ki, sizi uyarmıyordum... ama ilelebet neden burada... olduğunuzu söylüyordum.
She's damned for all eternity.
Sonsuza dek lanetlendi.
Then you will enter her and she will enter you... and her eyes will be yours for all eternity.
O an sen onun içine gireceksin, o senin içine... ve gözleri sonsuza dek senin olacak.
My idea of heaven is a solid white nightclub with me as a headliner for all eternity, and they love me.
Bence cennet beyaz bir gece kulübü. Assolist olarak da ebediyen bendeniz ve herkes bana bayılıyor.
Night after night for all eternity.
Gecelerce... Sonsuza kadar.
May you live for all eternity!
Sonsuza kadar yaşayın!
The Indian spirit of the woods who watches over and protects the medecine man's grave for all eternity.
Ormanın Kızılderili ruhu büyücünün mezarını sonsuza dek koruyup kollar.
"You'll be my son for all eternity."
"Sen sonsuza kadar benim oğlum olacaksın."
In it, we placed these three arch-criminals imprisoning them there for all eternity.
İçine, bu üç azılı suçluyu yerleştirdik. Onları ebediyen hapse mahkum ettik.
May God burn you in hellfire for all eternity!
Sonsuza kadar cehennem ateşinde yanın!
A common whore and damned for all eternity.
Adi bir fahişe ve sonsuza kadar lanetli.
You will burn in hell for all eternity, heretic.
Sonsuza kadar cehennemde yanacaksın, kafir.
That I am damned and will burn in hell for all eternity may be my karma.
Lanetlenmek ve ebediyen cehennemde yanacak olmam karmam olabilir.
Now and for all eternity. Amen.
Şimdi ve sonsuza dek.
Let them avenge me, and I will pledge my soul to you and serve you for all eternity.
İntikamını almama yardım edin. Ve şeytan sana ruhumu veriyorum, sonsuza dek hizmet edeceğime yemin ederim.
You have been earning money from an evil undertaking... and if you keep it up, you will burn for all eternity in hell.
Şeytani bir işle para kazanıyorsun ve buna devam edersen, sonsuza kadar cehennemde yanacaksın.
I shall leave you as you left me - as you left her - marooned for all eternity in the center of a dead planet.
- Ben de seni, beni ve onu bıraktığın gibi, bir gezegenin ortasında, kaderine bırakmalıyım.
"From now on, and for all eternity"
"Şu andan itibaren ve sonsuza dek"
If you tell, you're gonna burn in a lake of fire for all eternity.
Eğer anlatırsanız sonsuza dek bir ateş gölünde yanarsınız.
Your diseases, lovingly cared for... for all eternity.
Hastalıklarınız, butun... sonsuzluk tarafından korunmaktadır.
Then you will never rest for all eternity.
Öyleyse, sonsuza kadar huzuru bulamayacaksın.
May your filial gratitude, your filial loyalty... preserve this bond with the Lord God... with your Emperor and your Motherland for all eternity.
Tanrıyla, İmparatorla... Anavatanla bir evladın vefası, bir evladın hisleri gibi olsun.
Heavenly Father, we humbly ask you that you cherish this most loving soul in the palm of your hand for all eternity.
Tanrım, bu kulunun ruhunu sonsuza dek yanından ayırmaman için dua ediyoruz.
May what horror hides here be consigned behind these walls for all eternity.
Korku burada pusuda sonsuza kadar bu duvarların arkasında kalmalı.
Someday we'll be buried here, side by side, 6 feet under, in matching coffins, our lifeless bodies rotting together for all eternity.
İlerde birgün biz de burada gömüleceğiz, yanyana, 6 feet derinlikte, bir tabutun içinde, bizim cansız bedenlerimiz ebediyete kadar beraber çürüyecek.
You will be cursed to walk in the shadow of death for all eternity.
Sonsuzluk için ölümün gölgesinde yürümek senin kaderin.
He said that f I got divorced, I'd burn in hell for all eternity.
Boşanırsam, sonsuza dek cehennemde yanacağımı.
You might have a stroke. I curse ye for all eternity.
Seni sonsuza kadar lanetliyorum.
For all eternity?
Sonsuza kadar mı?
Because Sin would condemn you to Hell for all the eternity.
Çünkü günah sizi sonsuza dek cehennemde tutabilir.
For all eternity.
{ \ fnCooper Black \ fs36 } Sonsuza dek.
I'm gonna end this debate, hopefully once and for all while on this planet,... because outer space awaits our presence and we are better and more unique creatures than this and uh all eternity is our playground,
Bu tartışmayı bitireceğim. Umarım bir kez ve bu gezegen üzerindeki herkes için. Çünkü uzay, bizim huzura ermemizi bekliyor ve biz bundan daha iyi ve benzersiz yaratıklarız ve tüm sonsuzluk bizim oyun alanımız.
Any, ANY performer that ever sells a product on television is for now and all eternity removed from the artistic world.
Bir ürünü televizyonda satan bir sanatçı şimdi ve sonsuza kadar sanat dünyasından uzaktır.
Now, you're all here for eternity!
Şimdiii.. Hepiniz buradasınız.
for all i care 74
for all intents and purposes 51
for all we know 381
for all you know 82
for all i know 267
for all i knew 20
for all our sakes 38
for all of it 31
for all of us 271
for all of you 34
for all intents and purposes 51
for all we know 381
for all you know 82
for all i know 267
for all i knew 20
for all our sakes 38
for all of it 31
for all of us 271
for all of you 34
eternity 39
for as long as i can remember 39
for a while 430
for a few days 45
for a while now 24
for a while there 37
for a walk 37
for a change 108
for an hour 41
for a second there 70
for as long as i can remember 39
for a while 430
for a few days 45
for a while now 24
for a while there 37
for a walk 37
for a change 108
for an hour 41
for a second there 70
for about 65
for a moment 206
for a year 68
for any reason 26
for anyone 32
for a drink 22
for a week 61
for another 41
for a very long time 38
for a minute 130
for a moment 206
for a year 68
for any reason 26
for anyone 32
for a drink 22
for a week 61
for another 41
for a very long time 38
for a minute 130