English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get bent

Get bent translate Turkish

165 parallel translation
Well, get bent, turkey!
Has'tir oradan!
Get bent, okay?
Annen güzel mi?
Get bent!
Yaylan!
He can get bent
Bırak şunu!
No, get bent you thief.
Hayır, olmaz. Çek arabanı seni gözü dönmüş hırsız.
I can't get bent outta shape just because some people... got some jungle rot and ended up dead on a barge on the bottom of the ocean.
Birilerinin okyanusun dibinde bunu neden çürümeye bıraktığını.. ben bilemem..
But at least females have the sense to know that and don't get bent out of shape about everything.
Ama en azından kadınlar bunun farkında ve herşeyi bir sorun haline getirmiyorlar.
- Get bent.
- Git başımdan.
Transit cops get bent out of shape if you butt in on their busts.
Müdahale edersem Transit polisi bundan rahatsız olabilir.
Get bent.
Çok yakınım.
Get bent.
Ahlaksız herif.
Get bent.
Hadi ordan.
- Can you say'get bent'?
- "Cehenneme git" diyebilir misin?
It'll be pathetic if their backs get bent.
Sırtları yamulursa, bu üzücü olur.
- Get bent! - No more Chernobyls!
- Çernobil kazasına hayır!
- No need to get bent out of shape!
- Kabalık etmenize gerek yok.
Get bent.
Hadi canım başka kapıya.
- Get bent! - No more Chernobyls!
- Daha fazla Çernobil'e hayır!
Let's take these off, they'll get bent in the car.
Şunları çıkartalım, arabada bükülürler.
- Get bent.
Hepiniz aptalsınız.
- Get bent, twerp.
- Hadi oradan, velet. - Sutyen giysene sen!
- Get bent. - [Both Gasp]
Kaybol!
- Why don't you get bent, man?
- Neden kendini becermiyorsun, dostum?
I get bent out of shape sometimes.
Bazen şekilden çıkıyorum.
Get bent.
Git başımdan.
I had said that you were the most beautiful girl in the world... and then you got all mad and said, "Get bent."
Ben dünyadaki en güzel kız olduğunu söyledim sen de çok kızdın ve çekil git başımdan dedin.
Get bent.
Cehenneme git.
Would you get bent?
Kaybolsanıza?
Oh, it's right there behind the Get Bent Memorial.
Hemen şurada, şu anıtın arkasında.
So get bent, dill-hole!
Otla bakalım, g.t kafa!
They can get awful bent out of shape, can't they?
Bazen çok kötü hallere bürünebiliyorlar, değil mi?
I won't even feel sorry for myself... till I get about one mile and a half outta Frenchman's Bend.
Kendim için üzülmeyeceğim bile Fransız Bent'inden bir buçuk mil uzaklaşana kadar.
And if industry is so hell bent to invoke Taft-Hartley any support they get from me will have to get flogged out.
Ve eğer endüstri Taft-Hartley yasasını aşındırmaya bu kadar kararlıysa... benden alacakları tek destek, kafalarının ezilmek zorunda kalmaları olacaktır.
- That boss coolie's gonna get his head bent.
- Şu ustabaşının başı ezilecek.
Critters in the woods better hide tonight, oh Lord hit it so hard it went through Ike's legs and he bent down to get the ball and all the dirt went into his face, hahaha!
Orman yaratıkları bu gece saklansalar iyi ederler. ... topa öyle sert vurdu ki top Ike'ın bacaklarından geçti ve topu almak için eğilince tüm o çamur yüzüne geldi!
Stick a bent knife in that, get the cork out.
Ucu eğri bir bıçak sok, mantarı çıkar.
You'd better move your tail Charlie or you're gonna get it bent!
Kuyruklarını önümden çeksen iyi edersin Charlie. Yoksa koparacağım!
I don't know if your cameras can get in close to see what has happened here, but the spoon is very bent.
Kameralarınız bunu çekebildi mi bilmiyorum ama farkındaysanız kaşık büküldü.
When you put it together, knees slightly bent, shoulders relaxed, a firm but flexible grip, this is what you get.
Bu pozisyona girdiğinde dizler yavaşça bükülür, omuzlar hafifler, kesin ama esnek bir tutuş sana istediğini getirir.
- Hey, don't get all bent out of shape.
- Hemen sinirlenme.
That's what you get when you overload the ammo rating. Frame's bent all to hell. The barrel's shot, too.
İşte bu alete susturucu takarsan ve mermiyi sonuna kadar kullanırsan mermilerin her çıkışında namnunun gereğinden fazla ısındığını hissedersin.
Private hospitals get all bent out of shape if you steal their supplies.
Malzemelerini çalınca özel hastaneler küplere biniyor.
and does everyone get called a queer bent bastard and all then, do they?
... ve tüm bunlaırn ardından herkes namussuz ibne piçin teki olarak çağırırlar, değil mi?
Get bent, ma'am.
Öldün sen. - Domalın, bayan.
If you're gonna get so bent outta shape while playing the game- - so much so that you feel the need to curse the TV- - try not to gay bash it, all right?
Oyun oynarken televizyona küfredecek kadar çileden çıkıyorsan bunu homoseksüellere bağlama, tamam mı?
Then I bent over backwards to help you get a job in Atlanta.
Ayrıca Atlanta'daki işi alman için elimden geleni yaptım.
This is what happens when you talk to your mother. You get all worked up, bent out of shape.
Annenle konuşunca işlerin yoluna gireceğini mi sanıyorsun?
We were in the market and she bent down to get some yogurt and never came back up again.
İkimiz marketteydik yoğurt almak için eğildi ve bir daha doğrulamadı.
- Ah, get bent.
S.. tir et!
This is so absurd of you to get so bent out of shape!
Bir anda bu kadar değişmen çok saçma!
I've got a million bucks I can't get, and a bent lawyer who's poking my wife.
Sahip olamayacağım bir milyon dolarım, ve karıma sulanan sahtekar bir avukatım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]