Go this way translate Turkish
2,339 parallel translation
It would seem we go this way next.
Bir sonraki çıkış devam etmeliyiz.
You can't go this way!
Oraya gidemezsin!
Do I go this way?
Bu taraftan mı?
Mr. Harris, let's go this way.
Bay Harris, şöyle buyurun.
Fine, then I'll go this way.
Peki, bebn bu tarafa gidiyorum.
I'm just going to go this way.
Ben şuraya gidiyorum.
Come on, let's go this way.
Hadi gidelim buradan.
You said you'd go this way with me.
Bana devam edeceğini söyle.
Let's go this way.
Bu yoldan gidelim.
Oh, we could go this way.
bu taraftan gidebiliriz.
Bao Chou, go this way with master!
Bao Chou, ustamla bu taraftan gidin!
Let's go this way. Let's go.
Buradan gidelim.
I'm gonna go this way.
Ben bu yana gideceğim.
- You know, let's go this way.
- Bu tarafa gidelim.
Let's go this way.
Bu taraftan gidelim.
You go that way, I'll go this way, one of us is gonna find the road.
- Hadi gidelim canım
Okay, we have to go this way.
- Tamam, bu tarafa gitmemiz gerekiyor.
We have to go this way.
Bu tarafa gitmen gerekiyor.
- No, we gotta go this way.
- Hayır, buradan gitmeliyiz.
I go this way every day.
Her gün bu yoldan giderim.
It's the north side exit, you can't go this way.
O kuzey tarafı çıkışı, bu taraftan gidemezsiniz.
We'll go this way.
Buradan kaçabiliriz.
Oh, you can't go this way.
Bu taraftan gidemezsin.
Go this way.
Bu taraftan.
I'll go this way.
Ben bu taraftan gideyim.
I go this way.
Ben bu taraftayım.
We could go round in circles. Cos you've had a thought and it's taken hold, but... .. there's a way to really put this to rest, to really move on.
Aklında böyle bir düşünce olduğundan dolayı bu olayın içine girebiliriz, ama huzur içinde dinlenebileceğin bir yer var, gerçekten buraya gitmelisin.
And you come around this way a little bit, and you look in her eyes and smile, and then you come around this way a little bit, and then the music picks up and you do something fancy, - and you go out like that.
Biraz bu tarafa dön, ve onun gözlerine bak, gülümse, ve biraz da bu tarafa dön, ve müziğe uygun hareket et, ve böyle devam et.
If I pull this way, it will go the other way?
Eğer bu tarafa itersem, diğer yöne doğru mu gider?
Is can go two ways... you can give them to me, and I can stuff you in the trunk of this car, which, by the way, looks pretty comfortable.
Şimdi bunu iki şekilde yapabiliriz, bana onları verirsin,... ve bende seni bu arabanın bagajına kilitlerim,... ki baktığın zaman oldukça konforlu görünüyor.
I'm prepared to go all the way with this.
Şunu bil ki bu işi sonuna kadar götürmeye hazırım.
Yeah, we always kind of thought we'd go out this way.
Evet, hep böyle takılalım istemişimdir.
This is gonna go my way, right?
Benim durumu mu belirleyecekler?
Umm.. we better go to the Teddy Bear Moseum downstairs let's go everyone this way please
Asagidaki Oyuncak Ayi Müzesine gitsek daha iyi olacak. Haydi millet, buradan.
I cannot go out this way.
Böyle çekip gidemem.
This thing and I go way back, so...
Bu şeyle bir mazimiz var, bu yüzden de...
I'll go with Kat this way.
Ben Kat ile şu tarafa gideceğim.
And then I thought, "Who am I not to? How many people kill others one way or another for things they want?" So, I'll go back to Andy's this weekend when it's most crowded to be sure to kill the number of people you said I was supposed to kill.
Sonra "Neden yapmayacakmışım ki?" diye düşündüm. "Kaç kişi istedikleri şeyler uğruna insanları öyle ya da böyle öldürüyor?" Neyse...
Let's just go around this way!
Bu taraftan geçelim.
The way I see it, it seems like this person was prepared to go against you since a long time ago.
Bana öyle geliyor ki, bu kişi uzun süredir size karşı hazırlanmış.
Go ahead and talk that way, just till we finish this ice cream.
Devam et ve bu dondurmayı bitirene dek bu şekilde konuş.
This is my last chance to actually play the game to go out the way I came in.
Oyunu oynamak için bu benim son şansım. Girdiğim yerden çıkmak için.
Let's go. The Kosher way to do this is what?
Biz kaçalım o halde
This way... Just go home.
Hadi bakalım doğruca evine.
This-a-way we go.
Bu yoldan gidiyoruz.
Listen, if you go in this building, that's if she's even still alive, there's no way you're gonna be able to reach her!
Dinle, o binaya çıkarsan kız hayatta olsa bile ona ulaşabilmenin imkânı yok.
This way! Let's go!
Bu taraftan!
DAVE : Nme! Let's go, this way!
Gidelim, bu taraftan!
'Which way is this match going to go? '
Bakalım bu maç nereye gidecek?
We go way back, I met this guy in juvie.
Çok eskiden tanışırız, ta ıslahevinden.
If you gotta go, this is a pretty cool way to go, bro.
Öleceksen bu süper bir ölüm şekli birader.
this way 5411
this way please 71
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
this way please 71
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way too long 22
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
way up 26
way better 36
way too long 22
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165
go then 45
go there 150
go through 51
go that way 110
go the other way 22
way i see it 33
way street 165
go then 45
go there 150
go through 51
go that way 110
go the other way 22