Greatness translate Turkish
1,047 parallel translation
But an invalid who does not have the spiritual greatness of a Cervantes seeks relief in the mutilations that he can inflict around him.
Cervantes'in ruhani yüceliğine sahip olamayan insanlar kendi acılarını yine acı çekerek rahatlatma arayışında içindeydi. Siz!
It is they who carry, through the centuries and with him, the history of our greatness.
onlar onu asırlardan taşıyacaklar ve onunla büyüklüğümüzün tarihini.
Tradition, that is greatness expressed in just one gesture.
gelenek demek bir jest içindeki büyüklük.
Look about you and look at yourselves, and see the greatness of Rome.
Etrafınıza ve kendinize bir bakın, ve Roma'nın büyüklüğünü görün.
I don't care about greatness.
Şöhret, büyüklük benim umurumda değil.
There's no greatness, Gertrud.
Hiçbir şey büyük değil, Gertrud.
There has been abroad in this land in recent months a whisper that we have somehow lost our greatness that we do not have the strength to win without war the struggles for liberty throughout the world.
Geçtiğimiz aylarda, bu toprakların dışında... bir şekilde büyüklüğümüzü kaybettiğimizin dedikodusu yayıldı. Savaş olmaksızın özgürlük mücadelesini kazanmak için... gücümüzün olmadığı dedikodusu, tüm dünyaya yayıldı...
he will receive all the privileges our society grants him... for his greatness, his courage, such as exemption from all taxes, state automobile, free entrance to all the shows, and travel discounts.
Gösterdiği yüreklilik karşısında tüm vergilerden muaf tutulma devlet tarafından tahsis edilen özel bir otomobil tüm gösterilere bedava girebilme ve seyahatlerinde indirim gibi devletimizin sağladığı tüm imtiyazlara sahip olacak.
Greatness is a light-hearted title for theatrical amusements.
Büyüklük, tiyatral eğlenceler için kullanılan bir ünvandır.
All these signs give me no idea about what I want to express infinity... greatness...
Tüm bu işaretler bana ne açıklamak istediğim hakkında hiçbir fikir vermiyor, sonsuzluk... büyüklük...
How we can expunge foreign influences and restore Germany to its national greatness.
Yabancı etkilerini silip Alman ulusunun büyüklüğünü eski haline nasıl getirebiliriz?
The sunny coast, the charm of the Provence the greatness of Bretagne, the proud North the blue line of the Vosges.
Güneşli sahil, Proves'in büyüsü Bretagne'nin müthişliği, görkemli Kuzey Vosges'in mavi çizgisi.
You've done away with humanity. The striving of man to achieve greatness through his own resources.
Hümanizmden uzaklaşarak, kendi kaynaklarıyla üst düzey gelişmeyi yakalamaya çalışan insanlarsınız.
He is awed by your greatness.
Senin muhteşemliğine hayran kaldı.
Your greatness is matched only by your fairness, Sire.
- Büyüklüğünüz, dürüstlüğünüz ile ölçülür, efendim
Gordon Pasha, for tasks of such greatness... great deeds are needed.
Gordon Paşa, böyle büyük görevler büyük eylemlere gereksinim duyar.
Nothing signals more clearly a prince's greatness of spirit than his buildings.
Bir prensin ruhunun büyüklüğünü yaptırdığı binalardan daha iyi hiçbir şey gösteremez.
It's a certain air of superiority which seems to destine us for greatness.
Bu büyük şeylerin kaderinde bize görünen üstünlüğün belirli bir havası.
The luke-warm liberals and the angry radicals they all believe in the greatness of France.
Soğuk liberaller ve öfkeli radikaller hepsi Fransa'nın azametine inanıyor.
When I went through that gate and saw you standing and pondering I was afraid of the greatness of your love and my inability to respond to it.
Bu kapıdan girdiğimde senin duruşunu gördüğümde aşkının büyüklüğünden ve benim buna cevap verip veremeyeceğimden korkmuştum.
Nor will I, by proclaiming the greatness of man, of Nature, of God!
İnsanın, doğanın, Tanrı'nın yüceliğini haykırarak ben de ihanet etmeyeceğim!
He doesn't have the greatness of a leader.
Onda bir liderin azameti yok.
I'd read Military Servitude and Greatness... and I believed it
Askeri hizmet ve ululuğu ile ilgili okumuştum ve inanmıştım.
If we fulfill our own greatness that will all be ended.
Eğer yüceliğimizin gerektirdiğini yaparsak, hepsi biter.
That's for men with a big dream, with visions of America's greatness.
Evet. Bu, Amerika'nın yüceliği hayali gören insanlara göre.
And although he does not achieve greatness on the instrument, he is soon good enough to play in a local band.
Ve bu müzik aletinde bir beceriye ulaşamamasına rağmen yerel bir bando takımında çalabilecek kadar da iyidir.
I want you to find what you had and go back to greatness, Captain Garth.
Sahip olduğunu bulmanı, mükemmelliğe geri dönmeni istiyorum, Kaptan Garth.
The police there emanated an air of greatness... comma... a majestic firmness... and profound feeling... such as to... impress the coarsest... coarsest of minds... full stop... What's all this?
Doğru mu bu?
"a poetical expression from which... " there emanated an air of greatness,
Şiirsel görünüşüyle, etrafına muazzam bir ışık saçıyordu.
Where the memory of your own greatness will gnaw you.
Ve kendi büyüklüğünün anısı seni kemirecek.
This have I thought good to deliver thee my dearest partner of greatness that thou might not be ignorant of what greatness is promised thee.
Yürüdüğümüz yüce yoldaki büyük yoldaşım bu haberi sana yolladım ki seni ne muhteşem günlerin beklediğini bilesin.
This have I thought good to deliver thee, my dearest partner that thou mightst not be ignorant of what greatness is promised thee.
Sana bunları göndermeyi uygun buldum ki sevgilim seni bekleyen muhteşem günleri bilesin.
Amongst lnjuns a tribe's greatness is figured on how mighty its enemies be.
Kızılderililer arasında bir kabilenin büyüklüğü düşmanlarının kuvvetiyle ölçülür.
Again these ridiculous X-ray sermons about the greatness of science?
Yine mi bilimin yüceliği hakkındaki şu gülünç x-ışını vaazları?
"Be a worthy successor to ancestral greatness"
"Atalarına layık ol!"
These were not heroes, nor did they achieve greatness, but the robber... was sentimental and the prostitute chivalrous at heart and so they were included in the trilogy.
Onlar kahraman değillerdi, büyük bir iş de başarmadılar, ama haydutlar... duygusal, ve faişeler cesur yürekti o nedenle hikayeleri anlatılmaya değerdi
However, the mystery, the greatness of night for me lies in the infinite, sublime kingdom of the heroes.
Ancak, gizem gecenin büyüklüğü benim için içeride kahramanların ebedi, yüce krallığında.
FRANCIS BACON : " Gold hath these natures, greatness of weight closeness of parts fixatibn pliantness or softness immnity from rst color or tinctre of yellow
Francis BACON : "Altın şu özelliklere sahiptir ; ... ağırlığını aşan bir değer, kendisine bağlayan bir etkileyicilik,... diğer metallerde olmayan esneklik ve yumuşaklık,... sarının yanardöner tonları,... insanoğlu bir metal hayal etse bu zaten altın olmaz mıydı?"
I got your greatness.
Büyüklüğünü anladım.
Several of us in our set believed you were destined for greatness.
Grubumuz içindeki birkaç kişi senin isim yapacağını düşünmüştük, sen olağanüstüydün.
You're mediocre, but you have your moments of greatness.
Doruklara çıktığın anlar var ama aralarda da vasatsın.
One faces up to his insignificance, the other, to her greatness.
Birimiz ne denli küçük olduğunu anlıyor, diğeri de ne kadar büyük olduğunu.
The greatness of art... begins to appear... only at the end of life.
Ve sanatin yüceligi ortaya çikmaya baslar... sadece yasamin sonunda.
Here each commodity taken by itself... is justified in the name of the greatness of production... of the totality of objects, of which the spectacle is an apologetic catalogue.
Burada her bir meta, tüm meta üretiminin heybeti namina mazur gösterilir ; gösteri, bu üretimin övgü dolu bir katalogudur.
Sir, you have the seeds of greatness in you.
Büyük adam olmak için gereken tohumlar içinizde.
They want to crush us, they want to crush the greatness of Germany which we represented and still do.
Bizi ezmek istiyorlar, Almanya'nn büyüklüğünü ezmek istiyorlar. O büyüklüğü biz temsil ediyorduk, hala da ediyoruz.
The principle of all greatness on earth has long been bathed in blood
Dünya üstündeki tüm harikaların temeli uzun süre kanda banyo yapmış olmasıdırç
You pick the road to greatness, and you'll have that choice someday.
Büyüklüğe giden yolda karşına çıkar.
But our valuable soldiers are already singing about Germany's greatness.
Ama bizim değerli askerlerimiz zaten büyük Almanya için şarkı söylüyorlar.
are not equal to the greatness of his name.
maalesef bir o kadar anlamsız çünkü bunu zaten biliyorsunuz.
The striving for greatness continues.
Güzel geleceğe doğru olan gelişme çabaları sürüyor.
great 25235
great job 528
great minds think alike 42
great stuff 65
great to see you again 26
great to meet you 111
great to see you 248
great scott 63
great shot 34
great work 234
great job 528
great minds think alike 42
great stuff 65
great to see you again 26
great to meet you 111
great to see you 248
great scott 63
great shot 34
great work 234
great song 31
great guy 76
great minds 35
great idea 483
great party 136
great day 31
great news 351
great place 25
great man 24
great meeting you 24
great guy 76
great minds 35
great idea 483
great party 136
great day 31
great news 351
great place 25
great man 24
great meeting you 24
great game 51
great job today 19
great show 88
great seeing you 38
great khan 37
great speech 37
great king 30
great talk 24
great plan 56
great story 54
great job today 19
great show 88
great seeing you 38
great khan 37
great speech 37
great king 30
great talk 24
great plan 56
great story 54