Gun translate Turkish
58,224 parallel translation
And no second shot will be fired by either gun.
Ayrıca her iki silah tarafından ikinci atış yapılmayacak.
They say you're going to sell the gun powder to the Republicans.
Cumhuriyetçilere barut satacağını söylüyorlar.
You can sit there with the same old gun cocked on your lap. And when you sit there with that same look of defiance on your face, I will ask you the same old question...
Sen de kucağında doğrultulmuş vaziyetteki o aynı eski silahla burada oturabilirsin ve sen yüzünde aynı meydan okuyan bakışla burada otururken ben de "Hayatını ne için riske atıyorsun?" diye o aynı eski soruyu sorarım.
You're not still thinking of using it? The gun?
Hâlâ silahı kullanma derdinde değilim değil mi?
And we were just walking along, minding our own business, and I held on to him, and then, out of nowhere, someone came right at us, pointing a gun at my husband, and we were just...
Tam öyle onun koluna girmiş normal şekilde geçip giderken pat diye biri karşımıza çıktı. Kocama silah doğrultmuştu ve biz...
The gun went off, and it scared me, and my Dougie, he gave him a good old karate chop in the throat, and I punched him a couple times.
Silah patladı ve çok korktum. Ama Dougiem güzel bir karate hamlesiyle adamın gırtlağına geçirdi ve ben de birkaç yumruk attım.
Bobby, she's got a gun.
Bobby, yanında silah vardı.
Ralph... he's got a gun, russ!
Ralph'ın elinde silah var Russ!
Did you put a gun in this car?
Arabaya tabanca mı koydun?
I didn't know it was a gun!
- Silah olduğunu ne bileyim ben!
Do you think I would have put it In the backseat of the car with ralph If I knew it was a gun?
Silah olduğunu bilseydim Ralph'ın yanına arka koltuğa koyar mıydım sence?
Please hand me that gun.
Silahı bana verin lütfen.
That kid found a gun, evidently, In the back of this van And shot through the window into the double r.
Belli ki bu çocuk bu aracın arkasında silah bulup Double R'ın camına ateş etmiş.
I saw that gun go shooting out the window.
O silahın camdan ateşlendiğini gördüm.
Put the gun away, Ray.
İndir silahını Ray.
You know I don't have a gun.
Silahım olmadığını biliyorsun.
The other holds a gun, which she drops as she backs away when they enter.
Diğerinin elinde bir silah var. Bizimkiler içeri girince geri çekilip silahı bırakıyor.
Put that gun up, now.
Kaldır şu silahı.
- Give me your fucking gun!
- Ver şu silahını bana!
I want you to pull out the gun from the box in front of you.
Önünde duran kutudan silahı almanı istiyorum.
How did you know the gun wasn't loaded?
Silahın boş olduğunu nasıl bildin?
Is he going for a gun?
Silahına mı uzanıyor?
Get me a gun.
Bana bir silah getir.
- Gary, put the gun away.
Gary, çek şu silahı.
You do have the gun.
Silah sende.
I know, but... guess I just imagined us going grocery shopping together, holding hands in public, not having to have a gun and an escape route handy at all times.
Biliyorum ama sanırım birlikte alışverişe çıkıp halk içinde el ele tutuştuğumuzu hayal ettim. Daima elimizin altında bir silah ve kaçış planı tutmak değil.
Then you'd need your gun'cause you'd be so bored you'd want to blow your brains out.
Sonra silahını almak isterdin, çünkü sıkıntıdan kafana sıkmak isterdin.
! His gun's here, but he's not.
Silahı burada ama kendisi değil.
A gun.
Tabanca.
Just give me the gun, and I'll answer all your questions.
Sadece silahı ver bana, ve bütün sorularına cevap vereceğim.
Bring me the gun and we'll talk.
Silahı getir öyle konuşalım.
I need that gun.
O silaha ihtiyacım var.
With a gun.
Bir silahla.
Then make me the gun.
O zaman beni silah yap.
I will shoot you with your own gun.
Seni kendi silahınla gebertirim.
Gun crews, prepare the starboard batteries, double shot!
Topçular, sancak toplarını çift atışa hazırlayın!
Gun crews!
Topçular!
Close all the gun ports.
Tüm gülle kapaklarını kapatın.
Put your gun on the fucking floor.
Silahını yere koy.
Gun on the floor, or a muzzle in your mouth.
Ya silahları bırakırsınız ya da enselenirsiniz.
But Hector's got your gun.
Hector silahını almıştı.
And no gun safe?
Peki ya silah kasası?
What cop doesn't have a gun safe?
Nasıl bir polisin silah kasası olmaz?
He's got a gun!
Silahı var!
Gun safe.
Silah kasası.
DAY 1
1. GÜN
DAY 2
2. GÜN
DAY 3
3. GÜN
I know that a foreign girl was found dead, with lots of candy scattered on top of her.
GÜN Yabancı bir kız ölü bulunmuştu, üzerinde şekerler vardı.
DAY 5
5. GÜN
DAY 6
6. GÜN
gunshots 265
gunnar 245
gunderson 31
gunners 16
guns down 40
gun down 22
guns blazing 38
gun cocks 113
gunshot wound 43
guns firing 16
gunnar 245
gunderson 31
gunners 16
guns down 40
gun down 22
guns blazing 38
gun cocks 113
gunshot wound 43
guns firing 16
gun fires 24
gun fire 24
gun cocking 16
gun it 35
gun firing 22
guns cock 16
gun wook 96
gun clicks 45
gun wook oppa 20
gunfire continues 20
gun fire 24
gun cocking 16
gun it 35
gun firing 22
guns cock 16
gun wook 96
gun clicks 45
gun wook oppa 20
gunfire continues 20