English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hands on your head

Hands on your head translate Turkish

984 parallel translation
Put your hands on your head. Faster.
Ellerini kaldır!
Hands on your head.
Eller başının üstünde.
Get your hands on your head.
Ellerini başının üzerine koy.
- Put your hands on your head.
- Ellerini başına koy. - Hepsini!
Put your hands on your head, Colonel, please.
Ellerinizi lütfen başınızın üstüne koyun, albay lütfen.
Put your hands on your head.
Ellerini başının üzerine koy.
Sandman, put your hands on your head.
Kumadam, ellerini başının üzerine koy.
Put your hands on your head! OK!
Ellerini başının üzerine koy!
Stand up slowly, put your hands on your head.
Şimdi yavaşça ayağa kalk ve ellerini başının üzerine koy.
Hands on your head, both of you.
Eller başınızın üstüne, ikiniz de.
Sit on the floor and put your hands on your head.
Yere yat ve ellerini başının üzerine koy!
Put your hands on your head.
Ellerini başının üstüne koy.
Walk on, your hands on your head.
Ellerin başında yürü.
- Hands on your head.
- Eller başınızın üstüne.
Throw down your weapons and put your hands on your head... or I'll turn you all into burning bushes!
Silahlarınızı atın ve ellerinizi başınızın üstüne koyun. Yoksa hepinizi yanan çalılara çeviririm.
I said put your hands on your head and don't move!
Ellerini başının üstüne koy dedim, hadi oyalanma.
"Put your hands on your head"
Lucy diyor ki, "Ellerini başının üstüne koy."
Hands on your head!
Ellerini başının üzerine koy!
Put the bag down and put your hands on your head.
Çantayı bırak ve ellerini başının üzerine koy.
Put your hands on your head.
Doktor, ellerini başının üstüne koy.
Put your hands on your head.
Ellerini basinin üstüne koy.
Put your hands on your head.
Ellerinizi başınızın üstüne koyun.
OK, put your hands on your head.
Ellerini başının üstüne koy.
Hands on your head!
Şimdi yere yat. Geç şuraya!
Put your hands on your head.
Ellerini başının üstüne koy!
Put your hands on your head and get up!
Ellerini kafanın üzerine koy... ve kalk!
Lecter, put your hands on your head.
Lecter, ellerini başının üzerine koy.
You want to put your hands on your head, please?
Ellerinizi başınızın üzerine koyun lütfen
I'll put my hands so. One on each side of your head. And I'll smash your skull between them like a walnut.
Ellerimi böyle koyarak başının iki yanına her bir elimi ve kafatasını ellerimin arasında ceviz gibi kıracağım.
I remember you preaching a sermon walking around on your hands, shouting your head off. Yeah, I remember.
Ellerinin üzerinde vaaz verdiğini hatırlıyorum, deli gibi bağırıyordun.
Now you'll lay your camera on the table and place your hands behind your head.
Teşekkürler, Grodek. Kamerayı masaya bırak ve ellerinizi başınıza koyun.
Put your hands on top of your head.
Ellerini başının üzerine koy.
Get your hands on your fuckin'head.
Ellerini lanet başının üzerine koy.
Stand on your feet, put your hands over your head and move nice and slow.
Ayağa kalkın, ellerini kaldırın ve yavaş hareket edin.
Put your hands on your head!
Ellerini başının üzerine koy!
You'd give every tooth in your head to lay your hands on them.
Onları elde etmek istiyorsun.
I said put your hands on your head!
Sana eller yukarı, dedim.
You, put your hands on top of your head.
Sen, ellerini başının arkasına koy.
Hands on top of your head.
Ellerini başının üstüne koy.
You have a weapon in your hands and a head on your shoulders.
Ellerinizde bir silah ve kafalarınızda miğferiniz var.
Put your hands on your head!
Ellerinizi başınızın üstüne koyun.
Throw out your weapons and come out with your hands on top of your head. You're completely surrounded, frank.
silahını at ve ellerin basının üsttünde dışası çık frank tamamen sarıldın.
Throw down your weapons and come out with your hands on top of your head.
ellerini başının üstüne koy ve dışarı çık.
- Get your hands on your head.
Ellerini başına koy!
Put your weapons down, put your hands behind your head, and come out of the building through the front door.
Silahları atın, ellerinizi başınızın üstüne koyup binadan dışarı çıkın, ön kapıdan.
Above your head, come on, hands up.
Eller havaya, hadi eller havaya.
All right, quiet, put your hands on top of your head. Stand up.
Elleriniz başınızın üzerinde, ayağa kalkın ve sessiz olun.
Now put your hands on top of your head and come out.
Blöfünü görüyoruz. Ellerini başının üstüne koy ve dışarı çık.
Put your hands on top of your head
Ellerini başının üzerine koy, hemen!
Drop your weapon and place your hands on top of your head!
Silahını bırak ve ellerini başının üzerine koy!
You know those skull-crushing headaches that make you feel like your brain's on fire and that endless cacophony of voices that runs on and on and on in your head until you would gladly claw out your own eyes with your bare hands
Bilirsiniz, bu kafayı patlatan baş ağrıları beyninizi yanıyormuş gibi hissettirir,... ve sonu gelmeyen, kafanda dönüp dönüp duran sesler ahênksizliği taa ki kendi ellerinle gözlerini çıkarmaya razı oluncaya kadar sürer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]