He's doing okay translate Turkish
147 parallel translation
Sounds like he's doing okay.
Oluru almış gibi geldi.
He's a short, nervous, straggly haired individual. How you doing, Marsha? Okay.
Olay yerindeki izlerden, içi patlayıcı madde ile dolu ve ağazı aluminyum folye ve ateşleyici ile ka - palı bir şişe kullandığı belli oldu.
I haven't quite figured out his program yet, but he's doing okay.
Henüz yazılımını tam yapamadım, ama iyi olacak.
I don't think he's doing okay.
Bence iyi değil.
I hope, wherever he is, he's doing okay and making new friends.
Umarım, her neredeyse, iyidir ve yeni arkadaşları vardır.
I want to know if he's doing all right, if he's okay.
İyi olup olmadığını bilmek istiyorum.
Call me in a few days, let me know how he's doing. Okay.
Birkaç gün sonra arayıp nasıl olduğunu haber verin.
Let it out. He's doing okay.
Gayet güzel.
Man's a party animal. lf he's doing okay, then nothing else matters.
İnsanoğlu eğlenceyi sever. Keyfi yerindeyse hiçbir şeyin önemi yoktur.
- He's doing okay?
- O iyi mi?
And he's doing okay.
Şimdi durumu iyi.
I hope he's doing okay.
Umarım iyidir.
- So he's doing okay?
O iyi mi? Evet.
He looks like he's doing okay to me.
Bana kalırsa bunu iyi başarıyor.
oh my God. I don't know what he's doing, okay?
Ne yaptığını bilmiyorum, tamam mı?
- He's doing okay.
- O bu işte iyi.
- What if he does? He'd have to explain what he's doing with a briefcase with $ 80,000 cash in it and a ticket to the Caymans, okay?
80 bin dolar dolu bir çanta ve Cayman adası biletiyle ne yaptığını anlatması gerekir.
- He looks like he's doing okay.
- Daha iyi görünüyor.
But, okay, I just work and go to a different film... but what he is doing to you, I mean, I have to tell you, Werner... it is not fair.
Yine de tamam, ben gider başka bir filmde çalışırım... ama sana yaptığı şeyi sana söylemek zorundayım, Werner... bu adil değil.
- It was tough the first couple days... but now that he's out of the woods, I'm doing okay.
- İlk birkaç gün zordu ama şimdi tehlikeyi atlattı, iyiyim.
- Seems like he's doing okay now.
- Ama görünüşe bakılırsa şimdi hali vakti gayet yerinde.
Okay, he says he's doing great, having a wonderful time.
Tamam, çok iyi olduğunu ve harika zaman geçirdiğini söylüyor.
That's why we're doing this, to honor his memory, okay? May he rest in peace.
Bunu adamın anısını onurlandırmak için yapıyoruz.
Okay, so she's conflicted. And the spirit of Carnes is latching on to her repressed emotions. - Maybe he's doing the punishing for her?
Tamam yani bağlantılı olan o ve de rahip Karns onun duygularıyla yönleniyor ve onun yerine cezalandırıyor.
He's doing okay.
İyi.
He's been in micro-ocular surgery and medicine for over 50 years and he knows what he's doing, okay?
50 yıldır göz teknolojileri konusunda çalışıyor. Ne yaptığını biliyor, tamam mı?
He was pretty freaked out after, but he's doing okay now.
Evet, olaydan sonra çok gergindi, ama şimdi iyi.
Let's lay off the tube for now, he's doing okay.
Mükemmel. Şimdilik tüpü bırakalım. Durumu iyi.
How do you get up every morning and not think about where he is... what he's doing, if he's okay, or if he's even thinking about you?
Her sabah kalkıp kocanızın nerede olduğunu, ne yaptığını ya da iyi olup olmadığını bilmeden nasıl yaşayabiliyorsunuz? Ve hatta onun sizi düşünüp düşünmediğini bilmeden?
Okay, so we're doing a pool. How much money Jack is going to lose while he's under.
Jack gizli görevdeyken ne kadar kaybedecek.
Well, Ritchie's doing okay. Luckily, he was distracted by all those old vacuums in that lady's garage.
Şansımıza, şu kadının garajındaki eski süpürgelere gitti aklı.
- Yeah, he's doing okay.
- Evet, durumu iyi.
Okay, let me know how he's doing.
Peki. Durumundan beni haberdar et.
He's doing okay.
İdare ediyor.
- He's doing okay.
- İyi gidiyor.
I'll find out how he's doing, okay?
Babası ona çok sert davranıyor.
Well, I'm glad to hear he's doing okay.
İyi olduğunu duyduğuma sevindim.
Okay, he's not doing anything for me, right?
Benim için bir şey yapmıyor.
Just, you know, make sure you kind of whoop it up and act like I'm a stud who knows what he's doing, okay? Just be a pal.
Sadece öyle bir çığlık at ve rol yap ki herkes beni ne yaptığını bilen bir aygır sansın, tamam mı?
Okay, we were talking, he asked how you were doing and I am sorry, but I don't have the best poker face these days where that's concerned.
Konuşuyorduk. Senin nasıl olduğunu sordu. Özür dilerim ama bugünlerde bu konuda pek de iyi bir poker suratım yok.
He's doing okay.
İyi durumda.
Cam and I are trading off, making sure he's doing okay.
Cam'le onu sürekli kontrol ediyoruz.
- He seems to be doing okay.
- İyi olmaya çalışıyordu.
Rhys, Jack knows what he's doing darling, okay?
Rhys... Canım, Jack ne yapılması gerektiğini bilir.
- He's doing okay, thanks.
- Durumu iyi. Teşekkürler.
You know, he... he's doing okay.
Biliyor musun... Program iyi gidiyor aslında.
Okay, hypothetically... Let's say that this guy has to work With this girl, but he fucking hates doing it,
Tamam, farz edelim ki adamın biri bir kızla çalışmak zorunda ve adam bundan nefret ediyor ama elinden başka bir şey gelmiyor çünkü başka seçeneği yok.
Always made sure I was doing okay. He's a regular guy, good guy.
Herzaman en iyisini yaptığımdan emin olmak isterim.
Okay, he's doing a job for me.
Benim için bir iş yapıyordu.
It's okay. he's doing much better than you.
Merak etme. O senden bile iyi durumda.
- He's doing okay.
İyi görünüyordu.
he's doing well 32
he's doing very well 22
he's doing fine 41
he's doing all right 17
he's doing it again 38
he's doing great 57
he's doing it 43
he's doing 20
doing okay 34
okay 330588
he's doing very well 22
he's doing fine 41
he's doing all right 17
he's doing it again 38
he's doing great 57
he's doing it 43
he's doing 20
doing okay 34
okay 330588
okay then 423
okay fine 38
okay so 17
okay everyone 17
okay now 42
okay guys 32
okay what 33
okay well 32
okay okay 104
okay look 22
okay fine 38
okay so 17
okay everyone 17
okay now 42
okay guys 32
okay what 33
okay well 32
okay okay 104
okay look 22
okay okay okay 18
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's my baby 20
he's gone 2224
he's so cute 178
he's my uncle 44
he's mine 293
he's my husband 167
he's dead 3015
he's so handsome 49
he's got a gun 260
he's my baby 20
he's gone 2224
he's my brother 335
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's a doctor 159
he's back 468
he's my dad 94
he's my cousin 54
he's my man 22
he's a liar 128
he's so hot 26
he's my best friend 106
he's an idiot 170
he's a doctor 159
he's back 468
he's my dad 94
he's my cousin 54
he's my man 22
he's a liar 128
he's so hot 26