He's off translate Turkish
9,563 parallel translation
I just got off the phone with the boy's school. He never showed up, either.
Ben de çocuğun okuluyla konuştum, o da okula gelmemiş.
But once that green light turns off, he'll begin to wake almost immediately.
Bir kez yeşil ışık gidince nerdeyse anında uyanmaya başlıcak.
But I'm just kind of glad he's out of town to keep his mind off, you know...
Ama onun şehir dışında kafa dağıtmasından bir şekilde memnunum, anlıyor musun?
That's what I keep telling myself, but he took off to London.
Ben de kendime bunu diyorum ama Londra'ya gitti.
Which means that all bets are off on what might come next or for whom he might come.
Bu da, sırada ne olduğunu ya da kimin peşinden gideceğini.. ... çözmemiz gerektiği anlamına geliyor.
Gazza shouts to him, he says, "Hey, jusi, do us a favour " just nip up there and get the cone off the roof. "Somebody, somebody's put it on the roof of my van."
Gazza çağırdı onu, "Hey, jusi, bize bir iyilik yap oraya çık ve koniyi oradan indir, biri onu karavanımın çatısına koymuş."
And probably more than anything else, the love of showing off the abilities that he had and I think that's what lifts him apart.
Belki de herşeyden çok, sahip olduğu yetenekleri gösterme sevgisi onu yücelten şeydi.
So, if Nate comes off a little full of himself at first, just remember, he really is a genius, okay?
Nate başlarda biraz çok bilmiş gibi görünebilir. Yalnızca şunu hatırlamaya çalış. O bir dahi.
Or Andreas is so hung over that he can't move his lips to lie about how he didn't do blow off a stripper's ass last night.
Ya da Andreas o kadar akşamdan kalma ki gün gece striptizcinin tekine oral yapmadığı konusunda yalan söyleyecek hâli yok.
Pryce tried to play it off, but he's not that good of an actor.
Pryce kandırmaya çalıştı ama rol yapamıyor.
And he tries to tell me, "Oh, maybe work was slow and Shandor gave him a few days off." When he saw that wasn't sticking, he said, "Hey, we're Gypsies. We disappear. That's what we're good at," and I said, " Yeah.
Ve bana "işler belki yavaş gidiyordur... ve Shandor onlara birkaç gün izin vermiştir" demeye çalıştı, saçmaladığını anlayınca "Biz çingeneyiz, bir anda kayboluruz bunu yapmada iyiyiz" dedi.
You know he's been lying and lying to cover for his lies? Ever since he came back to Hemlock Grove and you two dusted off your little sister act.
Hemlock Grove'a geldiğinden ve siz ikiniz o kız kardeş ayağını... çektiğinizden beri yalan örtmek için yalan üstüne yalan söylüyor.
He's getting three powerful antimicrobials, but even if we kill all the bacteria, the anthrax has already given off a toxin that can destroy every cell in his body.
Üç tane çok güçlü antimikrobiyal alıyor ama tüm bakteriyi öldürsek bile şarbon tüm hücrelerim öldürmeye yetecek kadar zehir salgılamıştır.
The super lives next door, only he won't let me into Clay's apartment unless someone from the department signs off.
Yan tarafta yaşayan ev sahibi Clay'in dairesine giremeyeceğimi söyledi. Departmandan biri gelmezse tabii.
staring up silently, counting the seconds until he would fall asleep and I could sneak off to sleep on the sofa.
Yatakta öylece uzanıp sessizliği dinlerdim. O uyuyana kadar saniyeleri sayardım. Sonra kanepeye sıvışıp uyurdum.
Here's the malpractice attorney most of his clients have used after he's ripped them off.
Kendisi tarafından dolandırılan müşterilerinin gittiği avukatın kartı.
He's off the machine.
Solunum cihazından ayrılmış?
You sure he's not gonna roll off the table?
Masadan yuvarlanıp düşmeyeceğinden emin misin?
Any reason your dad would just drive off the road like he was trying to avoid something without braking?
Baban bir şeye çarpmamak için frene basmadan manevra yapmış olabilir mi?
If Stefan wants to save Sarah's life, all he has to do is shut his humanity off.
Eğer Stefan Sarah'nın hayatını kurtarmak istiyorsa tek yapması gereken insanlığını kapatmak.
I dozed off, and when I got up, he wasn't here. Henry, he's been gone too long.
Uyuyakalmışım uyandığımda burada değildi Henry çok geçti, gitmişti...
So, then he sits down and takes off his shoes like Mr. Rogers, and he goes...
Sonra oturuyor... ve Bay Rogers gibi ayakkabısını çıkarıyor ve diyor...
Arlen dumped me so he could profit off 81 people's deaths.
Arlen beni, 81 kişinin ölümünden kâr edebilmek için terk etti.
He's trying to knock you off balance.
Dengeni sarsmaya çalışıyor.
I highly doubt he's off living in secret.
Onun gizli kapaklı yaşadığından şüpheliyim.
Anytime he wants to vanish, anytime he wants to fall off the radar, that's where he goes.
Ne zaman ortadan kaybolmak, radarın dışına çıkmak istese oraya gidiyor.
He's insisting. I've never heard him this pissed off.
Bu kadar sinirlendiğini görmemiştim daha önce.
Did he take his helmet off?
- Kaskını çıkarmış mıydı?
When you were with him on the trail, did he take his helmet off?
Patikada onun yanındayken, kaskını çıkarmış mıydı?
So, the fruit and nut-powered Richard Hammond has not only ruined his testes, his penis and his anus, but he's fallen off!
Sonuç olarak meyveyle çalışan Hammond sadece testislerini, penisini ve anüsünü mahvetmemiş bir de bisikletten düşmüştü.
And he's off.
Ve başladı.
Whether he knows the victims or not, he's hit his stride and he's not gonna take time to cool off.
Kurbanları tanısa da tanımasa da havaya girdi ve sakinleşmeye vakit ayırmayacak.
Cutting off his victim's air supply might be how he satisfies his own urges.
Belki bu durumda olmuyordur. Kurbanın hava kaynağını keserek kendini tatmin ediyor olabilir.
No, he wants to get something off his chest, let's let him.
Yok, içini dökmek istiyor. Bırak konuşsun.
According to Kelly Severide, he's an excitement arsonist, lives in the shadows and gets off on the chaos of the act.
Kelly Severide'a göre, gölgelerde yaşayan, kaostan beslenen heyecanlı bir kundakçı.
So either Gish burned himself starting a fire, or more likely, he suffered an inciting incident, and that's what set him off.
O zaman ya Gish bir yangın başlatırken kendini yaktı, ya da diğer ihtimal, bir kazada acı çekti ve... bu da onu bunu yapmaya başlatan şey oldu.
He's fine. Why don't you just pop off to the bar, Master Bruce? And...
Neden gidip de bara oturmuyorsunuz, Efendi Bruce?
He was lawfully pursued off the property by the rightful occupants.
Malikler tarafından kanunların dışına çıkmadan mülkten kovuldu.
Diaz, he's just a kid. Can't you just let him off with a warning?
Uyararak cezasını affedemez misin?
Yeah, I'm sure he's pissed off.
Evet, emimin tepesi atmıştır.
Where's he off to, you crow?
- Nereye gitti o?
He'll cane him till the flesh comes off his back.
Sırtında eti gözükünceye kadar onu kırbaçlayacak.
Where had he run off to?
- Nereye kaçmış?
He's off.
Yarış başladı.
- He's off.
- Başladı.
- He's better off than us.
- Bizden daha iyi bir durumda.
He's gone off the Station.
İstasyonun dışına gitti. - Ne?
He's off the ship!
Gemiden ayrıldı.
This dude got his arms sawed off ; he's not hiding out.
Bu çocuğun kolları... kopartıldı, ama saklanmıyor.
And then he takes off his pants, and he's got, like, a freaking baby arm just coming out of nowhere.
Ve sonra pantolonunu çıkarttı, Ve bebek kolu kadar dehşet bi'şeyi vardı, nerden çıktığı belli olmayan.
- and he's gonna jack off to you.
- ve o mastürbasyon yapacak fotoğrafla.
he's off the grid 22
off we go 156
office 169
offer 51
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
offspring 19
offended 16
off we go 156
office 169
offer 51
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
offspring 19
offended 16
officers 467
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
offside 18
off the grid 28
officer down 213
off you go 630
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
offside 18
off the grid 28
officer down 213
off you go 630