He got shot translate Turkish
728 parallel translation
My pa had these on that day down in Tombstone... but he got shot in the back.
Babam Tombstone'dayken üzerinde bunları taşıyordu sırtından vurulduğunda!
Maybe he got shot.
Belki de vurulmuştur.
I know a guy who broke jail once, he got shot in the back.
Hapisten kaçmak tehlikelidir, adamı sırtından vururlar.
That's why he got shot.
O yüzden vuruldu.
He dropped like he got shot in the head.
Kafasından vurulmuş gibi düşüverdi.
He got shot in a liquor store job.
Bir tekel bayii soygununda vuruldu.
He got shot.
Vuruldu.
He got shot the same day.
Aynı gün vurulmuş.
He got shot in the neck while we was gettin'away.
Kaçarken boynundan vurulmuştu.
He was on the phone talking with the victim when he got shot.
Karım onun kitaplarının her birini okudu. Ne zamandır onunlasınız?
I was in a poker game when he got shot, but I didn't kill him.
Vurulduğunda ben poker oynuyordum, ama onu ben öldürmedim.
- He went for his gun and he got shot.
- Silahına davrandı ve vuruldu.
Because he got shot in the back in a whorehouse?
Bir genelevde sırtından vurulduğu için mi?
I was there the night he got shot in that, shall we say, house of ill repute?
Öldürüldüğü gece, nasıl desem, o kötü şöhretli evdeydim.
He got shot up today, so we're taking the opportunity to replace the visual cortex.
Bugün vuruldu, biz de bu fırsatı görsel zarı değiştirmek için kullanıyoruz.
I remember Bobby, when he got shot.
Bobby'ın vurulduğunu hatırlıyorum.
But the one that you gave to Mr. Stone was only ruined four days ago when he got shot.
Fakat Bay Stone'a verdiğin ceket sadece dört gün önce vurulduğunda harap oldu.
He got shot!
O vuruldu.
I heard somebody in Detroit got to Flaherty and told him to start working on a dancer at the Bronze Peacock if he wanted to find out who shot McClure.
Detroit'den birisi Flaherty'ye, McClure'ü vuranı öğrenmesi için Bronze Peacock'daki bir dansçıyla konuşmasını söylemiş.
So he got his gun out from under his pillow and he aimed... and he shot a great big hole right through his own foot.
Bunun üzerine yastığının altından silahını çıkartıp... kendi ayağını hedef alıyor ve kocaman bir delik açıyor.
In the second place, if Luke did get shot he's got two brothers just as ornery as he is.
İkinci olarak, eğer vurulsa bile, Luke'un en az kendisi kadar azılı iki kardeşi daha var.
Took a shot at him but he got away.
Ateş açtık ama elimizden kaçtı.
Dude took a shot at Lengthy, tried to get him in the back of the head... just when he thought he'd got you.
Dude, senin tarafında olduğunu anlayınca, Lengthy'i... başının arkasından vurmayı denedi.
He thinks he's a big shot because he's got guts.
Cesareti var diye, kendini bir bok sanıyor.
That fellow that got shot's a prime minister, isn't he?
Vurulan kişi başbakandı, değil mi?
Manion came in and fired the minute he got inside that door and the first shot went through Barney's heart.
Manion içeri girdi ve kapıdan girer girmez ateş etti... ve ilk mermi Barney'nin kalbine saplandı.
He says "What's doing?" "I got a big hotel." Big shot.
"Ne yapıyorsun?" diye soruyor. "Büyük bir otelim var." diyorum. Önemli kişi.
He's got a gun and everything, but he's never shot anybody.
Silahı falan her şeyi var ama birini hiç vurmamış.
It was just that when he got to gambling and hitting that bottle... _ How long after the game was he shot?
Ama kumara ve içkiye başlayınca... - Oyundan sonra ne zaman vurulmuş?
He's the guy Turpin shot in my office, then you got Turpin.
Turpin'in ofisimde vurduğu adam. Sonra sen Turpin'i vurdun.
The shot resounded and he got scared and screamed
Silahın sesi yankılanmış ve o da korkarak çığlık atmış.
They shot him but he got away, they followed Ben, as soon as they found him at home they hanged him...
Onu vurdular ama kaçmayı başardı.. ... takip ettiler ve evde onu bulunca hemen astılar.
He means that Fairy Feet Hornsby... deployed his forces with such a masterly grasp of tactics... half of us got ourselves shot by the other bloody half.
Yani Sihirli Ayak Hornsby... güçlerini ustaca taktiklerle kullandı... yarımız diğer yarımız tarafından vuruldu.
He got shipped out of combat area It was good cose you can get shot
Çatışma bölgesinin dışına çıktı. Vurulmak için iyi bir nedendi.
So Mr. Norris was in the screening room, he's watchin'a film, and for some reason, he got up and came out in the lobby and somebody shot him.
Demek Bay Norris film gösterim odasındaymış. film seyrediyormuş. Ve bir nedenle, kalkıp, dışarı çıkmış.
No, it's peculiar that you would walk into the lobby... and see a man that was lying on the floor, he just got shot.
Hayır, senin yürüyerek lobiye girmen ve yerde yatan yeni vurulmuş birini görmen garip.
While he was looking in, Himmler had the deserved bad luck that from one or other of those who'd been shot in the head, he got a splash of brains on his coat, and I think it also splashed onto his face.
Dikkatle oraya bakarken, hak ettiğini buldu. Kafasından vurulan bir ya da birkaç kişiden etrafa saçılan beyin parçaları paltosuna yapıştı. Sanırım yüzüne de geldi.
Honey, he ain't talked to me since the day Kennedy got shot.
Hayatım, Kennedy öldürüldüğünden beri kocam benimle konuşmuyor.
What would you say if I suggested he tried a heist and got shot?
Ne dersiniz ; belki soygun denemiş ve vurulmuştur?
The detective that got shot this morning, he died.
Sabah vurulan polisten bahsettiler, ölmüş.
Man's waiting to get shot, and he's got his girlfriend there with him.
Adam vurulmayı bekliyor ve yanında kız arkadaşı var.
when I got back up, he'd shot down three.
- Yükseldiğimde, üçünü indirmişti.
The only thing people will remember about McKinley is he got himself shot.
McKinley'den akılda kalacak tek şey kendini vurdurttuğu.
He got out to this ladder, then ran back down the train before they shot him.
Bu merdivene ulaştı, ve sonra onlar onu vurmadan önce tren boyunca koştu.
He just got shot in the leg.
Sadece bacağından yaralanmış.
He got a license. He's an expert shot.
Keskin nişancıdır.
He's got a wife and four little shot glasses.
Onun bir karısı ve dört çocuğu var.
He got his balls shot off in the war!
Taşaklarından savaşta vurulmuş!
Because he got in my way, ruined my best shot.
Çünkü en iyi atışımı dağıtmıştı.
We got ballistics. He shot someone else after we cut him loose.
- Onu izleyeceğinizi sanıyordum.
Then she'll take it out on us. Dad, even Meg's father got her mom an anniversary present, and he shot at her.
Arka kapının üstüne asılı bir kova akü asidi ve kapı kilidinde.30-aught-6
he got it 62
he got caught 17
he got fired 16
he got up 23
he got scared 18
he got mad 16
he got me 33
he got 53
he got what he deserved 41
he got you 25
he got caught 17
he got fired 16
he got up 23
he got scared 18
he got mad 16
he got me 33
he got 53
he got what he deserved 41
he got you 25
he got angry 18
he got away 151
he got him 20
he got what he wanted 17
he got lucky 28
he got out 64
shot 343
shotgun 189
shots 161
shots fired 329
he got away 151
he got him 20
he got what he wanted 17
he got lucky 28
he got out 64
shot 343
shotgun 189
shots 161
shots fired 329