Help him out translate Turkish
1,075 parallel translation
I thought I ought to help him out.
Bu yüzden ona yardım etmeliyim dedim.
- Help him out.
Yardım edin ona.
That will help him out, that's what he needs
Onun ihtiyacı olan onlar.
Meanwhile, act friendly, help him out, lend him my mule.
Sen de ona katırımla yardım edeceksin.
I think I help him out with those Beverly Hills clients he scores.
Galiba Beverly Hills'te müşteri bulmasına yardım ediyorum.
I was working in a dive... trying to help him out, but I got ripped off.
Para kazanmak için bir barda çalışıyordum. Ama paramı çaldılar.
If Dai-Hoi can't carry you alone, I'll help him out.
Eğer Dai-Hoi seni tek başına taşıyamazsa, ben de ona yardım edeceğim.
Nurse, help him out.
Hemşire, ona yardım et.
He help him out so he could be our homeboy help us get rid of some other whites.
Böylece... bazı beyazlardan kurtulacaktık, o da bizim vatandaş olacaktı.
Waycross, why don't you go help him out?
Waycross, sen de ona yardım et.
I'm the one that's Kim's protége, because I go with Kim to the balls, help him out, help him iron.
Kim'in çırağıyım. Kim'le balolara gidiyorum, ona yardım ediyorum, ütü yapıyorum.
For chisum To give us any money... Howdy. Well, Then we'd help him out
Chisum bize para verme zahmetine girmediğine göre... ona yardımcı olup birkaç ineğini alabilirdik.
Help him out.
Ona yardım et.
We're the ones that are gonna help him out.
Ona yardım edebilecek tek insanlar biziz.
- Just trying to help him out.
- Sadece yardım ediyoruz ona.
- Maybe we can help him out.
Belki ona yardımcı olabiliriz.
... big deal, and there was something in it for me if I could help him out.
... eğer dışarı çıkmasına yardım edebilseydim, benim için de içinde bir şey vardı.
I would help him out.
Ben ona yardım ederim.
Help him out.
Yardım et ona.
If he's that anxious to get us out of here, let him help us tear down the set.
Eğer çekip gitmemizden böyle kaygılıysa, ortalığı yıkmasına yardım edelim.
He asked me if I would help him find out what happened to Joey Diaz.
Joey Diaz'a ne olduğunu öğrenip öğrenemeyeceğimi sordu.
It's harmless but it will help him sleep and keep him out of trouble
Zararı olmaz ama uyumasına yardımcı olacak böylece beladan uzak duracak.
If he can take my garden hose and connect it to his hydrant, I may help him put out the fire, and thus prevent the fire from spreading to my house.
Eğer benim hortumumu alıp kendi yangın musluğuna bağlayabilirse, yangını söndürmesine yardım etmiş olurum, ve bu yangının benim evime de sıçramasını engeller.
Look, if we honestly thought the guy could help us out... we'd take him up on his offer.
Bak, gerçekten bize yardım edebileceğini düşünseydik teklifini elbette kabul ederdik.
I can help him to get out of the country.
Ülke dışına çıkmasını sağlayabilirim.
Just give me some help nailing the guy when I bring him out.
Sadece o adamı yakalamam için yardım et bana... tabi onu çıkarınca.
And you're going to help talk him out of this terrible mistake.
Ve bu korkunç hata konusunda onu ikna edeceksin.
Help him get out of town in case there was any trouble.
Eğer bir sorun çıkarsa şehir dışına çıkmasına yardım edecektim.
He's in trouble out there. Let's go help him.
Dışarda başı dertte Gidip yardım edelim
- Help me get him out.
- Onu çıkarmama yardım et.
John, help him out.
John, ona yardım et.
It's real nice of him to help me out.
Bana yardım etmesi büyük incelik.
- Trying to figure out... -... why you're trying to help him.
- Ona neden yardım ettiğini bulmaya çalışıyorum.
I just figured since you were the one who got my pal in trouble, you might want to help get him out.
- Sizi de kandırmış ahbap. - Arkadaşımın başını... sen belaya soktuğun için, belki onu sen kurtarmak istersin dedim.
Jake, help drag him out.
Jake, şu arkadaşı caddeye sürüklememe yardım et.
Get out of this now. For your own good. You can't help him anymore.
Şimdi ona bir yardımın dokunmaz.
He's gonna rat us out unless we help him escape.
Kaçmasına yardım etmezsek bizi ele verecek.
All I was trying to do was help him out, and I nearly get him killed.
Bu senin suçun değildi, Barry.
Maybe he'll realise I'm the woman of his dreams, because I'm gonna help him figure out who killed Laura.
Belki de rüyalarındaki kadının ben olduğumu farkedecektir çünkü Laura'yı kimin öldürdüğünü bulmasında ona yardım edeceğim.
I'd like to help out, but I'm pretty sure I can pick him out in a lineup, you know what I mean?
Yardım etmek isterdim, ama eminim ki onu ayırt edebilirsiniz beni anladınız mı?
Kim was trying to help him out
Kim sana yardım etmeyi denedi.
Michael, I just saw him floating out there and I tried to help him but... I was too late.
Michael, onu suyun üzerinde gördüm, yardım etmeye çalıştım ama çok geçti.
Then, miss Schlegel, if I were to help your young clerk... i'd advise him to clear out of the porphyrion with all possible speed.
O zaman Bayan Schlegel, sizin arkadaşınıza yardımım dokunacaksa ona tavsiyem olabildiğince çabuk Porphyrion'dan ayrılmasıdır.
Just help him try to ride it out.
Sadece tükürüğünü atmasına yardımcı olun.
And anyway, he never lifted a finger to help me around the trailer, so I threw him out.
Her neyse bende hiç kılımı kıpırdatmadım.Ve kendimi üzmedim.
Help me move him out.
Taşımama yardım et.
Beaumont needed me to help him and his kid get out of town.
Beaumont'un onu ve çocugunu sehir disina çikarmam için bana ihtiyaci vardi.
Carlito, you help me fish him out.
Carlito, biz de onu sudan çıkarırız.
Help him get out of the country.
Ülkeden çıkmasına yardım et.
But with the good Lord's help, we can help cast him out.
Ama Tanrı'nın yardımıyla onu fırlatıp atabiliriz.
However... if you did go back and check... and it turns out that there's nothing... well, then, you might help to clear him.
Yine de oraya geri dönüp, bunu kontrol edersen ve ortada bir şey olmadığı anlaşılırsa eh, o zaman da onun temize çıkmasına yardım etmiş olursun.
help him 346
help him up 30
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
help him up 30
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my sight 38
outside of work 17
out of respect 50
out like a light 17
out of my house 22
out of mind 55
out of love 16
out of time 18
out of 299
out of my sight 38
outside of work 17
out of respect 50
out like a light 17
out of my house 22
out of mind 55
out of love 16
out of time 18