Hot translate Turkish

It's not hot?

Sıcak değil mi?

That... it isn't hot if you touch it?

Şu şey... Dokunduğunda elini yakmıyor mu?

It's hot.

Sıcak.

"And why the sea is boiling hot and whether pigs have wings."

"Ve neden denizin fokur fokur kaynadığından ve domuzların kanatlarının olup olmadığından."

I hope you saved some room for some hot apple pie.

Umarım sıcak elma turtasına yer bırakmışsınızdır.

Agh! It's so hot.

Çok sıcak.

Why is it so hot?

Neden çok sıcak?

When I heard you changed, I didn't know it was into a fat, balding, hot fudge sundae.

Değiştiğini duyduğumda şişman ve kel bir sıcak çikolatalı tatlıya dönüştüğünden haberim yoktu.

We seal our wounds with burning hot metal

İkinci yarıya hazırlanmak için yanan sıcak metallerle

It's hot.

Sıcaktır.

The first step is romantic love, the second is hot love, the third is... "Dirty love."

İlki romantik aşk, ikincisi ateşli aşk ve üçüncüsü ise edepsiz aşk.

Now you're not as hot.

Şimdi eskisi kadar ateşin yok.

Ah, why is it so hot?

Niye bu kadar sıcak ya?

Why is my face so hot?

Yüzüm neden yanıyor böyle?

Is it hot because he pinched it?

Yanaklarımı sıktığı için mi acaba?

No? It's hot even without pinching.

Sıkmadığı zaman da sıcak gerçi.

This is too hot.

Çok sıcak oldu.

You shouldn't be hot.

Seksi olmamalısın tabii.

Hot. My goodness.

Sıcak, sıcak...

There's still some hot water if you want to take a shower.

Eğer duş almak istersen hâlâ biraz sıcak su var.

And it's hot.

Ve oldukça sıcak bir yer.

Did you say "hot"?

Sıcak mı dediniz?

I have not played hot potato.

Bir süre sıcak patates oynamadım.

- She's smokin'hot.

- Kadın bir afet.

She's smokin'fuckin'hot. That's why.

Kadın cidden afet, işte o yüzden.

Do you think my wife's hot?

Sence karım seksi mi?

Hot enough.

Yeterince seksi.

What do you mean hot enough?

Ne demek "yeterince seksi"?

I mean. I said she's hot.

Yani... "Seksi" dedim işte!

She's hot enough.

Yeterince seksi.

She's hot.

Seksi işte.

She's. What do you mean by hot enough?

"Yeterince seksi" ile ne demek istiyorsun?

- She's plenty hot.

- Epey seksi.

- She's plenty hot enough?

- Epey seksi mi?

- I said she was fuckin'hot!

- Seksi dedim işte amına koyayım!

I think it's time for someone to cut out the hot sauce.

Sanırım birilerinin acı sosu bırakma vakti gelmiş.

Your car is blazing hot.

Araban suçluyum diye bağırıyor.

I had too many of the mini hotdogs and...

Çok fazla mini hot dog yedim, ondan...

- I'd like a hot tea.

- Çay istiyorum.

Okay, hot coffee.

Tamam, kahve.

Look, you're hot.

Bak, sıcaksın.

Hot Wheels, I'll see you back here in the morning.

Sıcak Tekerlekli, Sabah burada görüşürüz.

- That we're hot.

- Seksi olduğumuzu.

You don't feel hot.

- Ateşin yok.

Your skin's so hot.

Tenin çok sıcak.

And you-you then said, "you're worse than a hot lunch,"

Ve sonra da dedin ki, sıcak bir yemekten daha kötüsün.

Hot and thick.

Sıcak, yoğun nefesini.

Hot off the press.

- Baskıdan yeni çıktı.

It's so piping hot, seriously.

Cidden çok sıcak.

Why do I feel so hot?

Niye bu kadar sıcaklıyorum?

For being too hot!

Fazla seksi oldugunuz için!