English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / How's everything going

How's everything going translate Turkish

267 parallel translation
- How's everything going, Zanny?
- Herşey yolunda mı, Zanny?
- How's everything else going, Paul?
- Daha ne var ne yok Paul?
- How's everything going, George?
- İşler nasıl gidiyor George?
How's everything going?
İşler nasıl gidiyor?
Tell me, how's everything been going?
Anlat bakalım, her şey nasıl gidiyor?
Well, how's everything going with the back room boys?
Arka oda elemanlarıyla işler nasıl gidiyor?
How's everything going?
Konuş benimle. Durum nedir?
Miss Warriner, how's everything going?
Bayan Warriner, işler yolunda mı?
- How's everything been going?
- Herşey yolunda mı?
How's everything going down there?
Orda işler nasıl gidiyor?
How's everything going to be tomorrow, Jim?
Yarın her şey nasıl olacak, Jim?
How's everything going?
Nasıl gidiyor?
Chief McClellan, how's everything going?
Şef, çalışmalarınız nasıl gidiyor?
You like how everything's going for you?
Her şeyin lehine olmasını seviyor musun?
HOW'S EVERYTHING GOING?
Herşey nasıl gidiyor?
- How's it going? - Everything's fine.
Nasıl gidiyor?
How's everything been going?
Her şey yolunda mı?
So, how's everything going, Frank?
- Ee, her şey nasıl gidiyor, Frank?
How's everything going so far?
Seninle ilgileniyorlar mı?
Well, hi, how's everything going?
Selam, nasılız bakalım?
How's everything going, honey?
Her şey nasıl gidiyor tatlım?
So how's everything going?
Herşey yolunda mı?
How's everything going there, sir? Heh.
Her şey nasıl orada, efendim?
How's everything going so far?
- Günaydın. İyi bir anlaşma?
Arnold, how's everything going?
Arnold, nasıl gidiyor?
You know, with everything that's been going on recently, I'm not sure how safe it is for a girl like yourself to be here. Alone.
Biliyor musun, son günlerde yaşanan olaylardan sonra... senin gibi bir kızın burada tek başına olmasının ne kadar emniyetli olduğundan emin değilim.
So, how's everything going?
- Nasıl gidiyor bakalım?
- How's everything going?
Nasılsınız?
- How's everything going?
- Nasıl görünüyor?
- How's everything going?
- Her şey yolunda mı?
How everything's going to... be.
Her şey... olacak.
Tell them he's going to be late, then go to the main square, take a look around, observe how many there are, who is talking to who and what about, then come back here and tell us everything.
Onlara gecikeceğini söyle. Sonra kasaba meydanına git, etrafa bak, kaç kişi olduklarını, kimin kiminle ne konuştuğunu öğren. Bunlardan sonra gel ve anlat bize.
How's everything going?
- İşler nasıl?
How's it going? Everything okay?
Memnun musunuz?
SO HOW'S EVERYTHING GOING?
Ee, her şey nasıl gidiyor?
You see, I've been lying there, going over the whole thing in my mind, how I screwed up my life and everything, and then it just hit me.
Burada yatmış, olan her şeyi düşünüyordum. Hayatımı nasıl ettiğimi falan. Sonra bir anda aklıma geldi.
So how's everything going?
Her şey nasıl gidiyor?
- [Weissman] I think he's going to explain everything to me... and kind of show me how it all works.
- Hayır! - Her şeyi bana anlatmasını ve nasıl işe yaradığını da göstermesini istiyorum.
So, this is good, how's everything going?
Bu çok güzel, işler nasıl gidiyor?
So how's everything going?
- İşler nasıl gidiyor?
- Kitty, how's everything going?
- Kitty, her şey yolunda mı?
- How's everything going?
- İşler nasıl gidiyor? İyi mi?
How's everything going? .
NasıI gidiyor?
Yeah, so, uh, how's everything going down here?
Evet, tamam, burada aşağıda işler nasıl gidiyor?
How's everything going?
Durum nedir?
How's everything going over there?
Orada işler nasıl gidiyor?
- How's everything going?
- İşler yolunda mı?
Mrs. Gressler, I'm just trying to apologize, tell you how sorry I am for everything you're going through.
Bayan Gressler, sadece özür dilemeye çalışıyorum, başınıza gelenler hakkındane kadar üzgün olduğumu söylüyorum.
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.
So given everything that's happened, how strongly are you going to stand behind the story?
Her şeyini veriyorsun ve sonuç bu mudur? Hikayenin arkasında ne kadar durabiliyorsun?
So, tell me, how's everything going, darling?
Orada herşey nasıl gidiyor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]