Going home translate Turkish

We're going home. I'm not going to allow him to get away with this.

- Bunun yanına kâr kalmasına izin vermeyeceğim!

You aren't going home for many years.

Uzun bir süre eve gitmeyeceksin.

When are we going home?

Ne zaman eve döneceğiz?

I'm going home.

- Ben eve gidiyorum.

Ed, we're going home.

- Ed, eve gidiyoruz.

I'm going home to see my mother.

Annemi görmek için eve gidiyorum.

I'm going home.

Ben eve gidiyorum.

Why will Munni pay, she's going home?

Munni neden ödüyor? Munni evine gidiyor.

Going home?

Evine mi gidiyor?

... that no one stops Pawan Charutvedi, my Bajrangi.. ... from crossing the border! Or stop him from going home.

Pawan Chaturvedi'nin, Bajrangi Bhaijaan'ımızın... sınırdan geçmesine yardımcı olalım... ve evine dönmesi için hiç bir engel bırakmayalım.

I'm going home. Yeah.

Sanırım eve gidiyorum.

We're going home now.

Artık eve gidiyoruz.

No one's going home, taking a bath.

Kimse eve gidip banyo yapmıyor.

As soon as we are clear of these woods, you are going home, do you understand?

Ormandan çıkar çıkmaz eve gidiyorsun, anlaşıldı mı?

- We're going home now.

- Hemen eve gidiyoruz.

I just don't feel like going home... okay?

Canım eve gitmek istemiyor.

- Yes. After what you told me, I'm never going home again.

Bana söylediklerinden sonra eve gidersem neyim!

I'm going home to Morocco.

Evime, Fas'a, gidiyorum.

You're going home, Hedvig.

Sen eve gidiyorsun, Hedvig.

I'm going home.

Eve gidiyorum.

You, you going home?

Selam, eve mi gidiyorsun?

- Finally... I'm going home.

- Sonunda eve gidiyorum.

Are we going home?

Eve mi gidecegiz?

You're going home.

Gidiyorsunuz.

I'm going home!

Eve dönüyorum!

We're going home.

Eve gidiyoruz.

If you don't, I'm going home.

Eğer yoksa ben eve gidiyorum.

I'm going home tomorrow.

Yarın eve dönüyorum.

Come on, let's go home. I said I'm not going to go anywhere.

- Onunla Çince konuşuyor!

He only takes care of himself. I'm going home.

- Ben eve gidiyorum ya.

What are you going to do, when you go home?

Eve gidince ne yapacaksın?

I'm going to Dorne and I'm bringing our daughter home.

- Dorne'a gidiyorum. Myrcella'yı evine geri getireceğim.

Tell mom I'm not going to be home till late.

Anneme söyle, geç saatlere kadar eve gelmeyeceğim.

You're going to survive and you're going to go home.

Hayatta kalacaksın ve evine döneceksin.

Instead of going at each other, Maybe we should try and figure out How someone got into our home.

Tartışmak yerine birinin evimize nasıl girdiğini bulmaya çalışmalıyız.

All right, I'm going home.

- Ne?

Well... there are going to be boys everywhere and you're going to be away from home, so I hope you have the good sense to not act like you've been let out of a cage.

Yani... her yerde erkekler olacak evden de uzakta olacaksın, umarım kafesten kaçmış gibi davranmaman gerektiğinin farkında olursun.

What's going on at home has a whole lot to do with Tony.

Tony ile yapılacak işler için evde neler oluyor?

There's something going on with Tony, and right now I don't believe that home is the best environment for him.

Tony'ye bir şeyler oluyor. ve artık evinin onu için en iyi ortam olduğuna inanmıyorum.

We're not going home.

Eve gitmiyoruz.

I am going to get on home.

Eve gidiyorum.

I'm going to drive you home now, and someone else will drive your car home.

Seni evine ben bırakacağım, arabanı da biri sonradan getirir.

I had a lot of stuff going on at home.

Evde yapacak tonla işim vardı.

- Dutch, he's going back home

- Dutch, eve kardeşine gidiyor.

I'm going to drive home early tomorrow. Get Little, Brown on the phone, order more galley copies.

Yarın sabah erkenden eve gideceğim Brown'la konuşup daha fazla kopya sipariş edeceğim.

JULIE IS COMING HOME AND WE'RE GOING TO PLAY "SCRABBLE."

Julie buraya gelecek ve Scrabble oynayacağız.

Assuming that this works, someone's going to need to bring Thea back home.

Bunun işe yaradığını varsayarsak birisinin Thea'yı eve getirmesi gerekecek.

- Yes, I do. Because you, Diggle and Felicity are going to take her home and she will recover.

Çünkü sen, Diggle ve Felicity onu eve götüreceksiniz ve iyileşecek.

Malcolm is going to take you home.

Malcolm seni eve götürecek.

And you and John are going to make it home to your daughter again.

Sen ve John da eve, kızınıza döneceksiniz.

I'm going to call home.

Evi arayacağım.