English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll leave now

I'll leave now translate Turkish

565 parallel translation
I'll need you to leave now, Miss Anderson.
- Şimdi gitmenizi istiyorum, sağ olun, Bayan Anderson.
And now I'll leave you.
Ve şimdi sizden ayrılıyorum.
I'll leave you in peace now.
Sizi yalnız bırakayım.
Now that you've asked for help, I'll never leave you alone.
Madem yardımımı istiyorsun, seni asla yalnız bırakmayacağım.
I'll leave you alone now.
Sizi yalnız bırakıyorum.
Then I'll leave you now.
Öyleyse sizi başbaşa bırakayım.
I can't leave now. She'll understand.
Şimdi oradan ayrılamam.Bunu anlayacaktır.
Now I'll never leave you. Which way?
Artık sizi asla bırakmayacağım.
I'll leave you now.
Şimdi yanınızdan ayrılıyorum.
I'm going to the hospital now and I'll be cured when I leave.
Hastaneye gidip, tedavi olacağım çıkınca.
George, if you leave now, I'll never speak to you again.
George şimdi gidersen bir daha senle konuşmam.
I'll explain everything later, but you must leave now.
Her şeyi sonra açıklayacağım, ama şimdi gitmelisin.
If you don't leave now I'll tear yourface off.
Hemen çıkıp gitmezsen saçını başını yolarım.
You will kiss me now, and then i'll leave.
Beni öpersen, o zaman giderim.
If I leave now, they'll go back and that'll be the end of civilization along the Rio Negro.
Ben gidersem geri dönecekler ve buradaki uygarlığın sonu olacak.
I'll never leave you now.
Seni asla bırakmayacağım.
I'll go now and leave the field to her.
Şimdi gideyim de meydan ona kalsın.
Because if I did... that would mean that you were real... that you belonged to me... and that they couldn't take you away from me... whereas now they can send you away... and leave me to wonder if I'll ever see you again... or whether I may wake up... and find I'd dreamed you.
Çünkü takarsam bu senin gerçek olduğun bana ait olduğun ve seni benden ayıramayacakları anlamına gelirdi. Oysa şimdi seni uzaklara gönderip, beni acaba bir daha görebilecek miyim acaba her şey bir düş müydü, diye merak içinde bırakabiliyorlar.
Well, I'll leave you to yourself now.
Peki, o zaman yalnız bırakayım sizi.
Now that you've met, I'll leave you two alone.
Tanıştığınıza göre sizi baş başa bırakayım.
I'll leave now
Ben gidiyorum artık.
If you don't leave now, I'll smash your head with my bag!
Peşimi bırakmazsanız, fileyi kafanıza indiricem!
Now I better leave because the nuns where I'll be staying tonight, close the doors at nine.
Artık gitmem lazım. Bu gece rahibelerin yanında kalacağım. Kapı 9'da kapanıyor.
Now I suppose you'll ask me to leave.
Sanırım şimdi de gitmemi isteyeceksin.
I have, there are no loop holes, get it clear from now on you'll leave Alice alone.
Düşündüm, hiçbir çıkar yolu yok, bunu aklına sok ve bu andan itibaren Alice'in peşini bırak.
No, I'll leave you alone now.
Önemli değil, ben artık gideyim.
From now on, I'll leave that education to Mr. Webster.
Bu tür konuları, bundan sonra Webster'e danışacağım.
Well, I'll get my sleep now, and tomorrow at dawn I'll leave.
Şimdi uyuyacağım, ve yarın şafak vakti, yola koyulacağım.
If I leave now, I'll regret him taking up with you.
Eğer şimdi ayrılırsam, seninle yatıp kalktığı için pişman olacağım.
- So I'll take my leave now.
- Şimdi ayrılalım.
Now I'll prepare tea if I may leave the room.
Odadan çıkabiliyorsam çay yapacağım.
- I'll begin now if you leave the room.
- Bu odadan çıkarsanız hemen başlayacağım.
If you don't leave now, I'll raise your salary.
Hemen burayı terketmezsen, maaşına zam yaparım.
I'll leave now.
Ben gidiyorum.
Well, I'll have to leave you now, I'm afraid, inspector, to go and pack.
Artık gitmem gerek, Bavulumu hazırlamalıyım.
So I suppose I'll take my leave for now.
Pekâlâ ben şimdilik gideyim o halde.
Now, I've... been in Bologna for some time, but, I'll have to leave.
Şimdi bir süredir Bologna'dayım, ama yakında ayrılacağım.
I'll leave you now : I'm not feeling too well :
Pek iyi hissetmiyorum, kalkıyorum izninizle.
I'll convince my husband for us to leave here, right now.
Bir an önce bizi buradan götürmesi için kocamı ikna edeceğim.
Now I know I'll never leave you.
Seni asla terk etmeyeceğim. - Öyle mi? - Evet, öyle.
Or I'll tell Roby to leave now!
Yoksa Roby'ye gitmesini söylerim.
I'll have to leave now.
Şimdi gitmek zorundayım.
Then I'll take my leave now.
Kalkayım ben o zaman.
I'll leave you alone now.
Seni rahat bırakayım.
I'll leave now, dear.
Gidiyorum o zaman ben, güzelim.
Now, make my excuses I'll try to get back before they leave
Özürlerimi ilet. Onlar ayrılmadan gelmeğe çalışırım.
I'll leave you to rest now, Mrs Durnley.
Şimdi dinlenmeniz lazım Bayan Durnley.
Now that I know this secret... I'll not leave you... until you finish your job
Artık sırrınızı bildiğimden... görevinizi bitirene kadar... yanınızdan ayrılamam
I'll even go to Australia with you if we leave right now.
Eğer hemen şimdi gidersek, seninle Avustralya'ya gelirim.
Okay, I'll leave you now.
- Sizi baş başa bırakayım.
Now take off your coat, and I'll leave it on the bed.
Şimdi ceketini çıkar, ben onu yatağın üstüne koyarım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]