I looked around translate Turkish
361 parallel translation
I looked around.
Etrafıma baktım.
Murphy and Nolan, they had a hold of Johnny... and they must've let go of him somehow, because when I looked around...
Nolan ve Murphy tutuyordu onu. Sonra onu bırakmış olmalılar.
I looked around after it was over, but he'd gone.
Bittikten sonra etrafa baktım ama gitmişti.
So after I finished the book I looked around for something else to do.
Kitap bitince başka bir şeyler yapmak için etrafa baktım
While she was gone, I looked around the jars and the cupboard for dough.
Gidince, para için kavanozları ve dolapları karıştırdım.
I looked around the place.
Etrafa bir göz attım.
I looked around and I saw and I'm improving myself.
Etrafıma bakıyorum ve gözlemleyerek kendimi geliştiriyorum.
I went inside the fence... and I looked around for some kindlin'to work on, but I didn't see none.
Çitten içeri girdim... ve kesilecek odun aradım ama hiçbir şey göremedim.
I looked around for it like crazy.
Her yerde deliler gibi aradım.
With growing affection I looked around me at ordinary, everyday people, people who can cast off all ties.
Artık etrafımdaki sıradan, basit ama hayatın zorluklarına göğüs gerebilen insanlara daha da sevgiyle bakıyorum.
I looked around.
Etrafta dolaşıyordum.
I looked around outside.
Dışarıya bir göz attım.
I looked around and thought, "Oh, dear."
Etrafa bakıp eyvah dedim içimden.
I looked around but could not see the target.
Çevreye bakındım ama hedefi göremedim.
When I got here, I looked around,
Buraya geldim ve etrafa bakındım.
I-I looked around and from listening to my uncles and a lot of my relations... they had been in the Marine Corps...
Etrafıma baktım ve amcalarımı ve dostlarımı dinledim. Hepsi Deniz Piyadeler Sınıfı'nda bulunmuşlardı ve bana hep şöyle diyorlardı :
So, I looked around and right under the couch there was the watch.
Bunun üzerine, etrafa bakındım ve kanepenin altında saat duruyordu.
Each time I looked around, the walls moved in a little tighter.
Her etrafa bakisimda, duvarlar biraz daha kapaniyor.
No, I looked around.
Hayır, ben her tarafa baktım.
I looked around me.
Etrafıma baktım.
I looked around and saw this beauty... at the table right in front of me, and we locked eyes and kept singing together.
Etrafıma baktım ve o güzelliği gördüm tam önümdeki masadaydı gözlerimiz birbirine kenetlendi ve şarkıyı söylemeye beraber devam ettik.
When I first came back here I looked around at everybody.
Döndüğüm ilk zamanlarda çevremdekilere baktım.
I looked around, and someone had slipped that on.
Etrafa baktım, ve biri çaktırmadan getirmiş.
I looked around for anything that belonged to him... anything.
Etrafta ona ait bir şeyler aradım. Ne olursa...
When I looked around... he was gone.
Etrafa baktım... gitmişti.
I've looked around.
Etrafı gezdim.
You reckon the missus would mind... if I kind of looked around her room?
Hanımefendinin odasına da bakabilir miyiz? Onun için sakıncası olmaz, değil mi?
Then I just looked around.
Sonra etrafa baktım.
When I came to and looked around...
Kendime gelip etrafıma baktığımda...
I've looked around the country and I've seen it all
I've looked around the country and I've seen it all
She looked around the room. And she asked me if I lived here.
Odaya baktı ve benim de burada yaşayıp yaşamadığımı sordu.
As we left the hotel, he took off his coat and put it around my shoulders and then I looked at him.
Otelden ayrıldığımızda, paltosunu çıkarıp omuzlarıma koydu sonra ona baktım.
IT'S THE CRAZI EST THING, BUT I'VE LOOKED AND I HAVEN'T SEEN ANYBODY AROUND.
Tuhaf gelecek ama etrafta kimseyi göremedim.
I mean, you went into a store, and you looked around, and then you - - you picked out a ring, and then - -
- Evet. Bir dükkana gitmişsin, sağa sola bakınmışsın ve sonra bir yüzük beğenmişsin... ve sonra da benim için satın almışsın.
- I've already looked around...
- Evet. - Ben baktım ama eğer bakmak istersen...
I guess I just looked around me.
Etrafıma dikkat eder oldum.
Well, I just looked around.
Şey, sadece etrafı gezindim.
I kept out of the way, poked around, looked in drawers and in one drawer I found two passports with foreign names - one was the name on the bracelet
Ben de ortalıktan çekildim, etrafı karıştırıp durdum, çekmecelere falan baktım ve sonra çekmecelerden birinde iki yabancıya ait pasaportları buldum.
I turned around, looked at their faces, and they were...
Dönüp yüzlerine baktığımda....
SO I WALKED AROUND THE CORNER, LOOKED AT ALL THE NAMES ON THE BELLS
Ben de köşeyi döndüm, zillerdeki bütün isimlere baktım.
- I guess. I haven't looked around much.
- Etrafı incelemedim.Sanırım öyle.
I looked in and there's candlelight and I saw her with her arms around another woman.
İçeri baktım, mum ışığı vardı karımı bir kadına sarılmış halde gördüm.
I looked up, there's nobody around.
Yukarıya baktığımda etrafta kimse yoktu.
I stepped outside and looked around
# Dışarıda yürüdüm # ve çevreme bakındım
I've looked around the house, I didn't see anything.
Evin etrafını dolaştım. Bir şey görmedim.
So, what brings you around here after all this time? Well, I wondered what became of you, so I looked you up.
Seni merak ettim ve geldim.
I was just kidding around. It looked like you needed a laugh.
Sadece şaka yapıyordum.
I'm sure if we just looked around...
Biraz bakınırsak, eminim ki...
I saw her on the show the other night, and she looked to be around 35.
Daha geçen gün izledim diziyi. 35'ini geçmiş olamaz.
I turned around and looked anyway.
Ama ben her hâlükârda döndüm ve baktım.
No, Doctor. As I recall, you came in and you looked around for a few moments. I asked you if I could help you with anything.
Hayır Doktor, hatırladığım kadarıyla buraya geldiniz, bir kaç dakika bakındınız ben "Yardım edebilir miyim?" diye sordum.
i looked it up 118
i looked up to you 18
i looked 86
i looked into it 48
i looked everywhere 87
i looked up 43
i looked down 17
i looked all over for you 17
i looked for you 34
i looked everywhere for you 19
i looked up to you 18
i looked 86
i looked into it 48
i looked everywhere 87
i looked up 43
i looked down 17
i looked all over for you 17
i looked for you 34
i looked everywhere for you 19
around 956
around the world 31
around noon 17
around the corner 75
around me 18
around midnight 41
around here 182
around money 20
i look forward to working with you 27
i look forward to seeing you 17
around the world 31
around noon 17
around the corner 75
around me 18
around midnight 41
around here 182
around money 20
i look forward to working with you 27
i look forward to seeing you 17