I remember you now translate Turkish
594 parallel translation
" Yes, I remember you now.
"O, evet, hatırladım şimdi seni!"
You know, I remember you now.
Şimdi sizi hatırladım.
Yeah, I remember you now.
Evet, şimdi hatırladım seni.
Now, remember what I told you.
Söylediklerimi unutmayın.
And after you deliver the message, you will remember nothing I now say.
Ve mesajı ilettikten sonra şimdi söylediğim şeyleri hatırlamayacaksın.
You will not remember what I show you now, and yet I shall awaken memories of love and crime and death.
Şimdi size göstereceklerimi anımsamazsınız'yine de aşka, günaha ve ölüme ilişkin kimi anıları canlandıracağım.
But right now I can't even remember having been in love with you.
Fakat şu anda sana olan aşkımı hatırlayamıyorum.
I'll do as you say, Mr. Carton but remember now, we can't trust nobody.
Söylediğiniz gibi yapacağım Bay Carton ama şimdiden söyleyeyim, kimseye güvenemeyiz.
Remember, I did make a home for you once, and I'll do it again... only you've got to let me have my fling now... because you're simply rushing at old age, Sam.
Unutma, senin için bir kez yuva kurmuştum, ve bunu yeniden yapacağım. Sadece bu küçük kaçamağı yapmama müsaade etmek zorundasın çünkü yaşlılığa adeta kucak açıyorsun Sam.
Now, what shall I give you to remember me by?
Sana beni hatırlatacak ne vereyim?
Scarlett, I'd rather remember you as you are now. Not shivering at the depot.
Scarlett, seni böyle hatırlamayı tercih ederim istasyonda titrerken değil.
Now that you're without a home I remember that you gave me... a place to sleep when you might've turned me out.
Hatırlıyorum beni dışarı attığında... uyuyacak bir yer vermiştin.
Now I remember why I liked you.
Simdi senden neden hoşlandığımı hatırladım.
I shall always remember this room just as it is now... the lamplight, you at the piano,
Bu odayı sonsuza dek şu anki haliyle hatırlayacağım... lamba, piyano çalan sen,
" I remember now the way you have
"Alnındaki elinle..."
Now, you remember I'm your darling.
Şimdi senin "hayatın" oldum ha?
Now remember, watch her like I told you to.
Unutma, sana söyledigim gibi ona göz kulak ol.
Now, you remember I told you when you come in on this kid?
Hatırlarsınız, bu kız işe başladığında size söylemiştim.
Honey, you remember those cigars I got put away? I could do with one now.
Tatlım, hani şu sigaralarımızdan içmenin tam zamanı değil mi?
Now that I've put my foot in it I remember it wasn't you they were talking about, but your friend.
Şimdi pot kırdıktan sonra... ... bahsettiklerinin sen olmadığını hatırladım. Arkadaşındı.
I now ask you, sir... do you remember the names Charlie Munger, Red Dog Johnson or Carlos Ramirez? - No.
Charlie Munger, Red Dog ya da Carlos Ramirez adlarını hatırlıyor musunuz?
I'll guarantee you it'll mean at least 10 years behind the bars. Now remember that!
Bunu unutma.
Now remember, you're not to answer your phone until after 7 : 00 when I'm on the tap.
Saat sabah 7 : 00'den önce telefonun çalsa da açma Ben 7 : 00'den sonra dinleyebilirim.
Now, you remember, children, how I told you last Sunday... about the good Lord going up into the mountain and talking to the people... and how He said, "Blessed are the pure in heart, for they shall see God"... and how He said that King Solomon in all his glory... was not as beautiful as the lilies of the field?
Hatırlıyor musunuz, çocuklar? Geçen pazar sizlere Yüce İsa'nın dağa çıkıp insanlarla konuşmasını anlatmıştım. Hani "Kutsananların yüreği saftır, çünkü onlar Tanrı'yı görecek olandır," demişti.
Now, when I release you from the spell, you will fall into a deep sleep and remember nothing.
Şimdi, büyüden seni serbest bıraktığımda derin bir uykuya dalacaksın ve hiçbir şey hatırlamayacaksın.
But remember what I tell you now.
Sana anlattıklarım aklında olsun.
You know, I probably knew their names then, but I can't remember one of them now.
O zaman adlarını biliyordum ama şimdi aklımdan çıkmış.
Now, we accept the fact there's a period you don't remember in which you have done various things, but I don't believe that you killed Rinditch.
Şimdi, anımsamadığın bir dönem olduğunu kabul ediyoruz. Bu sırada çeşitli şeyler yapmışsın, fakat Rinditch'i senin öldürdüğüne inanmıyorum.
Remember what I told you now.
- Sana şu söylediğimi unutma :
I remember now you said that most of your cash had gone into the pool.
Şimdi nakdinin çoğunun arttırmaya gittiğini söylediğini anımsıyorum.
Now, Mr. Keller, if I remember at all correctly, you testified yesterday that you fired a shot from this gun.
Şimdi, Bay Keller, eğer doğru anımsıyorsam, dünkü ifadenizde bu tabancadan bir el ateş ettiğinizi söylediniz.
Now you know. Remember I have a bad temper.
Şimdi, bilirsin... hatırlarsın, ben kötü huyluyum.
Now remember what I'm telling you.
Söylediklerimi unutma.
You just remember... from now on, everything you do, I'll be watching.
Sakın unutma... şu andan itibaren, yaptığın her şeyi izleyeceğim.
And now I remember why I once thought you were worthy of my Chimene.
Ve şimdi de seni bir zamanlar kızıma neden layık gördüğümü hatırlıyorum.
Now, remember, at eight o'clock sharp, you pull the master switch just as I am about to name the murderer.
Şimdi, unutma saat tam 8'de, ana şalteri indireceksin tam ben kâtili açıklamak üzereyken.
Remember me now? I don't care what you think.
Suçumla orantılı bir cezaya çarptırıldığımı düşünmüyorum.
Now remember what I tell you...
Sana söylediğimi hatırla.
" Now I praise you, brethren, that ye remember me in all things...
" Şimdi seni övüyorum, kardeşim, çünkü beni herşeyde hatırladın...
Anyway, now you'll owe me something. From now on we have an account to settle, you and I. Next time, remember that. I could have killed you, I didn't.
Hem artık bana borçlusun, seni öldürebilirdim ama öldürmedim.
Now, before continuing, I'm sure you all remember our old marching song.
Şimdi... devam etmeden önce eminim hepimiz eski marşımızı hatırlıyorsunuzdur.
Carefully now, I want you to remember.
Dikkatli ol, hatırlamanı istiyorum.
Now I remember why I thought you worthy of Chimene.
Ve şimdi de seni bir zamanlar kızıma neden layık gördüğümü hatırlıyorum.
Now, I want you to remember... that no bastard ever won a war... by dying for his country.
Şunu unutmayın ki, hiç kimse ülkesi uğruna ölerek savaşı kazanmamıştır...
Just arrived yesterday You're just in time for Songkran Oh yes, now that I remember...
daha yeni geldim tam Songkran zamanında geldin evet, hatırladım..
Now, remember, I don't want you to go anywhere near him.
Unutma, onun yakınına bir yere gitmeni istemiyorum.
Now, I know you did the story over a year ago, but I was hoping you might remember enough about it to help me.
Bu hikâyeyi yazalı bir seneden fazla oldu biliyorum ama bana yardımcı olmaya yetecek kadar bir şeyler hatırlayacağınızı umuyorum.
Now, I want you to tell me everything you can remember.
Şimdi bana hatırlayabildiğiniz her şeyi anlatmanızı istiyorum.
I am now under the mentorship of Master Suen. ... but I still remember what you have taught me.
Artık Usta Suen'in rehberliği altındayım... ama hala bana öğrettiklerini hatırlıyorum.
I keep it to remember you by even now
Sizi hatırlamak için, hâlâ saklıyorum.
Yes I remember now, and which one of you is to... undergo my pleasure treatment?
Evet, şimdi hatırlıyorum, hanginiz benim memnuniyet tedavime... önce girmek ister?
i remember one time 19
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember 2232
i remember it well 51
i remember something 18
i remember that day 26
i remember thinking 64
i remember everything 155
i remember nothing 21
i remember that night 20
i remember very well 18
i remember 2232
i remember it well 51
i remember something 18
i remember that day 26
i remember thinking 64