English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I remember you

I remember you translate Turkish

19,401 parallel translation
- Just fragments, but... I remember you.
- Bölük pörçük ama seni hatırlıyorum.
I'm twelve, and I remember you taking us, your great-nieces and nephews, still young, to the Jaqueira amusement park to have ice cream at the FriSabor, and to the São Luiz cinema.
Ben 12 yaşımdayım. Bizi ve yeğenlerini gençken Jaqueira lunaparka götürdüğünü hatırlıyorum. Dondurma alırdın ve sonra da sinemaya giderdik.
I remember you now.
Seni şimdi hatırladım.
Hey, I remember you now.
Seni şimdi hatırladım.
- I remember you now.
- Seni şimdi hatırladım. - 41.
Um, anyway, my love, you remember that, um, homeless guy I was telling you about who sucks on cotton balls?
Neyse aşkım, pamuk yumağı emen evsiz bir adamdan bahsetmiştim ya?
( SARIYA ) I can't... ( MAN ) Can you remember his name?
Yapamam... Bu ismi hatırlıyor musun?
You remember it, you remember it, I know what you're like, bruv.
Sakın unutma, sakın. Ne olduğunu bilyorum kanka senin.
I don't remember seeing you inside.
Seni içeride gördüğümü hatırlamıyorum.
But you, I'd remember.
Ama seni hatırlardım.
Burn your ugly face into my brain... so I can remember you when it's too peaceful around here.
Çirkin suratını beynime kazıyayım da burası fazla huzurlu olduğunda seni hatırlayabileyim.
Well, I do remember you running around one summer with that ridiculous headdress on.
Yaz boyunca saçma sapan bir saç modeliyle etrafta dolaştığını hatırlıyorum.
I told you, I don't remember.
Size hatırlamıyorum dedim.
I don't remember, but if you get me to the field house I can take you to him.
Hatırlamıyorum ama beni idman alanına götürürsen seni oraya götürebilirim.
You know, I can't remember.
Hatırlayamıyorum.
I remember when all you did was crap your pants and pick your nose.
Tek yaptığı şeyin altına yapmak ve burnunu karıştırmak olduğu günleri hatırlarım.
No, I-I remember because I was trying to find you guys.
Hayır, hatırlıyorum çünkü sizler arıyordum.
I remember the scene you and he did in here after your prom date cheated on you and Jordan helped you through it.
Sen balodaki partnerin tarafından ekilince Jordan'ın bunu atlatman için sana yardım ettiği buradaki sahneyi hatırlıyorum.
Do you remember what I said to you the first time we met?
İlk tanıştığımızda sana ne söylediğimi hatırlıyor musun?
You see, I... I was there when he was arrested, remember?
Kocam tutuklandığında oradaydım, hatırladın mı?
You know, I don't know what your secret is, Specs, but you are looking even hotter than I remember.
Sırrın ne bilmiyorum, gözlük. Ama hatırladığımdan daha da seksi görünüyorsun.
You know, I remember back when...
Ben sizin yerinizdeyken...
So remember what I've been telling you.
Sana söylediklerimi unutma.
Oh, I remember many things, including the amounts of money you used to make before I left.
Birçok şeyi hatırlıyorum, ben gitmeden önce bana verdiğin paraları da.
You know, I remember when people lived free.
İnsanların özgür yaşadığı zamanları unutmadım.
Remember I used to tell you about my folk's farm?
Bizimkilerin çiftliğinden bahsetmiştim sana, hatırlıyor musun?
Remember when I used to tell you about my folks farm.
Hatırlıyor musun, sana ailemin yaşadığı yeri anlatırdım.
I have known you, your kind, for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli seni, türünü tanıyorum.
Remember what I told you.
Söylediklerimi unutma.
I need you to think back and try really hard to remember.
Geçmişi düşün ve hatırlamak için çabala.
You're shorter than I remember.
Hatırladığımdan daha kısasın.
And you're taller than I remember.
Sen de hatırladığımdan uzunsun.
Do you remember what I said?
- Söylediğim şeyi hatırlıyor musun?
I don't remember the last time you were able to actually get in bed at the same time as me.
Seninle aynı anda yatağa girdiğimiz son zamanı hatırlamıyorum neredeyse.
- No. - You don't remember BoJack?
- BoJack'i hatırlamıyor musun?
I know you never remember anything.
Hiçbir şeyi hatırlamıyorsun.
I remember not that long ago, Kyle, when you told me, in this very room, I believe, that you were gonna prove who the troll was no matter what.
Çok Uzun zaman olmadı, Kyle tam da bu odadaydık ve troll her kimse, bulacağına söz vermiştin.
Do you remember an e-mail I sent you a few months ago after I saw the new "Ghostbusters" movie in which I might have said something to the effect of it totally sucking balls because women aren't funny?
Birkaç ay önce yeni "Ghostbusters" filmini izledikten sonra sana "çok boktan çünkü kadınlar komik değil" tarzında bir e-posta attığımı hatırlıyor musun?
Just remember... I always loved you, little brother.
Unutma ki... seni her zaman sevdim küçük kardeşim.
I don't know if you remember us, ma'am. I do.
Beni hatırlayacağınızdan emin değilim hanımefendi.
Remember I told you it never gets any easier.
Hiç kolaylaşmayacağını söylemiştim hatırlıyor musun?
Remember when I just called you an idiot?
Sana aptal demiştim ya?
I don't remember telling you my name.
Sana ismimi söylediğimi hatırlamıyorum. Söylediniz.
You remember arnold schwarzenegger In the movie "red heat," yes?
Arnold Schwarzenegger'i Kızıl Ateş filmimnde hatırlarsın, değil mi?
Do you remember who I am?
- Kim olduğumu hatırlıyor musun?
I just wish there was some way for him to remember how it felt when we were at camp together, you know?
Keşke beraber kamp yaparken hissettiklerimizi hatırlamasının bir yolu olsaydı.
I promise you, in ten years, you won't even remember him.
Söz veriyorum 10 sene içinde onu hatırlamayacaksın bile.
Just please try to remember that I would never do anything to hurt you.
Sadece, sana zarar verecek bir şeyi asla yapmayacağımı unutmamaya çalış.
You remember before when I told you to take things slow?
Bazı şeyleri ağırdan almanı söylediğimi hatırlıyor musun?
I'm telling you, I don't remember anything.
Sana söylüyorum işte, hiç bir şey hatırlamıyorum.
I don't remember you being cruel.
Kaba biri olduğunu hatırlamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]