I see that now translate Turkish
2,042 parallel translation
I see that now, but I was scared.
Şimdi anlıyorum ama korkmuştum!
I see that now.
Şimdi anlıyorum.
I see that now, and one day you'll see it, too, but until then you don't really have a choice.
Bunu şimdi anlıyorum ve bir gün sen de anlayacaksın. Ama o zamana kadar başka seçeneğin yok.
I see that now. You needn't spill tears.
- Öldürülenler için... gözyaşı dökmene gerek yok.
I see that now.
Onu şimdi anlıyorum.
I see that now.
Artık görüyorum.
Now, I know that it's gonna be difficult for the kids being in a new country, but he loves them. They need a father who they can see every day. And they need him, too, you know?
Çocuklar için yeni bir ülkede yaşamanın zor olacağını biliyorum ama Edmund onları seviyor.
Because I see now... that there's more to this life than I could see.
Çünkü şimdi görüyorum ki bu hayatta benim görebildiğimden çok daha fazlası var.
Now I see that we have naughty sissy.
Şimdi gününü göreceksin
I see that you can handle right now.
Fazla vaktin yokmuş
At least now I can finally see that happening.
- En sonunda, nihayet olanları görebiliyorum.
But I see the error of that now.
Ama artık bunun yanlış olduğunu anladım.
Well, I wasn't, but now I see it was the best thing that could have happened.
Evet, olmadım. Ama şimdi, daha iyi bir şey olamazdı diye düşünüyorum.
Now, that fellow we just brought in, he had some documents on him, sir... - I thought you should see.
Az önce getirdiğimiz adamda görmenizi düşündüğüm birkaç belge vardı.
Now, you see, that "s what I" ve been talking about.
İşte ben de bundan bahsediyordum.
Now see, how come when I say that, you give me that look?
Neden sorduğumda öyle baktın?
I believe you, Dorothy, especially now I see that stump over there.
İnanıyorum sana Dorothy, özellikle de şuradaki kütüğü gördükten sonra.
I can see that now.
Bunu şimdi anlayabiliyorum.
He used to have that glimmer ofhope in his eyes... that I can see right now in all of yours.
Şu anda hepinizin gözünde gördüğüm ümit ışıltısı onda da vardı.
But it s just that I can see it now.
Ama artık gerçeği görebiliyorum.
I'm okay, now that I see you.
Seni gördüm ya, şimdi daha iyiyim.
But now that I see what you've created, now that it's real,
Şimdi ne yarattığını görüyorum. Ve bu gerçek.
It is my path to God, but I see now that it might not be yours.
Ben Tanrı yolunda yürüyorum, ama korkarım sen başka yollarda yürüyorsun.
Now that you're back home, I wanna see you take some responsibility to see this thing through.
Eve döndüğüne göre biraz sorumluluk almanı istiyorum. Bu işi idare etmek için.
I can see that now.
Artık anlayabiliyorum.
Now, you see that Bible over there?
Şuradaki İncil'i gördün mü?
" The grave in the end to see at a glance that transforms as the retinal blind which fleeting meteor, would be happy hate, hate the light whose brightness no longer shines. And you, my father, I beg you now, there obscure the summit,
"Ölümün kıyısındaki kör edici manzarayı gören ölü adamlar kör gözleri göktaşı gibi parlak ve mutlu öfkelenin ışığın ölümü karşısında ve sen yukarıdaki üzgün babamız yalvarırım hiddet dolu gözyaşlarınla lanetle beni, beni kutsa bu güzel gecenin gözünün yaşına bakma öfkelenin ışığın ölümü karşısında."
Now that I'm with Chuck, I can see that Nate and I were only perfect on paper.
Artık Chuck'la beraberim, Nate'le biz sadece kağıt üzerinde mükemmel çifttik.
See, from now on, I want you up in that room every night.
Bak, bugünden itibaren her akşam burada olmanı istiyorum.
- Now that I see how good you look...
- Gerçekten de harika görünüyorsun.
See, now that's the coolest thing I've ever heard.
Gördün mü, bu şimdiye kadar duyduğum en havalı şey.
It's just that I don't want these particular people to see you right now.
Sadece bazı insanların şu an seni görmesini istemiyorum.
Only now do I see it as the house of reckoning that it truly is.
Artık buranın gerçek amacının ne olduğunu ancak şimdi biliyorum.
Now, I'm running a scan of companies that manufacture it to see if it's ever been used for ammunition. And check this out, also found this.
Daha önce herhangi cephanede kullanılmış mı diye üreticisine baktım ve şuna bir bak.
It's the only time I get to see her, now that she's at Sunnyvale and I'm across town.
Onu görebildiğim tek zamandı ve şimdi Sunnyvale'de ve ben de şehrin öteki ucundayım.
But now I see... that Izmir... is burning before our very eyes... though we have reconquered it.
Oysa şimdi görüyorum ki İzmir gözlerimizin önünde cayır cayır yanıyor. Üstelik bizim elimize geçmişken.
Now that we all know each other, I'd like to see the body.
Tanıştığımıza göre cesedi göreyim.
I can see now by his actions that the Seeker is clearly on the side of good and Light.
Hareketlerinden artık anlıyorum ki Arayıcı, iyinin ve ışığın tarafında.
And now that you're here, pretending to be Joe, I see him.
Şimdi burada Joe gibi yapıyorsun. Gördüğüm o.
I say that for the suburbanites, I see there's some here now.
Yeni gelen çömezler diyecekler ne diyor bu düdük.
Now, see, that's what I'm talking about, right there.
Ben de tam bundan bahsediyordum, tam orası.
I know you've been blinded by love, Skipper, but you must see now that your lady friend is a vicious, savage shredding machine who's trying to...
Biliyorum aşk gözünü kör etti, Skipper. Ama onun hain olduğunu görmek zorundasın, vahşi parçalama makinesi bizi...
Now, you see, that's what I want to do with this book, only about sarasota, its people and places.
Bu kitabı yapmak istediğimde bu zaten, Sarasota hakkında, mekanlar ve insanlar.
See, now, that's why I haven't told her yet, that it's me, you know, shooting blanks.
Ona henüz söylemediğim şeyler var benim, şey karavana attığımı.
We all will. O'Brien's sorting out my black now. And I've told Anna to see what the girls have that still fits.
O'Brien elbisemi hallediyor ve Anna'ya, kızlara elbise bulmasını söyledim.
Well, I can see now that there were signs in the beginning.
Aslında, şu anda en başından beri belli olduğunu anlayabiliyorum.
Look, I know you kids ain't too happy with your dad right now, but I hope at least you could see that I'm tryin'.
Bakın biliyorum, şu an babanızla olmaktan hiç mutlu değilsiniz, ama en azından denediğimi bilmelisiniz.
Now that I can't see you cry.
Artık ağladığını görmüyorum.
Now look, I know I don't get to see y'all that much.
Bakın, sizi pek sık göremediğimin farkındayım.
I need to go see what happens to me now that fortier isn't gonna reopen. - You doin'that today? - Schools are starting up.
Fortier'i tekrar açmayacaklarına göre bana ne olacağını öğrenmeye gidiyorum.
Yeah, I'd love to see you now that I know you're in town.
Madem buradasın, muhakkak görüşelim.
i see 10118
i see you 502
i see what you did there 35
i see you every day 16
i see your point 119
i see how it is 35
i see what you mean 147
i see love 28
i see it in your eyes 21
i see nothing 55
i see you 502
i see what you did there 35
i see you every day 16
i see your point 119
i see how it is 35
i see what you mean 147
i see love 28
i see it in your eyes 21
i see nothing 55