English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I told you already

I told you already translate Turkish

2,732 parallel translation
I told you already.
Söylemiştim zaten.
- I told you already.
- Söyledim ya.
I told you already exactly where that money is.
Sana paranın nerede olduğunu çoktan söyledim
- Yeah, I told you already.
- Ben sana söylemiştim.
Of course I'm Daniel, I already told you that.
Tabi ki ben Daniel'ım. Bunu zaten söylemiştim sana.
I already told you...
Demiştim size.
I already told you : He got hit in the chest and he's bleeding pretty bad.
Size zaten söylüyorum, Göğsünden yaralandı ve çok kötü kanaması var.
I ALREADY TOLD YOU I CAN'T FORCE THE ENGLISH TEACHERS TO PASS OUT THE CHRONICLE OR ANY OTHER BIASED PUBLICATION.
İngilizce öğretmenlerini Chronicle veya herhangi bir taraflı yayını... dağıtmaya zorlayamayacağımı size söyledim.
I already told you!
Hiç de değil!
- Look, friend, I already told you, you don't know me.
- Bak dostum, sana söyledim. Beni tanımıyorsun.
I already told you that I can't tonight.
Söyledin ya bu gece yapamam.
I've already told you sir, Only if I can speak directly with the prime minister will I speak about any information concerning Sectragon.
Size daha önceden de dediğim gibi efendim direkt olarak başbakan ile görüşmek kaydıyla Sectragon ile alâkalı bildiğim her şeyi anlatırım.
No, I already told you, boys aren't staying at the house.
Hayır zaten sen bana erkelerle kalma demiştin.
I've already told Donati, but I'll repeat it for you all.
Donati'ye aktarmıştım, sizin için tekrar edeceğim.
I've already told you that would backfire.
Bunun olumsuz sonuç vereceğini daha önce de söylemiştim.
I already told you that.
Bunu zaten söylemiştim.
I already told you it's Becky from the front.
Kasada çalışan Becky olduğunu daha önce de söyledim.
I know you told me to stay away, but I've already been away for too long.
Bana uzak durmamı söylediniz ama, zaten yeterince uzaktaydım.
I told her what she already knows... you're a vampire and you drink human blood.
Ona zaten bildiği şeyi söyledim. Senin bir vampir olduğunu ve insan kanı içtiğini.
I'm not helping you! I already told you!
Sana yardım etmeyeceğim demiştim!
Fargo, I already told you. We can't do that.
- Fargo, söylemiştim, yapamayız.
I already told you, I have a boyfriend.
Sana zaten söyledim, erkek arkadaşım var.
I've told you already.
Bunu sana çoktan söyledim.
And I already told you. I cannot miss that party.
Ve sana söyledim.O defileyi kaçıramam.
I already told you : I don't care.
- Dedim ya, umurumda değil.
I've already told her all about you.
Senden bahsetmiştim zaten.
I already told Mohawk. Why would you do that?
Niye söyledin ki?
I already told you I don't need one.
İhtiyacım olmadığını söyledim zaten.
I already told you the whole story.
Tüm hikayeyi anlattım zaten.
I already told you what happened.
Ne olduğunu zaten sana söyledim. - Tamamını değil ama.
I already told you, I eat jelly,
Sana dedim, ben jöle yiyorum.
I already told you!
Söyledim ya!
I told you I already have cops lined up.
söylemiştim, ben polisleri sıralamıştım.
I've already told you.
Söyledim sana.
I know that part... You already told me.
Zaten söylemiştiniz.
I already told you that I wasn't.
Bunu yapmadığımı sana daha önce de söyledim.
I've already told you everything I know about the attempt on my life.
Bana yapılan saldırı konusunda bildiğim her şeyi anlattığımı sanıyordum.
Look, I already told you
Bakın, size zaten söyledim.
I already told you.
- Hayır, biraz önce söyledim.
I already told you.
Sana söyledim ya.
I already told you everything.
Herşeyi anlattım zaten.
I told you both twice already.
İkinize de ikinci söyleyişim bu!
And I've already told you, I don't know anything about that.
Daha önce de söyledim size. Bu işle bir alâkam yok.
Look, detective, I have already told you everything that I know about Michael Bailey.
Bakın dedektif, Michael Bailey hakkında bildiğim her şeyi size anlattım.
I told you that already.
Lisedeyken yani. Söylemiştim ya.
I already told you :
Sana daha önce de söyledim :
I already told you.
Sana zaten söyledim.
I already told you.
Söyledim ya zaten.
I told you, you already know way more about Dixon than I do.
Dediğim gibi Dixon hakkında benden, çok daha fazla şey biliyorsunuz.
I already told you I know when you're lying.
Sana yalan söylediğinde anladığımı söylemiştim.
I already told you he didn't give it to her.
Hayır. Sana zaten onun vermediğini söylemiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]